Memleket Partisi Eskişehir il Başkanı Ahmet Çetin, Türkiye'deki mülteci sorununa değindi. Misafirliğin bittiğine değinen Çetin, "Bilindiği üzere; birçok siyasi gibi genel başkanımızda söylemlerinde, göçmen sorununa, uluslararası göçmen politikalarından bağımsız olmayan, insani sorumluluğa, onaran ve çözümleyici politikalara uygun bir duruş sergilemiştir. Ancak uzun bir zamana yayılmış ülke sorunları, yanlış dış politikaların sonucunda, göçlerin başladığı tarihten bu yana, birçok, sosyal kültürel uyum zorlukları ve ülkemizin giderek derinleşen ekonomik sorunları, ‘’zamanla çözüleceği, ülkelerine gönderileceği, misafir oldukları gibi’’ , günü kurtaran söylemlerle yıllar geçmiştir.

Dünün güneşi ile bugünün çamaşırını kurutamayız.

Bir takım bahanelerle ertelenen çözümler;  hem ekonomik hem de sosyal sorunların ivme kazanmasına yol açmıştır. Öyle ki (içinde, muğlak nicel ve nitel sorunlar taşıyan) bir milyona varan, yeni bir Afgan göçü trajedisi, insanımızı her alanda olduğu gibi, güvenlikle ilgili bütün konularda, yeni yeni kaygılara ve endişeye sevk etmiştir.

Göçlerle, salgın koşullarıyla, kötü ekonomi yönetimi, giderek ağırlaşan, işsizlik- istihdam sorununa rağmen, mülteci sorununa, ekonomiye katkı sağladıkları bahaneleriyle yaklaşan zihniyet; (daralan üretim, giderek, giderek artan yokluk, yoksulluk ve azalan alım gücümüzü ) göz önüne almak zorundadır.

Yanlış ve güçsüzleştiren, ülkemizi olası yeni sorunların eşiğine getiren ; ( tavizkar) dış politikalarla birlikte, kaybolup giden milli değerlerimizin yanı sıra, birçok soruna direnmeye çalışan ülke insanımızın, daha da kötüleşen yaşam koşulları had safhaya varmıştır.

Göçmen kitlelerin getirdiği, sosyoekonomik sorunların; dur durak bilmeyen göç politikalarının, giderek büyüyen yeni toplumsal bir krize, yokluğa yoksulluğa ve güvenlik sorunlarına dönüşebileceği gerçeği, inkar edilemez.

İnsanın, insanca yaşamasına dair; hem ülkesinin hem de bütün toplumların insanlık dramına, siyaset yaşamı boyunca, asla kayıtsız kalmamış olan Sayın Genel Başkanımız Muharrem İnce'nin de dediği

gibi ; ‘’ Burası yolgeçen hanı değildir. 10 yıl süren bir misafirlik olamaz. Misafirlik bitmiştir. Sokaktaki her 10 kişiden biri göçmendir. Ülkede 7-8 milyon göçmen var. Böyle bir ülke yönetilemez. ABD Konsolosluğu isim- isim seçilmiş gençleri tespit ediyor, İran’la anlaşıyor, 3 bin kilometre yolu geliyorlar ve Türkiye’ye giriyorlar. Mülteciler, akın akın, kevgire dönmüş sınırlarımızdan geçiyorlar.

Bu arada; ülkenin dört bir yanından mültecilerin saldırı haberleri geliyor, Kocaeli' de bir baba kızının acısıyla feryat ediyor,  Ankara Altındağ da bir gencimiz katlediliyor, diğeri yaralanıyor’’.               

Gün geçmiyor ki göçmenlerin sebep olduğu bir olay yaşanmasın. Bir acıyı sindiremeden başka bir acıyı yaşıyoruz. Taviz verilmeden mülteciler gönderilmelidir. Hele de bu günün koşullarında, mülteci konusu, esneklik ve tereddüt kaldıracak bir konu değildir.

Halkımızın hiç bir kesimi tarafından kabul görmeyen; bildiğim kadarıyla, bugüne kadar, göçlerle ilgili yapılan bütün anket çalışmalarında, ülke insanımızın; ortalama %94'ü nün göçmenleri istemediği gerçeği bilinmesine rağmen, sözüm ona yeni sosyal önlemler le, mültecilerle birlikte bir yaşamı öneren uyum politikalarından söz edilmesi ( söz konusu bile olamaz), günün ülke koşullarına uygun da değildir, akılcı da değildir, gerçekçi de değildir.

Üstelikte yangınlar, sel felaketleri karşısında çaresiz kalacak kadar büyüyen ekonomik dar boğaz ve yönetişim zafiyetleri; yeniden gözden geçirilmesi gereken, yeni çözüm ve önerilere muhtaçtır.

Siyaset, durum odaklı olmak zorundadır. Çözümler de öyle.  Mevcut mülteci politikalarının, getirdikleri ve götürdükleri göz önüne alınmalı, doğru ve net kararlar alınmalıdır. Ülkemin; askere giden, vergisini veren feda kar insanının refahını öne alan, çözüm süreçlerine hızla geçilmelidir. Gelişen yeni olumsuzlukları, çok dikkatli izleyip ona uygun yeni siyasi duruş ve söylemin, hayati önem taşıdığı düşüncesinde, kararlı bir mücadele anlayışı izleyeceğimiz bilinmelidir.

Bir bütün olan, Memleket Partisi ve Eskişehir il Örgütümüz adına;

Ankara Altındağ da Suriyeliler tarafından katledilen , Emirhan Yalçın evladımıza, Allahtan rahmet, ailesine baş sağlığı, yaralı kardeşimize acil şifalar diliyorum."