Şöyleşi: Tuğba KOÇAL

AK Parti’den Milletvekili Aday Adaylığını açıklayan İbrahim Atıcı ile söyleşi gerçekleştirdik. Bir önceki seçimlerde de aday adayı olan Atıcı, bu dönemle ilgili düşünce ve hedeflerini Esgazete ile paylaştı.

İbrahim Bey, öncelikle aday adaylığınız hayırlı olsun. Sizi yakından tanıyabilir miyiz?

1965 yılında Eskişehir’de doğdum. İlkokul ve liseyi Eskişehir’de okudum. İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun oldum. O yıllarda siyasete ilgi duydum. Üniversiteden sonra kendi fikrime yakın parti olan o günkü Refah Partisi’ne dahil oldum. Gençlik kolları ve Milli Gençlik Vakfında çalışmalarımızı sürdürdük. Refah Partisi kapatılınca Fazilet Partisi’nin kurucuları içinde yer aldım. Fazilet Partisi’nin ilk kongresinde Genel İdare Kurulu Üyesi oldum. Parti kapatılana kadar devam ettim. Milli görüşün partilerinde yine görev aldım. Çeşitli STK’larda görev aldım. İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneğini kurduk, halen 2. Başkanlığını yapıyorum. İlim Yayma Cemiyetinde öğrenci yetiştirmeye yönelik faaliyetlerde bulunuyorum.

“ADAY LİSTESİNDE YER ALMADIM AMA ADAY GİBİ ÇALIŞTIM”

2014 yılında istifa eden il başkanının yerine gönderilen 4 isimden biri bendim. Sonrasında Dündar Ünlü Bey başkanlık görevini üstlendi. 2015 seçimlerinde AK Parti’den aday adayı oldum. Aday listesinde yer almadım ama aday gibi çalıştım. Seçim sonuçlarına etki edecek çalışmalar yaptım. Bu dönemde de arkadaşlarımızla istişarelerimiz ve tabandan gelen talepler neticesinde aday adayı olmaya karar verdim. İnşallah Allah yazdıysa, yukarıdakiler de takdir ederse şehrimize milletvekili olarak hizmet etmeyi istiyorum.

Milletvekili olmak istemekteki en önemli amacınız nedir?

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıla yakın bir geçmişi var. Bu dönem içerisinde hep ayağa kalkmaya çalıştığı halde ayağa kalkamadı. Vesayet yönetimleri ile yönetildi. Amerika bütün iktidarları belirledi. Gelişmekte olan diğer ülkelere etki ettiği gibi, aynı şeyleri Türkiye’ye de yapma düşüncesi içinde oldu. Amerika politikalarına karşı milli duruş, milli görüş çizgisinde siyaset yaparak, bu milletin kendi evlatlarının kendilerini idare edebilecek konumda olduklarını iddia ederek siyasete girdik. Bu iddiamız devam ediyor. Hak ve adalet eksenli yeniden büyük Türkiye’nin inşasına katkı vermek için aday oldum.

Nasıl bir Eskişehir hayal ediyorsunuz?

Biz ilkokula giderken hocalarımız “Eskişehir Türkiye’nin en büyük 4. ve 5. ili” derlerdi. Bursa ile yarışır durumdaydık. Bugün baktığımızda 26. ve 27. sıralardayız. Halbuki Eskişehir kavşak noktasındayız, doğu ile batı arasında önemli konumdayız. Her büyük ile yakınız. Büyük illerin hepsine 2-3 saatte gidebilmekteyiz. Hızlı trenimiz var. Böyle bir konumumuz olmasına rağmen gelişemedik. Yerli siyasetçilerimiz olmadı. Bugüne kadar Eskişehir’de tüm partilerden milletvekili seçilen ilk sıralar hep dışarıdan geldi. Tanımadıkları, yaşamadıkları bir ilde bir vali gibi görev yapıp buradan gittiler. Güçlü siyasetçiler çıkaran illere, Bursa, Maraş, Antep, Kocaeli, Kayseri, Adana gibi iller tanınmayacak şekilde metropoller oldu. Pastadan paylarını alabildiler. Biz hep kısır çekişmelerin olduğu kadük bir il olarak kaldık. Belediye CHP’de, iktidar AK Parti’de, meclis AK Parti’de oldu. Şehirde bir diyalogsuzluk ortamı oldu. Bunlara müdahale etmek ve şehrin önünü açmak, Eskişehir’i hak ettiği konuma getirmek, geliştirmek ve büyütmek amacındayım. Buna katkı vereceğime de inanıyorum. Eskişehir’den sadece yüksek öğrenim ve askerlik için ayrıldım, hayatımı Eskişehir’de geçirdim. İşim, gücüm, bütün yatırımlarım bu şehirde. Başka bir ilde ne bir yatırımım ne bir gayrimenkulüm var. Bilfiil 25 senedir bu şehirde siyasetle uğraşıyorum.

Fırsat verilirse, yaradan da yazdıysa inşallah hizmet etmeye, milletin içinden çıkan biri olarak milletin temsilcisi olmaya talibim. Bu şehri seviyorum, bu şehre borcumuzu ödemek istiyorum.

Sizce şehrin en öncelikli eksikliği nedir?

Eskişehir’in en büyük sıkıntısı birlik ve beraberliği olmayan bir il olmasıdır. Gaziantep’te bir sorun olduğunda şehrin esnaf odaları birliği, ticaret odası, esnaf odası, iktidar ve muhalefetin milletvekilleri, belediye başkanları, STK’lar hepsi birlik oluyor. Ankara’ya gider haklarını alırlar. Bizde öyle bir şey yok. Bu eksikliği gidermemiz lazım. Bu ilde hep beraber yaşıyoruz, burasının gelişmesinden hepimiz pay alacağız. Bunun kavga ile değil, güç birliği ile olacağını bilmeliyiz. Seçim bittikten sonra herkes rozetini bir kenara bırakıp şehrin faydasına çalışmalı. Kısır çekişmelerin önüne geçecek, şehre ağabeylik yapacak, önderlik yapacak kişiler lazım. Bu konudaki boşluğu da dolduracağıma inanıyorum.

Seçim çalışmalarına başladınız. Bu anlamda neler yapıyorsunuz?

Aday belirleme sürecinde teşkilatlarımızın temayül yoklaması yapılacak. Geçeceğimiz ilk sınav bu olacak. Sonrasında gelip burada araştırma yapıyorlar, sonrasında Ankara’da mülakata çağırılıyoruz. Biz de çalışmalara öncelikle teşkilatlarımızdan başladık. İlçeleri ziyaret ediyoruz. İlçe başkanlıkları, kadın ve gençlik kolları, belediye başkanları, meclis üyeleri ile görüşüyoruz. Yapacaklarımızı anlatıp destek istiyoruz. Temayüle hazırlanıyoruz. Tüm bu çalışmalar sonucunda isterim ki ben aday olarak listede yer alayım. Listede olursan canhıraş şekilde çalışırım. Eğer aday listesinde yoksam, yine çalışırım. Yine en çok çalışanlardan biri olurum. Biz dava adamı olarak yetiştirildik. Memleketin bekası için, birlik ve beraberlik için, yeniden büyük Türkiye için mücadelemiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hayatımız boyunca sürecek.

“SEÇİM TAHMİNİM: AKP PARTİ 4, CHP 2, MHP 1”

Seçime yönelik tahmininiz nedir?

Cumhurbaşkanımızın alternatifi olmadığını görüyoruz. Yüzde 55-60 oy oranı ile seçileceğini düşünüyorum. Milletvekilliği konusunda ise AK Parti’nin 4, CHP’nin 2, MHP’nin de 1 milletvekili çıkaracağını düşünüyorum.

Editör: TE Bilişim