DSC_0941

SÖYLEŞİ: Şenay Yıldırım 

Manşet gazetemizin konuğu olan KOSGEB Eskişehir İl Müdürü Tarık Yılmaz ile beraber, KOSGEB tarafından verilen yeni desteklerin detaylarını siz değerli okuyucularımız için masaya yatırdık.

KOSGEB Müdürü Tarık Yılmaz, Eskişehirli girişimci adaylarına ve KOBİ’lere: "Hayal et, farkındalık yarat ve dünyayı değiştir. KOSGEB yanınızda." diyor

2018 yılında göreve ilk geldiğiniz zaman ile bugün gelinen noktayı karşılaştırdığımızda, KOSGEB'e bakış açısında nasıl bir değişim, evrilme yaşandı?
 KOSGEB denilince kamuoyunda sadece girişimcilik desteği ya da işyeri açarken verilen desteklerden ibaret bir kurummuşuz gibi bir algı vardı. Ancak girişimcilik desteği bizim birçok desteğimizden sadece bir tanesi. KOSGEB, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ilgili kuruluşu. Dolayısıyla bizim ana hedef noktamız sanayici. Ancak ticarete verdiğimiz desteği de sürdürüyoruz. Biz 2018 yılında tüm girişimcilere aynı kategoriden destek verebiliyorken bunu daha sonrasında iş kolunun fonksiyonuna, kapasitesine, alacağı teçhizata, yaptığı yatırıma göre daha adaletli olabilmek adına farklılaştırdık. Pandemiden önce planlanan ve 2019  yılında hayata geçirdiğimiz sistemle de eğitimlerimizi online yapmaya başladık.  Yüzyüze eğitime katılımda kişilerin zaman ayırması ve katılım sağlaması zor oluyordu. Amacımız, daha fazla kişiye ulaşmak ve standart ve aynı kalitede, içerikte bir eğitim sağlamak. 18 yaş üstü tüm vatandaşlarımız eğitimlerden yararlanabiliyor.
 
KOSGEB GİRİŞİMCİLİK EĞİTİMİNİ 
TAMAMLAMAK, GİRİŞİMCİLİK DESTEĞİ 
ALMAK İÇİN ŞART
Eğitimlerin önemi nedir, destek alırken ne kadar etkili oluyor?
Girişimcilik eğitimlerimizi geleneksel ve ileri girişimci şeklinde ikiye ayırdık. Örneğin hizmet sektöründe bir işletme kuracaksanız bu işletmelerimizi geleneksel girişimci eğitimine alıyoruz. Geleneksel girişimcilikte herhangi bir fatura ya da başka bir şey istemeden kuruluş desteği ve performans desteği adı altında iki ödeme yapıyoruz. Şahıs şirketi kuranlara 5 bin TL, sermaye şirketi kuranlara ise 10 bin TL destek ödemesi veriyoruz. Ayrıca finansman desteği dediğimiz banka kredilerinin faizine de destek oluyoruz. Burada koşulumuz, üç yıl içerisinde bir vergi mükellefiyetinizin olmaması ve yüzde 30'dan fazla herhangi bir şirket ile ortaklığınızın bulunmaması gerekiyor. Bu destek ilk defa girişimcilik adımı atacaklara yönelik tasarlanmış olan bir destektir. İş yeri açmadan önce bu eğitimlerin tamamlanmış olması çok önemli. Kişilerin destek alabilmesi için, işyerini açmadan önce eğitimi tamamlaması gerekiyor. Ancak eğitimi tamamladıkları zamanın üzerinden en az bir gün geçmesi gerekiyor iş yeri  kaydı açtırmak için.

DSC_0901

Şirket ya da işyeri açarken KOSGEB desteğinden yararlanabilmesi için atılması gereken adımları anlatır mısınız?
Eğitimleri tamamlayanların dijital ortamda oluşan sertifikalarına baktığımızda eğitimleri hangi tarihte tamamladıklarını görüyoruz. Eğitim tamamlandıktan en az bir gün sonra vergi dairesine giderek, kurmak istediğimiz şirketin kayıt işlemlerini yapmaları gerekiyor. Aynı zamanda internet üzerinden veri tabanına kayıt olunması lazım Kayıt esnasında şahıs firmalarından vergi kimlik numarası ve ya TC kimlik numarası, işletme kuruluş tarihi, iletişim bilgileri gibi bazı bilgileri girerek kayıt oluşturmaları gerekiyor.

