Yazar Halil Ünal, “İlkel İnsan” başlıklı yazısında bilim ve teknolojinin gelişimleri ve insanlara olan iletişimini anlattı.

Yazar Ünal’ın yazısı şöyle:

“Bilimin ve teknolojik  gelişmelerin bu denli hızlı bir şekilde hayatımıza girmesi, beraberinde konforlu bir yaşamı da getirdi biz insanoğluna . Akıllı telefonlar, otomobil tasarımında gelinen  son nokta, saatte  500 km hızla gidebilen trenler, robotlar, yapay zekalar  ve daha neler neler... İletişimin, ulaşımın ve  insana dair daha birçok şeyin kolaylaşması da bu sürecin beraberinde getirdikleri olmakta. Hayat kolaylaştıkça yaşamsal konfor  gelmekte. Ya da konforlu yaşam kolay yaşamı getirmekte. Yani, konforlu bir hayata  , kolay bir hayatta diyebiliriz. Birçok işi sizin yerinize yapan bir makinanın  olması hayatımızı kolaylaştırdığı gibi yaşam konforunu da beraberinde getirmiştir.

Günümüzde sıklıkla duyduğumuz ve ilerleyen süreçte  daha da çok duyacağımız, adına yapay zeka denilen robotların varlığı da bir başka çelişkili durumdur.İnsanoğluna denmektedir ki '’sen o kısıtlı aklını kullanma arkadaş ! Biz yapay zeka yaptık. Senin organik zekana pek ihtiyacımız olmayacak ! Bunu kullanacağız artık .' Misal hepimizin elinde ki cep telefonları. Akıllı telefon diyoruz bunlara. Şimdilik hükmümüz altında ki  bu telefonlar aslında yapay zekanın tezahürüdür. Anlayacağınız  gün boyu bir yapay zekayla beraberiz. Şimdi  akıllı olan bu telefonlar gün gelir de akıl tutulması yaşar , biz insanoğlunu hükmü altına alırsa şaşırmayalım.

İnsanoğlu, teknolojiyi  hiçbir sınıra tabi olmadan böylesi pervasızca  kullandıkça modernleştiğini sanmaktadır. Aslında  durum hiç de öyle değildir. Git gide ilkel bir forma girdiğimizi  görmüyoruz. Çünkü bu gelişmeler   bize sunduğu rahatlıkla zihnimizin derinleşmesine  mani olmakta . Dolayısıyla da daha az düşünen,  tembel ve bir o kadar ilkel bir insan modeli ortaya çıkmaktadır.

Yani  insanoğlu modernleştiğini sanarken, aslında ilkelleştiğini maalesef görmez, göremez.

Bana kalırsa  bu süreçte amaçlanan, az düşünen ve aklını çalıştırmayan  insan tipini yaygınlaştırmaktır. Bize teknoloji adı altında konfor verilir. Karşılığında az çalışan beyinler alınır. Belki size fantastik gelebilir ama burada ki temel gayenin  dünyayı belli bir zümrenin tahakkümü altına almak olduğunu düşünüyorum.”