Merhaba ismim Busena Çelik Zümbül. Pazarlamakolog markamla farklı sektörlerden kişi ve kurumlara marka danışmanlığı ve pazarlama stratejistliği yapan, aynı zamanda ikinci markam olan Freyja Concept ile e-ticaret ile uğraşan bir kadın girişimciyim.

 

Lisans eğitimimi Kimya üzerine tamamladıktan sonra yüksek lisans eğitimimi Marmara Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik bölümünde yaptım. Öğrencilik yıllarımda yalın üretim sistemleri, proses yönetimi gibi ilgi alanlarım çerçevesinde stajlarım ve proje bazlı çalışmalarım vesilesiyle Türkiye’nin önemli kuruluşlarından Asaş Alüminyum da TPM çalışmalarında yer aldım. ETİ Kek Fabrikası Kalite Kontrol Departmanında, DEVA Holding İlaç Fabrikası’nda Proses ve İşletme Yönetimi Departmanı’nda ve Bingo Deterjan Fabrikası Ar-Ge Laboratuvarları’nda çalıştım. Ancak bu çalışmalarım bana ne yapmak istediğimi ararken ne yapmak istemediğimi keşfettirdi.

 

Ben bir fabrikada 09:00 –18:00 saatlerinde robot gibi ömrümün sonuna kadar sadece bazı terfilerle ve kurumsal kimliğin bana katacağı itibarla çalışmak istemiyordum. Bunun üzerine de tez hocamın da yönlendirmesi ile işletme masterı yaptım. Kurumsal geçmişimde uluslararası firmalarda, pazarlama departmanlarına bağlı olarak farklı pozisyonlarda çalışma imkânı buldum. Ancak son çalıştığım işyerindeki yöneticimden mobinge uğramam sonucunda, işten ayrılarak ilk girişimcilik macerama atıldım.

 

Bu ilk yazımla beraber bundan sonraki yazılarımda da tamamen bitmek tükenmek bilmeyen bir öğrenme ve deneyimleme üzerine kurulu olan kendi hayatımdan tecrübelerle, sizlere hayatın her alanında girişimcilik ve marka değeri yaratma üzerine doğru pazarlama stratejileri hakkında yazılar paylaşmaya çalışacağım.

 

Bugünkü ilk köşe yazımda da aslında öncelikle pazarlamanın bilinenin aksine satış faaliyetleri ile kısıtlanan bir kurumsal kavram olmaktan ziyade, marka değeri yaratmak üzerine 360 derece işletme becerileri içeren bir algı yönetim sanatı olduğunu dile getirmek istiyorum. Maalesef Türkçe’nin anlam ve dil bütünlüğü kapsamında satıcı ile karıştırılan bir kelimedir pazarlamacı.

 

Pazarlama, özellikle doksanlı yılların başında Eminönü’ndeki seyyar satıcıdan tutun da, evlerin kapısına gelen ve tencere, tava satan kişilere kadar algıda seçicilik yaratan, ne yazık ki bu gibi işlerle karıştırılan ama aslında kendi içinde başlı başına bir sektördür. Maalesef ülkemizde yine pazarlama sektörü, pazarlama ile doğrudan ilişkili olan ama yine kendi içinde çok farklı dinamiklere sahip reklamcılık sektörü ile de karıştırılır. Size ne iş yaptığınız sorulduğunda bir pazarlama profesyoneliyim dediğinizde, “Hıımm bir şeyler satıyorsun yani” ya da “reklamcısınız o zaman” gibi tepkiler alabilirsiniz. Aslında günün sonunda zaten hepimiz bir şeyler satmıyor muyuz veya farkında olmadan çevremize bir şeylerin olumlu ya da olumsuz tanıtımını yapmıyor muyuz? Sürekli bir alışveriş yok mu insanlarla aramızda?

İşte bir pazarlama profesyonelinin asıl yaptığı iş, bu satışın ve satış sonrası tanıtımın nasıl olması gerektiğini planlamak, ikisi arasındaki ilişkiyi kurmak ve sürdürülebilir olmasını sağlamaktır.

 

Günümüzde ise yeni moda ticarette girişimcilerin, eski moda ticarette esnafların ya da birçok sanayi yatırımcılarının hâlâ bu ayrıma varmadan iş yapamaya çalışmaları sonucunda, ne yazık ki her yılın sonunda “Ülkemizden neden dünya markası çıkmıyor” sorusuna cevap aramaktan kendimizi alamıyoruz.

 

Pazarlama genel hatları ile ürün ve hizmetin doğru tüketici grubuna, doğru fiyatla, doğru kanallar ile ulaşmasını sağlayan; ürün ya da hizmetin tasarımdan üretime, üretimden lojistiğine kadar içinde olan, pazarda tutunabilmesi için gerekli aksiyonların alınmasını 360 derece düşünen ve her birinin birbiri ile ilişkisi üzerine strateji planlaması yapması gereken çok bilinmeyenli bir denklemdir.

 

Bu doğrultuda ben de çalıştığım kişisel ve kurumsal markalarla iş birlikteliği yapan bir marka danışmanı ve pazarlama stratejisti olarak bir pazarlama profesyoneliyim. Bu çerçevede sizler için zaman zaman sektörel, zaman zaman genel bilgiler paylaşacağım ve yazılar hazırlayacağım. Umarım yarar sağlayıcı olur ve sizler için keyifli okumalar sunabilirim. Hikayemizin uzun soluklu olması temennisiyle…

 

Sevgiler,

 

Busena Çelik Zümbül