Söyleşi: Tuğba Koçal

Eskişehir Ticaret Odası Başkan Adayı Ayhan Sezer ile Eskişehir ticareti hakkında konuştuk. Eskişehir’in olması gereken seviyeye gelemediğini söyleyen Sezer, şehrin zenginleşmesini sağlayarak Eskişehir’i hak ettiği yere getirmeyi hedeflediklerini belirtti.

Öncelikle bize kendinizden söz eder misiniz?

1973 Emirdağ doğumluyum. Çok küçük yaşlarda Eskişehir'e taşındık. Eskişehir’de yaşıyor ve ikamet ediyorum. İlk ve orta öğretimi Eskişehir’de tamamladım, daha sonra İstanbul Newport Amerikan Üniversitesi’nde işletme bölümünü okudum. Eskişehir’de Sezerler Grup adı altında ana sektör inşaat olmak üzere taahhüt, mobilya, iç-dış ticaret olarak Eskişehir’de ticaret hayatımızı sürdürüyoruz.

“SİYASETİ 2015 SEÇİMLERİNDE BIRAKTIM”

Kamuoyu sizi siyasi kimliğinizle tanıyor. Biraz da bundan söz edelim istiyorum.

Ülkü ocaklarına orta öğretim döneminde tanışıp ve çalışıp ve özümsedikten sonra Siyasete 2000’li yılların başlarında yakın arkadaşlarım ve çevremizdeki siyasetçi arkadaşlarımızın teşvikiyle başladım. Daha sonra yönetimlerde, ilçe başkan yardımcılığı, il başkan yardımcığı ve il başkanlığı görevlerini üstlendim. 2015 yılında milletvekilliği için bir çalışmam oldu. Genel merkezimizin 1’inci sıra adayını belirlemesinden, Ruhsar Demirel hanımı aday olarak gösterilmesinden dolayı ben de o dönemde 1’inci sıra adayı olmazsam adaylığını düşünmüyordum. O nedenle genel merkezimizden müsaade alarak o dönemde siyaseti bıraktım ve tekrar şirketimizin başına geçtim.

Eskişehir Ticaret Odası Başkan adayı olmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?

Ticari hayatını aktif şekilde sürdüren biri olarak, bu konuda birikimli olduğumu düşündüğüm için adaylığı düşündüm. Eskişehir Ticaret Odası’na, Eskişehir ticari hayatına faydalı olacağıma, ticaretin ilerlemesine, büyümesine katkı sağlayacağımızı düşündüğüm ve Eskişehir iş dünyasındaki arkadaşlarımın desteğini alarak böyle bir niyete girdim. Ticari hayatta aktif olan kişilerden de çok büyük bir destek alıyorum.

HEDEFİMİZ ŞEHRİ ZENGİNLEŞTİRMEK

Eskişehir ticari hayatında gördüğünüz eksiklikler nelerdir?

Eskişehir’de ticari hayatı günden güne küçülüyor ve daralıyor. Bunu aşmak için günün şartlarına göre, Türkiye’de ve dünyada gelişen şehirleri etüd ederek, Eskişehir’de bir vizyon, bir hedef belirlemek gerekiyor. Bizim göreve gelmemizle Eskişehir ticaret erbabı hem daha çok zenginleşecek, hem ticari hayatı büyüyecek, hem de Eskişehir’in kalifiye nüfusunu artırarak, şehrimizi büyüteceğiz. Eskişehir’de sosyal hayat, kültürel faaliyetler oldukça iyi, diğer illerden Eskişehir’e karşı büyük bir beğeni ve övgü var. Bunu ticari hayatım zenginliği ve başarısıyla da taçlandırmak istiyoruz. Şehrimizde bu potansiyel, bu özveri, bu kaynak var. Coğrafi konumumuz ülkemizin en güzel coğrafi yerindeyiz. Bursa’ya 1 buçuk saat, İstanbul’a 3 saat, Ankara’ya 1 buçuk saat, İzmir’e 4 saat, Antalya’ya 4 saat uzaktayız. Türkiye’deki en güzel merkez noktalardan birindeyiz. İstediğimiz ürünü, isteğimiz ile pazarlayabilme girişimlerinde bulunabiliriz. Eskişehir’i zenginleştirmek için çok güzel projeler yapılabileceğimize yürekten inanıyorum.

KAZANAN ESKİŞEHİR EKONOMİSİ OLMALI

Peki, göreve geldiğinizde gerçekleştirmek istediğiniz projelerinizden söz eder misiniz?

FİNANS PROBLEMİNE NEŞTER VURACAĞIZ

Eskişehir’de öncelikle küçük ve orta ölçekli ticaret erbabının finans problemini çözmeyi hedefliyoruz. Çünkü şu an şehrimizdeki ticaret erbabı finans anlamında çok büyük sıkıntı yaşıyor. Bunu kurumsal anlamda Eskişehir ticaretinin çatı örgütü olan ETO olarak aşacağız. Eskişehir'e finans anlamında büyük rahatlama sağlayacağız.

Ortak akıl ile hareket edeceğiz. Eskişehir’de her kurum kendine has yapısı ile hareket ediyor. Kazanan Eskişehir ekonomisi ve halkı olması için şehre faydalı projeler için her kurum ile şehre fayda için beraber karar alıp uygulanmasını sağlayacağız. Eskişehir’in faydasına olan her iş potansiyeli, şehrin kazanacağı her proje için elimizi taşın altına koyacağız.

ÇARŞI MAĞAZACILIĞINDA ÇIĞIR AÇACAĞIZ

Şehir merkezinde ‘çarşı mağazacılığı’ diye tabir ettiğimiz hamamyolu, doktorlar, iki eylül, Atatürk, kızılcıklı, üniversite vb. caddelerimizde yüzlerce, binlerce esnafımız var. Bunların büyümesi, para kazanması, stoklarını eriterek bunu nakde döndürmeleri için birçok projemiz olacak. Örneğin İstanbul’da yapılan bir örneği (shopping fest) mevsimin belli dönemlerinde kampanyalarla, şok indirimlerle, festivallerle hem esnafın elindeki stoklar eritilerek nakde çevrilecek, hem vatandaş çok daha ucuza ihtiyaçlarını giderecek. Tüm bunların yanında çevre illerden de bu indirimlerin olduğu günlerde Eskişehir’e çevre il ve ilçelerden çok sayıda kişi gelerek şehre katkı sağlayabilir. Şehirdeki ticari döngüyü hızlandırmak için ne gerekiyorsa ilk etapta bunları yapacağız. Biz Eskişehir’deki ticaret erbabını zenginleştirmek ve kalkındırmak için göreve geleceğiz. Bizim amacımız odayı zenginleştirmek değil. Ticaret erbabını zenginleştirmek olacaktır. Odanın kasasında milyonlar olabilir. Ama odanın kasasında olması ayrı, ticaret erbabının cebinde olması ayrıdır. Oda, ticaret erbabının cebine ne kadar katkı sağlayabilirse o zaman görevini yapmış olur. Ticaret odaları şehirde ticari hayatı zenginleştirmek, ticari hayata yön vermek, yeni yol ve yöntemler bulmak görevindedir. Ama şu anki ticaret odası açılış, kokteyl, aidat almaktan başka görevi benimsemiyor. Ama asli görev ticareti zenginleştirmek, kalifiye nüfusu şehre getirmektir.

Eskişehir’de 16 bin üyesi olan bir odadan söz ediyoruz. Toplu anlaşma ve ortak alımlarla üyelerimize kar ettirip, masraflarını minimum düzeye çekebiliriz. 16 bin üyemize yüzde 10 ile yüzde 20 arasında indirimler, iskontolar veya bağlantılar aldığımızda Türkiye’nin neresinde olursa olsun üyelerimiz kâr edecek, yılda binlerce lira üyemizin cebinde kalacak.

ESKİŞEHİR EKONOMİSİ İLK 5’TE YER ALMASI GEREKEN BİR ŞEHİR

Eskişehir metal ve makina sektöründe iyi bir yerde fakat yetmez lider olmamız gerekli. Küçük Sanayi, Baksan, Teksan, teknik sanayi siteleri iyi bir noktada. Bazı illerde ticaret odaları toplu sözleşmelerle üyelerine metal, makine gibi girdi maliyetlerini düşürmek amacıyla görüşmeler yapıyor. Eskişehir’de ne kadar metal sektöründe ürün kullanılıyor bunların analizi çıkartılıp, ona göre ticari hedef konabilir. İndirimli bir fiyat alınabilir. Konya’nın şu an bizim çok önümüzde olmasının nedeni ticaret ve sanayi odalarının ticarette nasıl ilerleme yapabiliriz, nasıl yol alırız diye çaba göstermeleri. Onlar da mutlaka sosyal faaliyet yapıyordur. Ama sosyal faaliyetler, yapılacak ekonomik atılımların önüne geçmemeli. Biz ticari yönden Eskişehir ticaret erbabına ne kazandırırız ona bakmalıyız. Şu anda Eskişehir ticari anlamda ülke sıralamasında 20 ile 30’uncu sıralar arasında. Bu Eskişehir için çok utanç verici bir sıralama. İhracatımız da aynı şekilde çok geride, 19’uncu sırada. Şehrimiz sosyal, kültürel ve eğitim alanında önemli bir yerde ama ekonomik anlamda çok gerilerde. Bizim olmamız gereken sıralar ilk etapta ilk 10’da ardından ilk 5’te olmaktır.

4.0 ENDÜSTRİ DEVRİMİNİN EN İYİ UYGULANACAĞI ŞEHİR ESKİŞEHİR

Peki, başka hedefleriniz nelerdir?

MAKİNA VE METAL SANAYİNİN ÖNÜ AÇACAĞIZ

İhracatımızı, ithalatımızı, kalifiye nüfusumuzu büyütmek ticaret ve sanayi odalarının görevidir. Ticaret ve sanayi odaları projeler üretir, belediyeler, valilikler, kamu kuruluşları bunların arkasında konumlanır. Şehir nereye büyüyor, hangi ekonomik alanda büyüyor, hangi alanlarda gelişme var bunlara bakılmalı. Ancak şu anda Eskişehir’de sadece kafeler, oteller yani hizmet sektörü var. Yüzde 60 oranda bu şekilde ekonomimiz. Oysa Cumhuriyet tarihinin ilk sanayi şehri, ticaret şehri Eskişehir’dir. Yerli araç üretilecek ise en uygun yer Eskişehir’dir. Raylı sistemler, uçak sanayi, yazılım bunlar şehrimizi öne çıkaran avantajlardır. Bu sanayi grupları ele alınmalıdır. 4.0 Endüstri devriminin en iyi uygulanacağı şehirlerin başında Eskişehir gelmektedir.

MOBİLYA SEKTÖRÜNÜ TEKRAR "NUMBER ONE" YAPACAĞIZ

Bir şehrin girişimcisi, ticareti, ekonomik verileri ne kadar iyiyse o şehrin sosyal hayatı da spor hayatı da kültürel faaliyetleri de o kadar gelişir. Ticaret odasının marka üretmesi lazım. Eskişehir’de marka çıkartamıyoruz. 1985 yılında ilk 500’de 5 firma vardı. Bu sayı 1990’da da 2000’de de aynıydı. Bugün 2017’de ilk 500’de hala 6 firmamız var. 5 yılda yüzde 10 büyüme sağlasak 15-20 firmamız ilk 500’de olurdu. Sonra çıkıp, ‘İlk 500 firma arasında 6 Eskişehir firması var gururluyuz’ diyorlar. 1985 yılında da o kadar vardı bugün de. Hedefimiz bu sayıyı arttırmak olmalı. Yerinde saymak değil. Eskişehir'in mobilya sektörü 20-25 yıl önce ülkede 1 numaraydı şimdi ise emaresi okunmuyor, biz mobilya sektörünü tekrar Türkiye'nin en iyi konumuna getirmek için elimizden ne gelirse yapacağız. Mobilya AVM'leri kuracağız, Baksan'da çok güzel bir mobilya pazarı oluşturacağız.

ORTAKLIK KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİRECEĞİZ

Birlik sağlayarak ortak girişimler ile Şehrimizde kayma değer yaratan şirketleri satın almalıyız. Şehre ait 3-4 tane maddi gücü olan şirket olmalı, bu ve buna benzer girişimlerin öncülüğünü Ticaret odası yapmalıdır. Örneğin Kızılinler Projesi… Bu proje için ortak girişim grubu harekete geçmeli, yapılacak yatırımın getirisi şehrimizde kalmalıdır. Eskişehir ticaretini büyütecek olan Eskişehir Ticaret Odası’dır, hedefi bu. Kızılinler’e yatırımcıyı çağırmak, bulmak, ilgilenmek ETO’nun görevidir. Herkes elini taşın altına koyacak. Belki 50 - 60 milyon liralık bir yatırım hayata geçecek ve devamında gelişebilecek bir proje, Yüzlerce insana istihdam sağlayacak. Şehir sağlık turizmi anlamında döviz girdisi sağlayacak, Eskişehir için güzel projelerden bir tanesi ama ticaret odası başkanı ne yapıyor? Ben sanayiciyim, benim ticaret odasına ihtiyacım yok, ticaret odası üyelerine yukardan bakan, bana bu iş yük geliyor, o işler bizim işimiz değil derse; Eskişehir Ticaret Odası gelişebilir mi? Bu ortak girişimler ile kurulan şirketlerden bir tanesi şehrimizin 1 numaralı markası Eskişehirspor'umuza sahip çıksa fena mı olurdu?

Küçük sanayi sitelerinde insanlar bir şeyler üretmeye çalışıyor ama ellerinden tutan kimse yok. Baksan Sanayi Sitesi’nde 100 metrekare yerde insanlar makine üretiyor, bunu satmak için uğraşıyor. Böyle bir girişimcimiz var ama yardımcı olacak kimse yok. Teksan’da insanlar uzak doğu ve Arap ülkelerine küçük ölçekli makinalar üretip ihracat yapmaya çalışıyor. Yine destekleyen kimse yok. Bunların yanında kim olmalı? Tabi ki ETO olmalı. Ama ETO yönetimi ve meclisi şu an dağınık ve bölünmüş vaziyette, ticaret erbabına faydalı olamıyorlar.

“FUARA GEZMEYE DEĞİL MAL SATMAYA, PARA KAZANMAYA GİTMELİYİZ”

ETO Başkanı alıyor arkadaşlarımızı fuarlara götürüyor. ‘Şu kadar kişiyi fuara götürdük’ diyor. Bu fuarlarda peki ne sattık, ne aldık, ne kadar ticari hacim oluşturduk, ne kadar ticari hacim yarattık? Yok… Gittik, gezdik, gördük, geldik… Oysa ki biz İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de veya Avrupa ülkelerinde fuarlara gidip, Eskişehirli üreticinin ürettiklerini sergilesek. Mal satsak, Eskişehir’e döviz girdisi sağlasak fena mı olur? Fuara gittiğimizde mal satmalıyız, şehre katkı sağlamalıyız. Yoksa sıradan bir vatandaş da aracına biner o fuara gezmeye gider. Biz gezmeye gitmek istemiyoruz, biz para kazanmaya, ekonomiyi geliştirmeye gitmeliyiz.

https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/images/cleardot.gif

Editör: TE Bilişim