TES-İŞ Sendikası Eskişehir Şubesi, DSİ 3. Bölge Müdürlüğü önünde 'işçinin yaşadığı geçim sıkıntısı' için oturma eylemi gerçekleştirdi.

Hayat pahalılığının artarken, satın alma gücünün düştüğünü dile getiren TES-İŞ Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Haluk Doğan; "Başta işçiler olmak üzere, toplumun büyük bir bölümünün yaşam şartları ağırlaştı. Halkımız geçim sıkıntısıyla mücadele ediyor. Yaşadığımız sorunlara dikkat çekmek için önce geçtiğimiz ay 81 ilde basın  açıklaması yaptık. Ardıdan 26 Ağustos'ta Tekirdağ/Çerkezköy'de, 3 Eylül'de  ise Zonguldak'ta on binlerce işçinin katıldığı mitingler düzenledik. Sesimizi duyurmak istedik. Sağduyulu davranmaya gayret ettik, bir sonuç alamadık.  Sürekli sabırlı olmamız istendi ama bıçak kemiğe dayandı. Bundan sonra sözümüzü meydanlarda yüzbinler ile söyleyeceğiz ekonomik krizin bedelini işçiler olarak biz ödemeyeceğiz" dedi


AŞ YOKSA BARIŞ YOK 


Her gün tepeden tırnağa tüm ürünlere yeni zamların geldiğini söyleyen Başkan Doğan; "Markete, pazara ve temel tüketim ürünlerine, her şeye her gün zam geliyor. Dün aldığmızı bugün alamaz olduk. Büyükşehirlerde ev kiraları ortalamada asgari ücretin üzerine çıktı. Okullar açıldı, eğitim masrafları altından kalkılamaz bir hale geldi. Analar, babalar 'çocuğumuzu okula nasıl göndereceğiz' diyor. Elektriğe ve doğalgaza geçtiğimiz aylarda yüzde 38 zam geldi. İşçisi, emeklisi kışı nasıl geçireceğiz diye kara kara düşünüyor. Kişi başına düşen gelir artıyor ama işçinin ve emeklinin geliri değil sefaleti artyor. Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, en düşük emekli maaşının asgari ücretten de düşük olduğu bir toplumda huzuru tesis etmek mümkün değil" ifadelerinde bulundu

Tepebaşı’ndan ‘sürdürülebilirlik festivali’ Tepebaşı’ndan ‘sürdürülebilirlik festivali’


VERGİ SİSTEMİNE ACİL DÜZENLEME YAPILMALI 

Türkiye'de gelir adaletinin sağlanması için önce vergide adaletin sağlanması gerektiğini belirten Haluk Doğan; "Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. İşçi 12 ay çalışıyor fakat kazancının  2,5 ayını  vergi olarak ödemek zorunda  kalıyor. Yaptığı her harcamada KDV, ÖTV gibi  dolaylı vergi ödüyor. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları kabul edilebilir düzeyde güncellenmelidir. İşçi  ücretlerinin üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır" şeklinde konuştu. 


ÜCRET DENGESİZLİĞİ ARTTIKÇA HUZURSUZLUKTA ARTACAK


Kamuda ortaya çıkan ücret dengesizliğinin  işyerlerinde huzursuzluğa yol açtığını söyleyen Doğan; " 2023  yılında Çerçeve Anlaşma Protokolü kapsamında imzalanan toplu iş  sözleşmelerinin yürürlük başlangıç tarihleri farklıdır.  Enflasyonun yüksek olması sebebiyle, sözleşme başlangıç tarihleri arasındaki  bir aylık zaman farkı bile ücret zammı açısından soruna yol açmıştır. Ücretlerde ortaya çıkan bu farklılık, çalışma barışını ve üretimi olumsuz noktaya  taşıyabilecek noktaya gelmiştir.  Acilen, ek çerçeve anlaşma protokolü yapılması talebinde bulunduk. Yürürlük başlangıç süresi Ocak ayı olanlarla, 1 Şubat ve ilerleyen aylarda olan  toplu iş sözleşmelerindeki ücret zammı oranı arasındaki fark ortadan  kaldırılmalıdır" dedi.
 

MÜCADELEMİZ SÜRECEK

TÜRK-İŞ olarak mücadeleye devam edeceklerini belirten Haluk Doğan; "KİT'lerde ve kamuda taşeron işçilik sona  erene kadar mücadelemizi  sürdüreceğiz. 696 sayılı KHK ile kadroya giren işçilerin, kanundan doğan  haklarını aramaya devam edeceğiz.  Türkiye ucuz işgücü ülkesi olmayacaktır.  Zorlu çalışma şartlarını biz yaşıyor, geçim sıkıntısını biz çekiyoruz.  Artık bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz" şeklinde ifadelerde bulundu.