Ülkemiz, her geçen gün daha da derinleşen bir krizin içinde. Ekonomik darboğaz, adaletsizlik, çevre talanı ve insanların yoksullaştırılması yetmezmiş gibi, belediyelere yönelik siyasi baskılarla halkın iradesi de boğulmaya çalışılıyor.
Tüm bu yaşananlara rağmen, Meclis kürsüsünden yükselen sesler hâlâ siyaset üretmek yerine, küçümseyen, aşağılayan, kadınlara yönelik çirkin imalarla dolu. Oysa halk, bu dili çoktan terk etti.
Ayşe Ünlüce gibi halkına hizmet etmeye çalışan bir başkan, kıyafetiyle değil emeğiyle, nezaketiyle konuşulmalıydı. Ama olmadı… Yine kadına, başarıya, duruşa tahammül edilemedi. “Kadın kadının kurdudur” sözü, bir kez daha can yaktı.
15 Ekim’de değişen mevzuatı yok sayarak yapılan sığ eleştiriler, halkın zekâsıyla da alay etmekti. Ancak halk gerçeği görüyor.
Bu karanlıkta umut veren sesler de vardı: Odunpazarı belediye başkanı Kazım Kurt
Nihat Çuhadar ve Ali Haydar Çelik gibi vicdanı olan meclis üyeleri, Eskişehir halkının sesi oldular. Gerçekleri dile getirdiler, dimdik durdular.
Ve Ayşe Başkan…
O, sabırla, zarafetle, bilgiyle, hiç düşmeden o kürsüde hem Eskişehir’i hem de kendine yapılan haksız eleştiriye cevabını verdi. Karanlığın en yoğun olduğu anda bir meşale gibi parladı.
***
Ve bizler…
Bu kentin insanları, kadınları, gençleri, yoksulları, doğasını korumaya çalışanları,
O ışığı takip edeceğiz.
Geriye değil, hep ileriye…
Karanlıktan aydınlığa birlikte yürüyeceğiz.