 
100 BİN TL, 200 BİN TL, 300 BİN TL MAKİNA TEÇHİZAT DESTEĞİ


Yeni açılan işyeri ya da kurulan şirketlerin destekler için başvuru aşamasında neleri sağlamaları gerekiyor?


İkinci aşama olan başvuru aşamasında hem geleneksel hem de ileri girişimcilikte bir iş planı hazırlamanızı istiyoruz. İleri girişimcilikte makine teçhizat destekleri var. O da teknoloji sınıflarına göre değişiyor. Örneğin bir imalat işi yapıyorsanız yani bir masa üretmek gibi sıfırdan bir ürün üretiyorsanız diyelim, bu düşük teknolojide bir imalat modeli.  100 bin TL kadar hibe olacak şekilde makina teçhizat desteği verebiliyoruz. Ancak burada dikkat edilmesi gerekilen husus şudur ki; 100 bin TL'nin tamamının alınabilmesi için en az 140 bin TL tutarında  bir teçhizat gider faturalandırması yapılması gerekiyor. Çünkü yüzde 18 KDV ve yüzde 25 bir kesinti gerçekleşiyor. Biz yüzde 75'ini ödediğimizde bu 100 bin TL'ye denk geliyor. Biz işletmelere direkt olarak 100 bin TL çıkarıp verip de ‘Alın parayı ve gidin işletmenizi kurun.’ demiyoruz. Önceden kurul tarafından onaylanan teçhizatları alırken faturalandırdınız ve aldığınız makinelerin iş yerinizde çalıştırıldığını da görmeliyiz. Şartlarımızdan biri de bu. Ödeme süreçlerimiz çok uzun değil. Bize,‘Makinemi aldım faturalandırdım kurulumunu yaptım sizi bekliyorum.’ diye bildirimde bulunduklarında hemen ertesi gün tespite gidiyoruz. Yani kişilerin bize ödeme talebinde bulunması gerekiyor aksi durumda biz bir ödeme yapmıyoruz. Talepler de e-Devlet üzerinden online olarak yapılıyor. Bizim tüm işlemlerimiz belge girişlerimiz online yapılmakta. Fiziki belge olarak sadece bir geri ödemeli desteğimiz var ise bankadan teminat mektubu istiyoruz, bu da kıymetli evrak olduğundan bu belgeyi fiziki olarak istiyoruz.

 
EKONOMİMİZİN YAKLAŞIK YÜZDE 98'İNİ KOBİ'LER OLUŞTURUYOR

Herkes KOSGEB'den yararlanabilir mi? Hangi kurum ya da kuruluşlara ne tür destekler  veriyorsunuz?


KOSGEB desteklerinden yararlanabilmek için KOBİ olmak gerekiyor. Yani 1 ila 250 kişiye kadar çalışanı olan ve iki yıl üst üste 125 milyon TL cironun üstüne çıkmayan işletmeler KOBİ olarak sınıflandırılıyor. Ekonomimizin yaklaşık yüzde 99’unu KOBİ'ler oluşturuyor. Bunun yanı sıra işletmeler, iş geliştirme ya da proje bazlı desteklerimizden de yararlanabilirler. KOSGEB'deki başlıca destek türlerimiz ise; girişimcilik, Ar-Geinovasyon ve ÜRGE destekleri, KOBİ'lere yılda bir ya da iki defa çağrıya çıktığımız KOBİGEL dediğimiz proje bazlı destekler, işbirliği (bir büyük bir küçük firmanın bir araya gelerek ya da 5 küçük firmanın ortak çalışarak oluşturdukları işbirlikleri) desteklerimiz, 12 ay açık olan belirli sektörleri kapsayan işletme geliştirme desteklerimiz, imalatçı ve ithalatçı firmalara yönelik yurt dışı pazar desteği seçeneklerimiz var.

 
İleri girişimciliği biraz daha açabilir misiniz? Mesela bilişim ve teknoloji alanında çok fazla girişimcilik faaliyeti olmaya başladı. Bu dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz? Destekleriniz ne yönde oluyor?


Örnek vermek gerekirse, bir kimyasal üretimi yapıyorsanız bu orta ölçekli teknoloji sınıfında, bir yazılım yapıyorsanız bu da yüksek teknoloji sınıfında oluyor. Son dönemlerde en çok verdiğimiz desteklerden bir tanesi yüksek teknoloji sınıfına giren girişimcilik modeli üretim başta olmak üzere, projeksiyon, ses ve görüntü iyileştirme işlemleri, animasyon, yazılım, oyun teknolojileri. Neden buna döndü? Çünkü bütün dünya dijitalleşmeye gidiyor. Artık sanal gerçeklik dediğimiz şey hayatımızın içerisinde, bambaşka bir dünyaya giriyoruz. Teknoloji insanların hayatında büyük yer kaplıyor. İhtiyaçlar değiştikçe girişimcilik de değişiyor. Yazılım sektörü de ciddi anlamda revaçta ve devlet de daha fazla destek veriyor. Eskiden biz yazılımları hep yurt dışından alıyorduk, zamanla yerli yazılımlar artınca yurt dışına bağımlılığımız da ciddi ölçüde azaldı ve devlet de bunu destekliyor. Hatta bazılarını yurt dışına satıyoruz. İnsanlar kendilerine özgü yazılımlar olsun istiyor ve bunu üretiyor. Diğer yandan siber güvenlik önem kazandıkça bu alanda da yürütülen çalışmaları destekliyoruz. Üretilen bu ürünlerin seri üretilmesi ve pazarlanmasında da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile birlikte desteklerimizi gerçekleştiriyoruz. Personel, makina, teçhizat, test analiz, belgelendirme, sertifikasyon vb. gibi...

 
KADIN GİRİŞİMCİLER ERKEKLERDEN DAHA BAŞARILI


Eskişehir'de yoğunluklu olarak hangi alanda girişimciler KOSGEB'e başvuruyorlar?


Kadın girişimcilerin yoğunlaştıkları alanlardan çoğu tekstil atölyeleri ve gıda üretimi. Ev üretimi gıdaların paketlenmesi ve satışa sunulması üzerine daha çok. Kullanılan ürünler daha doğal ve minimal ölçüde. Endüstriyel üretim değil, daha küçük ölçekli. Bizde en önemlisi işinin başında olan girişimci çok önemli. Kadınlar bu işlerde Eskişehir'de markalaştırma ve pazarlama konusunda daha başarılı. Sayısal olarak da kadınlar erkeklerden daha başarılı, dirençli, istekli, sabırlı ve mücadeleci. Ama girişimci sayısı açısından ise erkekler daha fazla. Erkekler biraz daha çok endüstüriyelüretim ağırlıklı işlerde bize başvuruyorlar. Kimyasal üretimi, makina üretimi, yazılım gibi. Mesela Eskişehir'de animasyon ve film prodüksiyon alanında da destek vermeye başladık. TEKNOPARK'tabu alanda yapılan çalışmalar var ve destek veriyoruz.

 
PANDEMİ BİZİM İŞLEYİŞİMİZİ OLUMSUZ ETKİLEMEDİ


Pandemi süreci girişimcilik başvurularını ne yönde etkiledi?


Pandemi bizi girişimcilik ve proje başvurusu anlamında çok etkilemedi. Yine girişimcilik ve proje destekleri verildi. Hatta bazı alanlarda girişimcilik daha da arttı diyebiliriz pandemide. Biz bu süreçte KOBİ'lerimize proje teslim sürelerinde ek süreler tanıyarak da yardımcı olmaya çalıştık. Çünkü pandemide personel alamayan ve bazı işlerde aksaklık yaşayan firmalar oldu. Bunlara da anlayışla yaklaşarak zaman tanıdık. Bizim yılın 12 ayı bütçemiz var ve biz sürekli her koşulda desteklerimizi sürdürüyoruz, pandemide hiç ara vermedik. Türkiye ortalamasına baktığımızda Eskişehir KOSGEB ile çok daha barışık. Proje ve destek miktarı yüksek. Eskişehir ölçeğinde KOSGEB’e ilgi ve alaka çok güzel ve memnuniyetler de oldukça yüksek. Geri dönüşler olumlu oluyor. Bir hatamız olursa da anında geri dönüş yapıyoruz. Kapımız her zaman vatandaşlarımıza açık. Bize gelip danışabiliyorlar, kafalarındaki soru işaretlerini gidermek için tüm gücümüzle hizmet veriyoruz.

