24 Temmuz 1908’de II. meşrutiyetin ilan edilmesi ve Abdülhamit tarafından kaldırılan 1876 Anayasası’nın yeniden yürürlüğe girmesinin ardından, 1876’da yine Abdülhamit II tarafından çıkarılmış olan “Sansür Kararnamesi” kaldırılmıştı. 1946’da Gazeteciler Cemiyeti kurulduğunda Falih Rıfkı Atay’ın önerisi ile 24 Temmuz “Basından Sansürün Kaldırılması ve Basın Bayramı” olarak ilan edildi.

24 Temmuz ülkemizde, “Gazeteciler ve Basın Bayramı” ve “Basından sansürün kaldırılışının” yıl dönümü olarak biliniyor.

Okudunuz mu, hükümet yetkilileri basının önemine vurgu yaparken siyasilerin, bürokratların, odaların ‘Basın Bayramı’ kutlama mesajlarını…

“Basının olmadığı yerlerde demokrasi olmaz”

“Basın 4. Kuvvettir”

“Gazeteciler kamuoyunu aydınlatan kişilerdir…”

Diğer tarafta da birkaç gazete okuyabildiğiniz ve birkaç televizyonda izlediğiniz bir haber var:

“Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) ve Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) cezaevindeki gazeteci ve medya çalışanlarına moral vermek için küresel bir kampanya başlattı. “

Yani TGS’nin 139 ülkedeki kardeş sendikalarına gönderilen kartpostallar dayanışma mesajlarıyla doldurulduktan sonra tutuklu gazetecilere ulaştıracak.

Gazeteci örgütleri, cezaevlerinde 157 gazeteci ve medya çalışanı bulunduğunu ifade ediyor.

Yani; 109 yıl önce, 2. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte sansürün kaldırıldığı 24 Temmuz tarihinin 1946 yılından bu yana ‘Basın Bayramı’ olarak kutlanıyor.

Sansür, otosansür 'Demoklasinin Kılıcı’ gibi gazetecilerin başı üstünde sallanıyor. Mahkemeler, cezaevleri artık gazetecilerin mekanları haline geldi.

Türkiye’de “sansürün kaldırıldığı” ve “Gazeteciler Bayramı” ilan edilen bu günde; 12’si tutuklu 17 Cumhuriyet yazarı, çizeri, avukatı, gazetecisi, yöneticisi, mahkemeye çıkarılacak…

Ne diyor; gazeteci-milletvekili Utku Çakırözer; “Halkın haber alma hakkı ve basın özgürlüğü için mücadele veren gazetecilerin tutuklandığı bir ülkede Gazeteciler ve Basın Bayramı kutlanamaz. Bizler 24 Temmuz’dan tutuklu gazetecilere özgürlük istiyoruz.”

Bayram kutlamak için mücadele etmek gerekiyor.

Gazeteciler ‘Basın Bayramı’ güzel günler içinde kutlamak istiyorlarsa öncelikle gazeteci örgütlerine ve TGS’ye üye olmaları gerekiyor.