Emine Arıca, Acıbadem Eskişehir Hastanesi’nde yapılan kapalı ameliyat ile böbrek üstü bezindeki 2 santimlik kitleden kurtuldu.

 53 yaşındaki Emine Arıca, karın ağrısı şikayeti sonrasında kızının ısrarı ile gittiği doktorda gerçeği öğrendi. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. İhsan Oruk tarafından yapılan tetkiklerde Emine Arıca’nın böbrek üstü bezinde yaklaşık 2 santimlik kitle tespit edildi. Kapalı ameliyat yöntemi ile kitleden kurtarılan Arıca, ikinci günde hastaneden sağlığına kavuşmuş olarak taburcu edildi.

 MİDE AĞRILARINA BAĞLADI

 Veznedar olması dolayısıyla zor ve stresli bir ortamda yıllarca çalışan Emine Arıca, ülseri olduğu için mide ağrılarını ona bağladı ve doktora gitmeyi ihmal etti. Arıcan’nın son zamanlarda karnı ağrımaya başladı, bunu da çok önemsemeyen hasta 25 yaşındaki kızının ısrarına dayanamayarak doktora gitti. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. İhsan Oruk’a görünen 53 yaşındaki Arıca’ya detaylı tetkikler yapıldı ve böbrek üstü bezinde yaklaşık 2 santimlik kitle tespit edildi. Daha sonra ise, hastaya Genel Cerrahi Uzmanları; Dr. İhsan Oruk, Dr. Raif Orhan ve Dr. Yalım Uçtum tarafından kapalı ameliyat gerçekleştirildi.

 

10-15 SANTİME KADAR SİNSİCE BÜYÜYEBİLİYOR

 Dr. Yalım Uçtum, sürrenal (böbrek üstü) kitlelerin; genel olarak bulgu vermeksizin 10-15 santime kadar büyüyebilen sinsi bir hastalık olduğunu, hastalıkta kadın ve erkek arasında belirgin bir fark bulunmadığını, genellikle farklı nedenlerden dolayı yapılan tetkik ve taramalar neticesinde rastlantısal olarak fark edildiğini belirti.

 Uçtum şöyle konuştu; “Bu hastada henüz erken safhada kitle tespit edildi. Hastaya laparoskopik (kapalı ameliyat) yöntemle başarılı bir şekilde operasyon gerçekleştirildi. Sağ sürrenal bez kitle ile birlikte alındı. Bu hastalık böbrek üstü bezinin iyi huylu bir kitlesidir. Tedavi edilmediği takdirde ise ileri boyutlara ulaşarak böbrek gibi çevre dokulara bası suretiyle zarar verir.  Ayrıca yine bu kitlelerin aktif hormon salgılayan cinsleri de, salgıladıkları bu hormonlar yoluyla zarar verebilirler. Hipertansiyon, baş ağrısı, kalp rahatsızlıkları, aşırı kıllanma, böbrek ve safra kesesi taşları gibi sorunlara yol açabilirler. Bunların tedavisinde de sadece kitleyi almak gibi bir seçenek yoktur. O taraf böbrek üstü bezi total olarak çıkarılır. Kanlanması çok iyi bir organ olduğundan ameliyat esnasında üzücü kanama risklerinden dolayı özenli ve dikkatli bir cerrahiyi hak ederler.”

 

HASTA KONFORU YÜKSEK

 

Arıca’nın ameliyatının yaklaşık bir saat sürdüğünü ve hastanın ertesi gün normal yeme-içme ve günlük yaşantısına dönebildiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanlı Dr. Uçtum, hastanın ikinci günde sağlığına kavuşmuş olarak taburcu edildiğini söyledi. Laparoskopik yöntemle yapılan ameliyatlar sonrası hastanın açık ameliyata göre çok daha hızlı iyileşme imkânı bulduğunu aktaran Dr. Uçtum, kapalı ameliyatın açık ameliyata göre hem ameliyat sürecinde hem de ameliyat sonrasında pek çok avantajı bulunduğunu belirtti. Dr. Uçtum, küçük bir kesi ile gerçekleştirilen kapalı ameliyat sayesinde hem kanamanın daha az olduğunu, hem de hastanın iyileşme ve günlük yaşantısına dönme hızının çok daha çabuk olduğunu vurguladı. Laparoskopik yöntemle yapılan ameliyat sonrası sağlığına kavuşan Emine Arıca da kendisini çok iyi hissettiğini ifade etti. Karın ağrılarının ameliyat sonrası bıçak gibi kesildiğini belirten Arıca, günlük yaşantısına rahat bir şekilde devam ettiğini söyledi.