 
İKİ YIL GERİ ÖDEMESİZ, PERSONEL BAŞI FAİZSİZ, TEMİNATSIZ 100 BİN TL İSTİHDAM DESTEĞİ


Peki pandemi sonrasında yaşanan ekonomik sorunlar girişimcileri ve KOBİ'leri nasıl etkiledi?


Pandemiden en olumsuz etkilenen sektör hizmet sektörü oldu. Uzun süre kapalı kaldılar. Personel istihdamını korumak zorunda kaldılar, işlerinin devamı için emek harcadılar. Biz de bunu bildiğimiz için 2019 yılından önce kurulmuş olan firmalara personel istihdamını korumak ve yeni personel desteği vermek adına yeni bir destek açıkladık. Bunun için daha önce Üretim sektörü için iki defa çağrıya çıktık. Bir üniversite mezununu 12 ay çalıştırma taahhüdü ile işe aldığınızda 100 bin TL KOSGEB tarafından destek veriyoruz. İşletme sahibi kadın ise veya kadın personel istihdam edilecekse 10 bin lira ek destek veriyoruz.  Herhangi bir teminat şartı yok. Sıfır faizli ilk iki yıl ödemesi olmayan, sonrasında 24 ay içerisinde 4'er aylık 6 eşit taksit şeklinde geri ödemeli bir destek. Şuan yeni bir yapılanma ve enerji var, insanların personel ihtiyacı da arttı. Tüketim alışkanlıkları da değiştiği için buna yönelik değişimler yaşanıyor. Fırsat bu fırsat. Yeni yerler yeni markalar artık eskinin rakibi oldu.

 
ESKİŞEHİR PASTADAN BÜYÜK PAY ALSIN İSTİYORUZ


İşletmelere ilave personel başına 100 bin TL destek veriyorsunuz, bunun şartları nelerdir?


Mikro ve küçük ölçekli işletmeler olması şart. 2019 yılından önce kurulmuş olmaları gerekiyor. 2019 yılında en az 75 bin TL net satış hasılatının olması gerekiyor. Orta ölçekli bir işletme başvuru yapamıyor. Mikro ölçeklilere 2 personele kadar, küçük ölçekli işletmelere ise 5 personele kadar destek verebiliyoruz. Girişimcinin kadın olması ya da işe alınacak kişinin kadın olması durumunda ek olarak 10 bin TL daha destek veriyoruz. Burada bir pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Mesela 5 tane kadar kadın aldılarsa toplam 550 bin TL destek almış oluyor. Türkiye genelinde 75 bin kişinin istihdam edilmesi hedefleniyor bu destek ile. Başvuralar gelmeye başladı. Onaylıyoruz. Acele edilmesi gerekiyor. Son başvuru tarihi Mart'ın sonu. Başvuru ne kadar önce yapılırsa pastadan payımızı o kadar çok almış oluruz. Eskişehir'de bir an önce başvuralar yapılsın ve en çok desteği de biz alalım, çünkü bunun Türkiye genelinde bir limiti var. Başvuru yapıldıktan sonra bu hemen eleman alacaksınız anlamına gelmiyor. Genel koşullarınıza bakıyoruz. Personel aldıktan sonra ödemeyi yapıyoruz. Bunu da iki taksit halinde veriyoruz. İlk 6 ay ilk yarıyı diğer 6 ayda da ikinci yarıyı ödüyoruz. Böylece taahhüdün yerine getirilmesini de sağlamış oluyoruz. İşe aldığınız personel işten ayrılır ya da siz anlaşamaz çıkarırsanız, onun statüsünde başka bir personel alarak bu taahhüdü yerine getirebiliyorsunuz. Aynı personelle devam etmek zorunda değilsiniz. Biz desteği firmaya veriyoruz, personele değil.

İş kurarken ne kadar risk alınmalı, ne kadar cesur olunmalı peki?


