Sazak, “Son günlerde basında ismimle ve partimle özdeşleştirilmeye gayretle emek sarf edilen menfur hadiseye istinaden basın mensupları ve haberci kimlikli sosyal medya hesaplarına cevabımdır. Genç bir kadının intihar etmesi veya cinayete kurban gitmesinin haber değerinin bir parti, bir milletvekili üzerinden itibar suikastı olarak kullanılma çabası basında ahlak seviyesinin geldiği en düşük noktadır. Halen adli tıp ve yargı süreci devam eden olayda sebep ne olursa olsun bir ailenin gencecik evlat kaybı, bir çocuğun anasız kalışı, yaratılan geçici ve farklı amaçlara hizmet eden gündemden çok daha önemlidir ve esasen tek gerçektir. Makamımdan ötürü kan bağım olan şahısların herhangi bir vatandaştan farklı olarak, katil veya suçlu oldukları ispatlandığı veya zanlı oldukları takdirde farklı muamele görmeleri ne şahsım ne inancım ne de vicdanımla örtüşecek bir davranış değildir. Aynı şekilde suçu ispat edilmemiş bir gencin benimle olan kan bağı nedeniyle, baskı altında kalarak mağdur edilmesini de doğru bulmak mümkün değildir. Sazak ailesi Eskişehir’de yüzyıllardır yaşamış özellikle şehrin ve Türkiye’nin yakinen bildiği bir aile olup, her aile gibi velisi de delisi de mevcut olabilir. Bugüne kadar bu memlekette olumlu olarak kabul gördüğümüz gibi, yargılama sonucu ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçlar da kabulümüz, ıslah da görevimizdir. Yaşamını kaybeden evladımıza Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum. Olayın gidişat ve sürecine vekilliğimi kullanarak müdahalem var ise bunu bulup çıkarıp ortaya koymanın gazetecilik olduğunu hatırlatıyor; Türk basınının doğru, dürüst ve güvenilir mensuplarını tenzih ederek, birilerine maşalık yapan ve algı operasyonu yaratarak farklı amaçlara hizmet eden zatları kınıyor, kendilerine gelip vatandaşın doğru haber alma özgürlüğüne saygı göstermelerini diliyorum.