Haber: Gülnaz Demirok/Bartu Can
Platform Sözcüsü Umut Özge Yılmaz, bütçenin sermayeyi koruduğunu belirterek, "Bütçeden bizim payımıza yine yoksulluk ve mücadele düştü" dedi.
ESKİŞEHİR Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eskişehir Şubeler Platformu, "Halk İçin Bütçe, Demokratik Türkiye" talebiyle bir basın açıklaması düzenledi. Samsun ve Adana mitingleriyle eş zamanlı olarak Eskişehir’de yapılan açıklamada, artan hayat pahalılığı, vergi adaletsizliği ve kamu emekçilerinin talepleri gündeme taşındı.
KESK Dönem Sözcüsü ve SES Şube Eş Başkanı Umut Özge Yılmaz tarafından okunan basın metninde, 2026 bütçesinin halkın ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu ve sermaye gruflarına kaynak aktarımı aracı haline geldiği vurgulandı.
"Bütçeden Payımıza Yoksulluk Düşüyor"
TBMM'de devam eden bütçe görüşmelerini eleştiren Yılmaz, bütçelerin siyasi metinler olduğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: "Yıllardır bütçeler bizlerin ücretlerinden kesilen, attığımız her adımda ödediğimiz vergilerden oluşuyor. Ancak ne zaman insanca yaşamaya yetecek ücret istesek 'kaynak yok' deniliyor. Bizden toplanan vergiler bir avuç azınlığa faiz, teşvik ve hazine garantisi olarak aktarılıyor. 2002’de genel kamu hizmetlerine ayrılan pay %42 iken, 2025’te bu oran %29,1’e düşmüştür. 2026’da bu düşüşün devam edeceği aşikardır."
Açlık ve Yoksulluk Sınırı Uyarısı
Açıklamada BES-AR Kasım 2025 verilerine de dikkat çekildi. Açlık sınırının 38.604 TL, yoksulluk sınırının ise 95.562 TL olduğu bir ortamda, kamu emekçilerine öngörülen %16'lık zammın kabul edilemez olduğu belirtildi. Yılmaz, "Zengine, patrona ve yandaşa veren bu bütçe anlayışı, biz yoksullaştıkça onların zenginleşmesini sağlıyor. Patronlardan alınması gereken 2,5 trilyon TL'lik vergiden vazgeçilirken, halkın sırtındaki vergi yükü artırılıyor" şeklinde konuştu.
KESK’in "Emekten ve Halktan Yana Bütçe" Talepleri
KESK Eskişehir Şubeler Platformu, "yıkım bütçesi" olarak nitelendirdikleri taslağa karşı şu talepleri sıraladı:
Vergide Adalet: Gelir vergisi birinci dilim oranının %10’a düşürülmesi ve yoksulluk sınırına kadar olan ücretlerin bu oranda sabitlenmesi.
Servet Vergisi: Belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınması.
İnsanca Ücret: En düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması ve asgari ücretin insanca yaşanacak seviyeye getirilmesi.
Güvenceli İş: Sözleşmeli, taşeron ve vekil gibi güvencesiz istihdam biçimlerine son verilmesi.
Kamusal Hizmet: Kamu hizmetlerine ayrılan payın artırılması ve özelleştirmelere son verilmesi.
Dolaylı Vergiler: Tüketimden alınan KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerin düşürülmesi.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Kadınların güvenceli istihdamının artırılması ve şiddetten koruyacak bütçe ayrılması.
"Mücadelede Birleşelim" Çağrısı
Açıklamanın sonunda tüm yurttaşlara, sendikalara ve demokrasi örgütlerine çağrıda bulunan Umut Özge Yılmaz, "Sadece kamu emekçilerini değil, sömürü düzenine itirazı olan herkesi yoksulluğa karşı mücadelede birleşmeye çağırıyoruz" dedi.
KESK, 29 Kasım’da İzmir ve Van’da düzenleyeceği bölge mitingleriyle taleplerini haykırmaya devam edecek.