Hayatımızın içinde bazı düşünürlerin güzel ,felsefi ve bilgece  sözleri epeyce yer bulur. Bazılarını çok beğenir ve yeri geldikçe kullanmaya çalışırız. Ancak bu sözün neden söylendiğini , kaynağını pek araştırmayız. Özellikle sosyal medyada “caps” dediğimiz panolarda yazılı bir sürü sözü binlerce kez paylaştığımız, gördüğümüz olur. Bizim Mevlana, Yunusemre, Şems-i Tebrizi gibi Anadolu toprağının büyük bilgelerinin sözleri en revaçta olanlarıdır.
"Gel, gel, ne olursan ol yine gel, ister kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel.." gibi…
Rahmetli Mevlananın sözleri , güzel öğütleri  ,bizde en çok paylaşılanlardan ve yazılanlardan biri . Ancak bazen, bazen değil sıklıkla sosyal medyada veya sağda solda hatta kurumsal panklartlar’da bazı insanlar kendince güzel bulduğu veya öyle bildiği bir sözün altına “Mevlana” yazıp paylaşıyor, sonra söz yayılıyor ve sonunda Mevlana’nın üstüne yapışıp kalıyor.
Mesela bahsedeceğim söz hepimizin yine onun olduğunu zannettiği bir söz ..Bunda bir kabahatimiz yok ."Ne demiş Mevlana .Gel gel  ne olursan ol, Yine gel İster kafir ister mecuzi........." demiş .. Gerçekten demiş mi acaba ?  Doğrusu dememiş... Mevlana’ya ait değil bu söz.… Ebu Said-i Ebu’l-Hayr denilen Mevlana’dan neredeyse bir asır evvel yaşamış bir Türkmen şairin rubailerden (uyaklı dörtlükler) oluşan bir kitapda rastlanıyor. O’na ait olup olmadığı da bilinmiyor çok belli değil..
Konyadaki dergahın ilk kütüphane memuru Necati Bey, eski yazılı bir nüshada bu rubaiyi, Mevlana’nın rubaisi diye görmüş. İşin hakikatını araştırmadan, Hz. Mevlana’nın rubaisi diye etrafa yaymış. Ziya Paşa’nın topladığı, Harabat adlı antolojide de bu rubai başka kişiye aittir.” Denir. " Ama olsun.. Kim demişse bu sözü güzel demiş .Bir yüce gönül çağrısıdır.."
Güzel bir tenbih..
*Kaynak ;Veled İzbudak Mesnevi Çevirisi ) (Nevzat Tarhan Mesnevi Terapi)