Türkiye Emeklileri Derneği Eskişehir Şube Başkanı Arif Duru, Emekliye TOKİ evinden, banka promosyonlarına, yapılan sistem değişikliklerinden, elde ettikleri hak mücadeleleri konusunda bilgiler aktardı. Duru, yaptırım gücü olması için alanlara çıkmak yerine hazırladıkları dergiyi hem muhalefete hem iktidara verdiklerini söyledi.

Emekliye TOKİ Evi beklemede

Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Arif Duru, emeklilerin umudu olan TOKİ Evleri hakkında şu bilgiyi aktardı: “Şuanda TOKİ bu konu üzerinde yoğun bir çalışmanın içerisinde. Bir buçuk seneden beride bu çalışma devam etmekte. Bu projenin takibinde Sayın Valimiz Nazmi Çelik, Sayın Bakanımız Nabi Avcı, Milletvekilleri Harun Karacan ve Prof. Dr. Emine Nur Günay takip ediyorlar. İnşallah netice alındığı takdirde biz üyelerimizi teker teker telefonla arayacağız. TOKİ’nin resmi yazısı bizden ne talep ediyorsa bizde o taleplerin yerine getirilmesi konusunda elimizden geleni yapacağız. . Milli Emlak Müdürlüğünden arsa aktarılırken Türkiye Emekliler Derneği Başkanlığı üyelerinin konut ihtiyacı için olduğu belirtildiği içindir. Şartlı olduğu için yapılmıştır. Tabii birtakım problemler olacaktır, bu problemleri ortadan kaldırmak için de yapılan çalışmalarla neticeye varılacaktır. Burada şuanda bize müracaat eden, 13 bin 542 kişi konut için müracaat etmiştir. Bizim şuan 26 bin üyemiz bulunmaktadır. Fiilen ve aktif olarak bu kadar üyeye sahibiz.”

Yeni talepleri var

İntibak kanundan sonra da taleplerinin bulunduğuna dikkat çeken Arif Duru, “Bizlerin eski sisteme dönmesi gerekir. Eski sistem derken 506 Sayılı Kanunun 78. Maddesinde ek 2422 sayılı yasa doğrultusunda kurumun finans kaynakları bizim emeklilerimizin üst göstergesi ve alt gösterge tablosuna bağlı idi. Madde diyordu ki; ‘SSK’nın finans kaynağı ekteki gösterge tablosu ile memur katsayı çarpımıyla belirlenir’ ifadesi yer alıyordu. Primlerin toplanması bakımından. Ama biz 57. Hükümet döneminde, 78. Maddeden 2422 sayılı yasadan düşürülerek TÜFE’ye bağladılar. Böyle olunca bir hayli kaybımız oluştu. 4447 sayılı yasa çıkartmak sureti ile de bizi 1.1.2000 tarihinden itibaren TÜFE’ye koydular. O dönemde memur için katsayı 12 bin idi. Şu anda 2017 yılında 96 bin 58 katsayısına ulaşıldı. O dönemdeki gibi 15 senenin içinde hareket edilmiş olsa idi, şuanda hemen hemen gösterge tablolarında 35-40 bin puan alırdık. Normal emeklinin gösterge tablosuna göre söylüyorum, en düşük miktarı bin 402 TL. Ama biz eski sistemle devam etseydik, maaş bağlama oranlarını %70 -%60’a çektiler. Böyle olmasına rağmen bin 950 TL para alınacaktı. Buradan kayıplarımız var. Şimdi biz eski sisteme dönülmesi için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu.

Bazı taleplerde bulunduklarını 657 sayılı personel kanununa tabi olup da emekliye ayrılan ile 5434 sayılı kanunla emekli sandığına kayıtlı olanların, talep ettiği hakların, kendilerinin de verilmesini isteyen Başkan Arif Duru, “Bunları neden istiyoruz? 5502 sayılı yasa sosyal güvenlik kurumlarını bir çatı altında topladı. O yasanın yetkisi, maaşlar arasındaki farkların standart birliğini sağlamak için bir çatı altına toplanmıştı. Topladılar, bu kanun çıktı ama fiiliyata dönüşmedi. Şimdi emekli sandığı ayrı bir hesaplama yapıyor, 5510’a tabi olan işçi emeklisi ayrı bir hesaplama yapıyor, 1479 Sayılı Bağ-Kur kanununa tabi olanlar da ayrı bir sistemle hesaplanıyorlar. Farklılıklar hala devam ediyor.

Bizim emekli arkadaşlarımız kesinlikle hangi kanuna dayalı maaş aldıklarını da bilmiyorlar. Şimdi 13 çeşit maaş alan var. Bu nasıl meydana geliyor? 506’dan maaş alan var. 506’ya ek 2167’den maaş alan var, ek 2422’en maaş alan var, ek 3395 ‘den alan var, 4447 sayılı yasan maaş alan var. Şuan yürürlükte olan 5510 sayılı yasa ile maaş alan var. Hesaplamalar ayrı ayrı karma sitemle yapılmakta. Böyle olunca da farklılıklar oluşmakta. Bu farklılıkların oluşması ise maaş bağlama oranlarının düşürülmesinden kaynaklanmaktadır” dedi.

https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/images/cleardot.gif

Duru: “Emekli eskiyi arıyor, herkes taşın altına elini koymalı”

Eski sistemi ve 506 Sayılı Kanunu emeklilerin aradığını belirten Duru konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sosyal Güvenlik Sistemi’nin uygulama farklılıkları, gelir ve aylık alanlar üzerinde büyük bir haksızlık oluşturmuştur. Sosyal Güvenlik Sistemi’nde gerçek anlamda tek çatı oluşturulamadığından, dönemsel eşitsizlikler giderek büyümüş. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu aylık hesaplama parametreleri, emekli aylıklarını küçülten bir uygulamaya dönüşmüştür. Çalışılan dönemlerde ki mevzuat hükümlerine göre, karma emekli aylığı hesaplaması sisteminin eşitlik kurgusunu bozmuştur. Emekli aylıklarında norm ve standart birliğinden gelerek, uzaklaşan ve daha da fazla sürdürülebilir yönü kalmadığından, 5510 sayılı kanunun yeniden değerlendirilmesi gerekir. Emekli aylığı hesaplamalarında eşitsizliği giderecek ve hak kayıplarını önleyecek değişikliler yapılmalıdır.

