Son günlerde ekonomik yaptırımlar ile üzerimizde döviz baskısı kurmaya çalışan sicili bozuk ABD’nin kalleş uygulamaları altında bir bayrama daha kavuştuk.

Sicili bozuk diyorum çünkü geçmişi kan ve gözyaşı üzerine kurulu birleşik devletlerin yakın tarihimizde de akıttığı/sebep olduğu savaşların sayısını sayamıyoruz.

Hemen yanı başımızda Irak, Suriye ve niceleri….

Irak işgalinde Ebu Garip cezaevinden mektup yazan bir bacımızın feryadını internetten okumayanlar izlesinler.

Bu zalim ABD, içimizde kanayan bir yaradır. Yıllardır ABD’nin dost ve müttefik olduğunu söyleyen dostlarımızın şimdi bizimle aynı görüşte olmaları bir parça teselli kaynağımız.

Hülasa bu ekonomik savaşı, milli ekonomi modeli ile birlikte tek bilet tek yürek olarak kazanacağımızdan kuşku duymayarak başlığımıza dönelim.

Bu zor ve çalkantılı günlerde, manevi değeri yüksek bir kurban bayramına kavuşmanın tatlı heyecanı sardı coğrafyamızı.

Nedir Kurban?

Kurban, Allah’a, yüce ve ilâhî olan her şeye, hakka, hakikate, iyiye, doğruya, güzele, yakın olma arayışıdır. Kurban, Allah'a yakın olmak için yaptığımız bütün işlerdir ve bizi Allah'a yakınlaştırmak için vardır.

Allah'a yakınlaşmak için yaptığımız bütün işler bizim kurbanımızdır. Kurban sevginin, vefanın, sadakatin, fedakârlığın simgesi ve Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in baba-oğul sevgisi ile hakka bağlılık duygularının harman olduğu engin bir dünyadır.

Hiç kuşkusuz kestiğimiz kurbanların arkasında yatan mana ve hikmet bizi Allah’a yaklaştırmakta, bu yakınlaşma, insanlığımızı daha da derinleştirmekte, merhamet duygularımızı harekete geçirmekte, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızın farkına varmamızı sağlamakta, sıradanlaşan ilgi ve tercihlerimizi bir kere daha gözden geçirmemize ve sıratı müstakim üzerinde sebat etmemize vesile olmaktadır.

Kurban, malını Allah rızası için harcama ve başkalarıyla paylaşma bilincini geliştirmektedir. Varlıklı olanlarla ihtiyaç sahiplerinin yaklaşmasına vesile olmaktadır.

Bu yakınlığı, anne ve babalarımızı ihmal ederek, konu komşuyu göz ardı ederek, ahde vefayı unutarak, sorumluluk sahibi olduğumuz insanlara karşı hak ve adaletten ayrılarak sağlamak hiçbir şekilde mümkün değildir.

Netice itibariyle Kurban, yoklukların, afetlerin yaşandığı coğrafyalara ulaşmak, fizikî mesafeleri gönül coğrafyasında aşmak, onların dertleriyle dertlenmek ve onlara bir umut ışığı olmaya çalışmaktır.

Kurban ibadeti, toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tuttuğu gibi bayram yapamayanları bayram sevincine ortak ederek sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunmaktadır. Müslüman olarak Allah’a olduğu kadar insanlığa hatta tüm mevcudata karşı da büyük sorumluluklarımız vardır.

Bu sorumluluklar ışığında,akıp giden zaman içerisinde ömür saatimiz durmadan etrafımızda küskünler var ise onları barıştıralım, herkesle kucaklaşalım ve bayramlaşalım…

 Tüm okuyucularımın mübarek kurban bayramlarını en kalbi duygularımla kutluyorum…