COVİD-19 sebebiyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından “PANDEMİ” ilan edilmiştir. Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kuruluna kabul edilmiş buna göre de işverenin, 3 ay süreyle işçiyi işten çıkarması yasaklanmıştı. Cumhurbaşkanımız haziran ayının sonunda İş akdini fesih yasağını 1 ay daha uzatmıştır.

Bahsi geçen düzenleme ile işveren iş akdi feshini kendi iradesiyle gerçekleştiremeyecek ancak işçi tarafından iş akdi feshedilebilecektir. Ancak belirli süreli iş sözleşmeleri fesih yasağı kapsamında değerlendirilemez. Fesih yasağı ayrım gözetmeksizin tüm işçiler için geçerlidir. İşveren bu süreçte çalışanın onayı olmaksızın ücretsiz izne çıkarabilir. Fesih yasağı kapsamına işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışları nedeniyle iş akdinin sona erdirilmesi (4857 sayılı İş Kanunu m. 25 f.2) dahil değildir. Fesih yasağı kapsamında ücretsiz izne çıkartılan işçiler ve 15.03.2020 tarihinden sonra işten çıkarılmakla beraber işsizlik ödeneğinden faydalanamayan çalışanlar için fesih yasağı süresince fondan her gün için 39,24 TL geçici nakdi ücret desteği verilmektedir. Ücretsiz izne ayrılarak ücret desteğinden yararlanan işçinin işveren tarafından fiilen çalıştırılmaya devam ettiğinin tespiti halinde ise idari para cezaları dört katı olarak uygulanmaktadır. Ancak bazı hallerde işverene iş akdini feshetme imkânı tanınmış olup, ilgili kanunun geçici 10. madde hükmü gereği, hangi kanuna tabi olduğuna bakılmaksızın tüm iş sözleşmelerine uygulanmak üzere 17.04.2020 tarihinden itibaren 17.08.2020 tarihine kadar İş Kanunu ve diğer kanunlarda düzenlenen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi yasaklanmıştır.

4857 sayılı İş Kanunun 25/II. maddesi şu şekildedir:

“II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması.
c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.
e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.”

4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II maddesi ile bildirimsiz ve tazminatsız çıkış işlemi yapabilmek için sadece sebebin ortaya çıkmış olması yeterli olmamakta olup bunun yanında olayın gerçekleşmesi üzerinden 1 yıldan az zaman geçmiş olması ve fesih yetkisi olan birimin olayı öğrendiği tarihten itibaren, 6 iş günü içinde iş sözleşmesini feshetmesi şartı gerekmektedir. Fakat işçinin maddi çıkar sağladığı durumlar için 1 yıl kuralına bakılmamaktadır. Görüldüğü üzere, işveren sadece yukarıda bahsedilen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II maddesi uyarınca işçinin iş akdinin feshedebilmekte olup bunlar dışında başkaca sebeplerle işverene fesih hakkı tanınmamaktadır. Söz konusu yasağa aykırı şekilde fesih işlemi yapılması halinde, feshedilen her işçi için işveren aleyhine aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası öngörülmüştür. Bunun dışında, yasağa rağmen fesih işlemi yapılması haksız/geçersiz fesih sonucunu doğuracaktır. Bu sebeple, şartları taşıması halinde işçi, işe iade davası açabilecek ve/veya kıdem, ihbar tazminatı gibi feshe bağlı alacaklarını talep edebilecektir. Kanaatimizce, fesih yasağı süresince işçinin mahrum kaldığı hak ve menfaatler de ayrıca istenebilecektir.