İYİ Parti Milletvekili  Dr. Arslan Kabukcuoğlu, Porsuk Barajı’daki su seviyesinin azalması nedeniyle tarım arazilerini sulayamayan çiftçilerimizin mağduriyetlerini hem Genel Kurul’da yapmış olduğu konuşmayla hem de T.C. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle hazırladığı soru önergesiyle,  TBMM Gündemine taşıdı.

              Genel Kurul’a hitap eden Kabukcuoğlu, Porsuk Havzası'ndaki 40 bin dönümlük arazide tarımı yapılan pancar, mısır, soğan, ayçiçeği, kabak, kavun  karpuz ve yoncaların suya ihtiyaç duydukları bir dönemde su kesintisi yüzünden yandığının altını çizdikten sonra sözlerine şöyle devam etti : “ Sazak, Biçer Ahurözü, İlören, Ömerler köyleri "İmdat." diyorlar. Tarımın son derece stratejik olduğu zamanımızda Türk ekonomisi ve köylüleri yardım bekliyorlar. Sulu tarımın, kuru tarımın dört beş kez verimli olduğu ortamda köylüler mazot, tohum, gübre, ilaçla boğuşurken Eskişehir köylülerinin emeklerinin boşa gitmesi, millî gelirin kayba uğraması kabul edilemez. alternatif çözümleri vardır. İlgilileri, susuzluğa seyirci kalmamaya, her yıl yaşanan bu soruna çare bulmaya davet ediyorum. ”

 

               Bölgede yaşayan ve sulu tarım yapan vatandaşlarımızın tek geçim kaynağının, Porsuk Baraj Gölü’nden aldığı suya bağlı yetiştirdiği ürünler olduğuna dikkat çeken Kabukcuoğlu ayı zamanda T.C. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından yanıtlanması talebiyle Yazılı Soru Önergesi verdi. Soru Önergesinde  “ Yüksek tarımsal girdi maliyetleri ortadayken çiftçilerimizin bir de susuz bırakılması, bir anlamda onlara üretmeyin demenin başka bir yolu olarak anlaşılmaktadır. Özellikle geçen yıl da, yetiştirilen ürünlerin suya en çok ihtiyaç duydukları dönemde, su kesintisini yaşanmış olmasına rağmen, bu sene için tedbir alınıp, planlama yapılmamış olması bu kanaati güçlendirmektedir.” Cümlelerine yer veren İYİ Partili Kabukcuoğlu Bakan Pakdemirli’ye şu soruları yöneltti:

  1. Bölgede sulu tarım yapan vatandaşlarımızın 15 gündür su kesintisinden dolayı yaşamış olduğu mağduriyet niçin giderilmemiştir?
  2. Eskişehir’in hem içme ve kullanma hem endüstriyel hem de tarımsal su ihtiyacı önceden bilinmekte iken, niçin hala su kesintileri yaşanmaktadır? Vatandaşlarımızın tarım girdilerine ödemiş olduğu yüksek maliyetler ortadayken, su kesintisi yüzünden çaresizlik içinde kalıp, ürün rekoltesinin yarı yarıya düşmesi, Bakanlığınız için kabul edilebilir bir durum mudur?
  3. Bakanlığınız, bölgedeki vatandaşlarımızın bu mağduriyeti bir daha yaşamaması adına herhangi bir planlama yapmakta mıdır?
  4. Bakanlığınız Eskişehir’in su ihtiyacını karşılamak üzere Porsuk Baraj Gölü’ne ek olarak başka bir su kaynağı düşünmekte midir?
  5. Bölgede kuyu sularından faydalanmak üzere yapılan herhangi bir çalışma mevcut mudur?
  6. Bakanlığınız, su kesintisi nedeniyle ürün verimliliğinde yaşanan gerileme sonucunda emeklerinin karşılığını alamayan çiftçilerimizin için bir finansal destek sunmayı düşünmekte midir?
  7. Porsuk Baraj Gölü su kaynağının, Eskişehir’deki mevcut sulu tarımın ihtiyaç duyduğu su talebini karşılayamadığı ortadayken, Bakanlığınız bu bölgede çiftçilerin mağduriyet yaşamaması için planlı ekim konusunda herhangi bir çalışma yürütmüş müdür?