Kurban Bayramı’na sayılı günler kala uzmanı daha sağlıklı ve lezzetli bir et pişirmenin püf noktalarını anlattı.
Yılın ikinci dini bayramı olan Kurban Bayramı için geri sayım başladı. 4 gün sürecek olan bayram öncesi ibadetlerini yerine getirmek isteyen vatandaşların bir yandan kurbanlık telaşları sürüyor. Et tüketiminin en çok arttığı dönemlerin başında gelen bu bayramda ise kavurma, ızgara veya haşlama olarak tercih edilen etlerin doğru bir şekilde hazırlanması büyük önem taşıyor. Gerek sağlık, gerekse lezzet açısından dikkat edilmesi gereken birçok nokta bulunurken Etevim Steakhouse işletmecisi Servet Keskin, kurban etini ızgarada hazırlamanın püf noktalarını sıraladı.
“Mümkün olduğunca parçalatmasınlar”
Lezzetli bir et için ilk aşamanın kasaplar olduğunu ifade eden Servet Keskin, eti mümkün olduğunca parçalatmadan kasaplara götürülmesinin önemli olduğunu belirtti. Keskin, etin bölgelere göre burada parçalara ayrılmasının eti daha kaliteli yapacağını vurgulayarak “Tüketiciler genellikle kuzu ve dana olarak kurban alıyor. Öncelikle kuzuyu kestirdikten sonra mümkün olduğunca parçalatmasınlar. Bütün olarak büyük bir poşete bile sığar. Önceden kasap ile anlaşsınlar ki et daha güzel işlensin. Çünkü kasaplar profesyonel insanlar. Et parçalandıkça değeri düşer. Parçalandığı zaman artık pirzolasını, kül bastısını ayıramazsınız hepsi kavurmalık olur. Kavurmalık et ile pirzola arasında neredeyse iki katı fiyat farkı var. Onun için parçalatmadan götürürlerse et çok daha kaliteli olur” şeklinde konuştu.
“Etlerin dövülmesi yanlış”
Halk arasında bilinen en büyük yanlışlardan birisinin etleri dövmek olduğunu belirten Servet Keskin, “Halk arasında etin yumuşak olması için et dövülür diye bir şey var. Bu bir yanlış. Çünkü etler dövülmez. Bizde güzeller dövülmez denir. Onun için kesinlikle etlerimizi dövmeyiz” ifadelerini kullandı.
“İkinci gün tüketilmesinin taraftarıyız"
Etlerin ilk gün kas pozisyonunda olduğunu ve 12 saat geçtikten sonra et vasfını aldığını ifade eden Servet Keskin, ikinci gün tüketilmesini tavsiye ettiklerini söyledi. Keskin, “Etleri ince ince doğradıktan sonra güzelce yağlıyoruz. Sonra ızgaraya atıyoruz. Eti ikinci gün yemek daha makbuldür. Çünkü et ilk gün kas pozisyonundadır. 12 saat geçtikten sonra et vasfını alıyor. Onun için ikinci gün tüketilmesinin taraftarıyız. Orta pişirme tavsiye ediyoruz. Bu sayede etin suyu ve lezzeti kalıyor ama eti çok pişirseniz suyu da kaçıyor tadı da” dedi.
“Sonradan tuz atılırsa daha lezzetli ve yumuşak olur”
Eti önce tuzlayıp sonra pişirmenin doğru bilinen bir yanlış olduğunu vurgulayan Servet Keskin, tuzun pişirme işleminden sonra atılması ile etin daha lezzetli ve yumuşak olacağını dile getirdi. Keskin yaptığı açıklamada, “Eti pişirdikten sonra hemen servis tabağına koyuyoruz. Bura yine çok bilinen bir yanlış var. Eti önce tuzlayıp sonra pişiriyorlar. Ete sonradan tuz atılırsa daha lezzetli ve yumuşak olur. Tabi en sonunda tereyağımız ile afiyetle yiyebilirsiniz” diye belirtti.
“Izgaranın temizliğine dikkat etmemiz lazım”
Servet Keskin, sağlık açısından en önemli noktalardan birisinin ızgaralar olduğunu belirtirken şu şekilde açıklamalarına son verdi:
“Izgaralar sürekli kullanmadığımız ürünlerdendir. Izgarayı yüksek ateşte kızdırmak gerekiyor. Et pişerken de 10 santim boşluk olması gerekiyor. Izgaranın temizliğine dikkat etmemiz lazım. Yoksa orada kalan yağ ve antipaslar vücuda zarar verebilir, etler simsiyah olabilir. Izgaramızı sildikten sonra sıvı yağ ya da hayvan yağı ile de silebiliriz.”