Sosyal Güvenlik Sistem’imizin sık sık değiştirilmesi sorunların kaynağını oluşturmuştur. Bu tür değişikliklerle nimet - külfet dengesi de korunamamış, eşitsizlikler giderek artmıştır. Kurumlara ve sorumluluk taşıyanlara düşen görev, herkes taşın altına eline koymalı ve çözüm önerilecek değişikliklere gidilmelidir. Geçici çözümlerle sorunları erteleme yerine kalıcı çözümler getirilmeli ve eşitlik sağlanmalıdır diyoruz. Bu bizim önerimiz hem muhalefete, hem de iktidara yöneliktir. Şimdi bugün bunu muhalefet de dillendirmesi lazım ki, iktidara yön vermesi lazım. Daha burada emeklilerimizin sorunları var.”

İstenilen verilmedi

“Promosyon olayına gelince, bakın promosyon bizim istediğimiz gibi olmadı “ diyen Başkan Arif Duru, “Neden derseniz Başbakanlığın yayınlamış olduğu 2007-21 sayılı bir genelgesi var. O genelgede diyordu ki; ‘Çalışan işçiye, çalışan memura promosyon ödenir’ ifadesi vardı. Bu genelge nedeniyle biz mahkemeye gittik. Mahkeme bizim aleyhimizde karar verdi ve dedi ki; ‘Bu genelge içerisinde çalışan işçi çalışan memur var.’ Emekli yok diye arkasını bırakmadık. Bankalar Birliği 1300 TL olan talebimizi kabul etmedi. Bunun yerine 3 senesine ve maaşı bin TL olanlara 300 TL, bin TL ile 2 bin TL arası olana 375 TL, 2bin ve daha yukarı olanlara da 450 TL para vereceklerini söylediler. Türkiye’de 12 milyon emekli var. 12 Milyon emekliyi herkes bankaya çekmeye çalışıyor. Mevcut rakamlar, rekabet geliştikçe artacaktır. Emeklilerimizde buna göre kendisi tercihini yapacaktır. Bu rakamlar henüz bir gelir değildir. Bu rakamı 3 senenin toplamı 36 aya bölerseniz 8 TL gibi aylık tutar elde edilir. Maaşa göre 11 TL, 14 TL çıkar ortaya. Bu promosyon konusunda kendi düşüncemi söylemek istiyorum. Bu bir başarıdır, içeriye girmek başarıdır. Rekabet sistemine açmak sureti ile süreç devam etmiştir. Hatta şimdiden bazı bankalar bu tutarları arttırmaya başladılar” diye konuştu.

Derneğe kayıt yaptırmaları konusunda davette bulunan Başkan Duru. “Türkiye genelinde derneğimizin 107 şubesine kayıtlı 1 milyon üye var. Ama Türkiye’de 12 milyon emekli bulunuyor. Nerede diğerleri. Bizim üyelerimizin, diğer emekliler üzerinde hakları var. Bizim derneğimize üye olan arkadaşlarımızın ödediği aidat senelik 24 TL. Bu 24 TL’yi verirken diyor ki, ‘Arkadaş benim hakkımı ara.’ Mevcut hükümet ile yaptığımız çalışmalarla ben gidiyor hak kurtarıyorum, üye olmayanlarda ondan yararlanıyor. Üyelerimizin hakkı var derken çalışmış olduğu 25 senelik kazançlarında hakkı vardır demiyoruz. Emekli olduktan sonra eğer ki maaşlarında bir artış oluyorsa, bunu devlet kendiliğinden vermiyor. Bir kurumun baskısı ile alınmış oluyor. İşte o zaman başlıyor kul hakkı. Aldığımız yıllık 24 TL ile aylık çıkardığımız dergimiz var. Bu dergi her çıktığında mecliste bulunan 550 milletvekilinin eline verilir. Ankara bürokratlarının eline verilir, Başbakana ve Cumhurbaşkanına verilir. Kalanı ise 107 şubeye dağıtılır. Bunu neden yaptığımızı da şöyle açıklayayım. Bazıları söylüyor, neden sokağa çıkmıyor diyorlar. Peki, senin yaptırım gücün var mı? Senin fabrika kapatma gücün var mı? Senin elektrik kapatma gücün var mı? Yok. O zaman çık sokağa 10 bin kişi, bağır işte ‘Kahrolsun hükümet, istifa et hükümet’ dersin, yok olur gidersin. Ama biz her ay taze olarak hükümetin ve muhalefetin başına vuruyoruz bunları. Yani ne muhalefet diyebilir, ne iktidar ‘Ben emeklinin sorununu bilmiyorum’ diyemez. 2015 yılında 18 kalem talebimizi ilettik. Ve bu taleplerimizden 10 tanesi çözüldü. Bu sorunlar hem muhalefete verildi, hem iktidara verildi”dedi.

Editör: TE Bilişim