Eğitim Bir Sen 1 No lu Şube Başkanı İbrahim Akar Bayram mesajında şunları söyledi; "

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in ‘evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş’ olarak tarif ettiği, kurtuluşa ve hidayete giden yolda büyük bir sorumluluk eşiği olan mübarek Ramazan ayı, başka bir mutluluk kaynağı olan bayramı bizlere hediye ederek veda ediyor. Kutlu bir ayın hitamında rahmet ve bereket iklimini barış, huzur, kardeşlik değerleri olarak yaşantıya dönüştürmenin sevinci demek olan bayramın birliğimizin ve dirliğimizin daim olmasına vesile olmasını temenni ediyor, İslam âleminin Ramazan Bayramını tebrik ediyoruz.

Salgın sebebiyle mesafeli olsak da, terbiye edilmiş iradeyle nefsimizin doymak bilmeyen istek ve arzularının sınırlandığı Ramazan’ın eğiten, onaran, şifa veren etkisiyle benliğimiz inşa, ruhumuz ihya oldu.

Bütün iyi niyet ve temennilerimize rağmen ne yazık ki, bütün dünyada gözlenen açlık, yoksulluk, sömürü, hak gasbına ilaveten Siyonist İsrail’in alışkanlık ve politikaya dönüştürdüğü tecavüz ve zulümleri, son haftada vicdanlarımızı tekrar kanatmış, bayram sevincimize acı ve hüzün katmıştır.

Bugün dağınık, parçalı olmanın; birlik ve beraber olamamanın perişanlığını her alanda yaşayan ümmet, bayramını bile huzur, kardeşçe bir sevgi ve dayanışma içinde kutlayamaz olmuştur. Ateş, kan, işgal ve şiddet politikalarıyla varlığını sürdüreceği hezeyanından vazgeçmeyen Siyonist İsrail, hemen her Ramazan ve bayramda yaptığı gibi, Filistinlileri evlerinden, topraklarından zorbalıkla ve alenen tahrik ve provoke ederek çıkarmaya çalışarak saldırılarına devam etmiştir. Müslümanların ilk kıblesi ve onuru, üç semavî dinin ve barış içinde birlikte yaşamanın sembolü olan Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya, üstelik kutsal günlerde, fütursuzca, sorumsuzca saldırmış, yüzlerce insanı yaralamış, onlarcasını şehit etmiştir.

Bu zulüm ve vahşet karşısında başta BM olmak üzere, zaten duyarlılığını yitirmiş olduğu birçok kez tescil edilmiş dünyanın sessiz, seyirci kalması hatta İsrail’e arka çıkan beyanları çok manidardır. Daha da hazin olanı, doğrudan saldırıların hedef ve muhatabı olan Müslümanların devlet ve hükûmetler nezdinde etkili, caydırıcı bir tepki vermemeleridir. Sınırsız, saygısız, sorumsuz zulmetme hakkını kendinde gören İsrail’in, Müslümanların duyarsızlığından ve dağınıklığından cesaret aldığı açıktır. Sözün bittiği yerde, zulmü sonlandıracak fiilî müdahale, İslâm ülkelerinin kararlı birlik ve beraberliğinden geçmektedir.

Bayramları anlam ve ruhuna uygun sevinçle yaşamamızı sağlayacak durum, bu bilincin hayat bulmasına bağlıdır. Aksi hâlde, değerlerimiz ayaklar altına alınır, Müslümanlar sırf inançlarından ötürü aşağılık saldırılara maruz kalırken, iç rahatlığıyla hak edilmiş bir bayram sevinci yaşayamayız, yaşayamıyoruz. Gerçek ve sağlam bir birlik ve bütünlük tesis edemezsek, gerçek bayram sevinçlerini daha çok özler ve bekleriz.

Eğitim-Bir-Sen olarak, bayramın, adeta üzerine ölü toprağı serpilmiş olan ümmetin vicdanının, ruhunun, bilincinin yeniden canlanmasına, sahiplenme ve dayanışma duygu ve pratikleriyle kardeşliğin yeniden hakiki anlamını bulmasına vesile olmasını diliyoruz. Sevgi, kardeşlik, muhabbet, kucaklaşma, barışma günleri demek olan bayramın İslam âlemine ve insanlığa barış, huzur, hayır getirmesini temenni ediyor; üyelerimizin, milletimizin ve ümmetin Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyoruz.