7 Eylül 2015 diyor arkadaşım; seminer dönemi ve okuldayız . Müdür yardımcısı bizi odasına çağırıyor alın şunları imzalayın’’ il emrine ‘’ alındınız. Anlam veremiyoruz , şaşkınız , tebligatı hemen imzalamamız isteniyor . İmzalıyoruz  ‘’ proje  okuluna ‘’dönüştürülen okulumuzun  ilk projesi bizim haberimiz yokken okulumuzdan ilişiğimizin kesilmesiyle başlıyor . Yani bize  hiç bir tercih hakkı yapma olanağı vermeden görevden alınıyoruz . Milli Eğitim Müdürlüğüne itiraz dilekçeleri veriyoruz . Ama bu dilekçeler sümen altı ediliyor .Tabii bunun yanında okulda istenmeyen öğretmen ,yetersiz öğretmen gibi söylentilerine maruz kalıp kime göre neye göre yetersiziz bilmeden itibarsızlaştırılıyoruz . Yıllardır beraber çalıştığımız arkadaşlarımız bize  sırtını dönüyor . Bir anda ötekileştirilip o okulun öğretmeni olmaktan çıkıveriyoruz . Yıllarca okuluna hizmet etmiş başarılı , tecrübeli öğretmenler haksız bir uygulama ile  şehirlerinde istenmeyen , yetersiz öğretmenler olarak deşifre ediliyor .Sürekli niye sorularına maruz kalarak kendilerini yaptıkları işte fazlasıyla kanıtlamış öğretmenler okulda ve toplumda psikolojik bir baskıyla  karşılaşarak  bir takım sağlık problemleri yaşamaya başlıyorlar . Bazıları’’ şeker hastalığı ve mide’’ rahatsızlıkları yaşarken bazıları da’’ zona’’oluyor .
   Bakanlık şöyle diyor yani ; çalışma yılın , puanın ,  tecrüben , başarın beni ilgilendirmez bu okullara ben istediğim idarecileri ve öğretmeni atayacağım…
   Ve dediği gibi de oluyor . Sorgusuz , sualsizce görevinden alınan öğretmenlerin yerine ki bu öğretmenlerin çoğu bu okullara sınav kazanarak girmişken yandaşlığın kaymağını yemeğe alışmış öğretmen arkadaşlarımız atanıyor . Hiç biride demiyor ki biz neden buradayız ? Niye bizi okullarımızdan aldınız ?...
   Bununla birlikte bir mücadele süreci başlıyor .Görevden alınan  öğretmenlerin  çoğu yapılan bu haksız uygulamayı mahkemeye taşıyor . Dönem sonuna doğru mahkeme sonuçlanıyor . Görevden alınan öğretmenler okullarına tekrar dönüyor ki okullarına dönmenin  sevincini yaşamadan yeni bir yönetmelikle karşılaşıyor
    Bakanlık bu seferde şöyle diyor ;  ‘’ proje okul ‘’ yönetmeliğinde  aynı okulda 8 yıldan fazla çalışmış  öğretmen olmayacak .Ve en  deneyimli öğretmenleri norm fazlası ilan ediyor . Genelgede atanmak üzere başvuruda bulunmayanların veya tercihlerinden birine atanmayanların görev yerleri il içerisinde valiliklerce resen belirleneceği  ,yani valilerin bu öğretmenleri istedikleri yere gönderebilecekleri açıklanıyor . Öğretmenlerden 23 Eylül ‘ e kadar tayin için başvuruda bulunmaları isteniyor ve zorunlu tayinler gerçekleştiriliyor .Yani bu ülkenin en başarılı öğrencilerini  yetiştiren öğretmenler sürgün ediliyor …
     Buda yetmez gibi bu okulların  sayısı 45’ den 155 çıkarılıyor çünkü bu okullar bu ülkede kendini başarılarıyla kanıtlamış üniversite başarı yüzdesi 80- 90 ‘larda .Öğrenciler bu liselere yüksek puanlarla girebiliyor .Öğretmenlerde benzer bir şekilde sınavla bu liselerde görev alıyor ama ‘’ proje okulu ‘’ uygulamasıyla buna son veriliyor .Şimdi soruyorum bu neyin projesi ?
     ‘’ Dindar ve Kindar ‘’  nesiller yetiştirmek adına  bilgi , birikim söz etmeksizin bu okullara istedikleri öğretmenleri  , idarecileri atayıp proje okullarında arzulananın ne olduğu Türkiye ‘nin en köklü okullarında  Kabataş Lisesi’ nin çiçeği burnunda müdür yardımcısı tarafından şöyle dile getiriliyor ; ‘’Bütün okullarımızın imam hatip lisesi olma zamanı geldi ‘’  Yetmiyor ‘’ Elhamdülillah dağı taşı imam hatip lisesi dolduracağız ‘’ diyor .Bütün liselerin kapısında Anadolu Gençlik teşkilatının olması  gerektiğini söylüyor . Proje belli . Amaç ; görevden alınanların yerine dağı ,taşı imam hatip liseleriyle donatmak  isteyen bu zihniyetleri yerleştirmek . Çünkü biliyorlar ki bu okullar laikliğin be bilimselliğin kaleleri …Çıkardıkları yasalarla dernekler ,vakıflar ,cemaatler eliyle imam hatip okullarına milyonlarca liralık paralar aktarılmasına rağmen  ,akademik , sanatsal ,sportif , vb. alanlarda  ima hatip okulları başarı anlamında proje okulu ilan edilen  155 okulun içinde bile yer alamıyor . Aynı zamanda  en başarılı 155 okul ilan edilen okullarda okuyan bu öğrenciler  ‘ kindar –dindar nesil’  tanımdan çok ama çok uzakta .
     Parasız  , laik ,bilimsel ,nitelikli eğitim veren son devlet okulları da bu okullarda okuyan gençlerimizin gelecekleri yok edilmek isteniyor  yani anlayacağınız proje işliyor .  Sözün bittiği yerdeyiz …günlerdir eğitim hakları için direnen  , okullarına , öğretmenlerine sahip çıkmaya çalışan öğrenciler ,veliler haykırıyor , isyan ediyor .
     Bu gençler  bu ülkenin , hepimizin geleceği , bu mesele ülkenin en önemli meselelerinden biridir .Bu mesele ülkenin geleceği meselesidir . Cumhuriyet okullarını kaybediyor , farkında mısınız ?...