Bir girişimci risk almayı da bilebilmeli. Bir kaç defa başarısız olan bazı girişimcilerimizin son denemelerinde başarılı olabildiğini de gördük. İnsanların hayallerinin bir parçası olabilmek bizi mutlu ediyor. Bizim Eskişehir'de sloganımız şu: Hayal et, farkındalık yarat, dünyayı değiştir.  Ekonomik zorluklarımızın üstesinden de üretmekle, yurt dışı girdilerimiz maliyetini azaltmakla, ürünlerimizi yurt dışına daha fazla satmakla aşabiliriz. Amacımız; yastık altı birikimlerin kişilerin üreten, iş kuran, yatırım yapan, şirket ve firmalara dönüşmesinde aktif rol oynamasını sağlamak ve bu aşamada bizim de elimizden gelen desteği sunmamız önemli. Ben bir girişimci olsam önce şunu yaparım: Ben ne iş yapabilirim? Yapabileceğim iş alanlarının Türkiye'deki şu anki durumu, konumu ne? Yurt dışında ne? Eğer bu işi ben burada yaparsam ne kadar kazanırım? Ne kadar satabilirim? Bunları raporlar ve önümü daha net görürüm. Çok büyümek de her zaman kazançlı değil. Doğru ve yeterli şekilde büyümek daha sağlıklı. Çok büyümek, sizi büyük risklerin altına da sokabiliyor. Plansız ve programsız yapılan hiçbir şey uzun vadede kıymetli değil ve size bir getiri sağlamıyor.

Girişimcilerin ayakta kalması neye bağlı?


Bir girişimcinin, kurmak istediği iş bazında eğitimli ve tecrübeli olması çok önemli. Mobilya üzerinde mezun olan bir meslek lisesi mezunu bir kişinin mobilya üretim atölyesi açması kadar güzel bir şey olabilir mi? Aynı şekilde bir tekstil mezununun yine tekstil alanında girişimci olması. İşin eğitimi o işin bilincini de getirir. Bazı girişimcilerimiz var sektöre o kadar hakimler ki, rakiplerini analiz etmiş, gelecek 5 yıllık on yıllık palanlarını oluşturmuş, işine ve işin sektördeki pazar payına o kadar hakim ki, bunları görmek bizi mutlu ediyor. Bir işletmeyi kurduktan sonra ilk iki yıl ayakta kalabilmek en zorudur. Genel olarak bize başvuran firmaların yüzde 60'ı devamlılık sağlayabiliyor. İlk 2 yılı atlattıktan sonra kalıcı olabilmek biraz daha kolaylaşıyor. Markalaşmak, marka bilinirliği, rakiplerin önüne geçmek, ürünün ve işin iyi pazarlanabilmesi, dijital çağın iyi kullanılması, sosyal medya yönetimindeki başarı gibi kıstaslar ayakta kalmak için en önemli adımlar. Ürettiğiniz şeyi satabilmek, onu tanıtabilmek, profesyonel bir reklam yürütebilmek ayakta kalmak için çok önemli. Çağa ayak uydurulması ve beklentilerin karşılanabilmesi önemli bir husus.

Buradan yeni girişimcilere neler önerirsiniz? Hangi alanda iş kurmaları daha yararlı olur ya da kalıcı olabilmek için neler yapmalarını tavsiye edersiniz?


Öncelikle bilgi deneyim ve tecrübelerinin olduğu alanlarda iş düşünsünler. Herkes bildiği işi yapmalı. Girişimciliğin mantığı müşteriyi çekmektir, kapınızdan müşteri giriyorsa başarılı olursunuz. İkincisi de sevdiğiniz işi yapmaktır. Bir işte çok para var diye o işe girişmek doğru bir mantık değil. Bir işi bilmiyorsanız, piyasasına hakim değilseniz, o işle alakalı tecrübeniz ve bilginiz yoksa, sevmiyorsanız başarılı olamazsınız. Hayal edilen bir şeyin olmaması kadar kötü bir şey yok. İnsanlar hayalleri ve umutları ile yaşar. Ciddi bir emek harcıyorlar. Biz de onların hayallerinin yıkılmaması, umutlarını kaybetmemeleri için burada onlara doğru yolu gösterme çabasındayız. Bu eğitimleri bu nedenle veriyoruz, onlarla sohbet ediyoruz. Bazen bizimle yaptıkları görüşmeler sonrasında iş fikrini değiştiren kişiler var. Bilinçli, pazarı tanıyan bilen girişimci daha başarılı oluyor.
 

Editör: Mustafa YILDIRIM