RÖPORTAJ: GÖKHAN KOÇAL 

MHP Eskişehir Milletvekili Aday Adayı Kayıhan Çağlar ile adaylık süreci konuştuk. Nasıl bir aday olacağını özetleyen Çağlar,Nasıl ki bir hekim olarak kartvizitimizde 28 seneden beridir değiştirmediğimiz telefon numaram yazıyor ise milletvekili olduğumuzda da hemşehrilerimiz kartvizitimizde bu numarayı göreceklerdir” dedi.

Bir önceki dönem MHP’den milletvekili adayıydınız ancak seçilemediniz. Bu dönem hedefiniz nedir?

Evet, o dönemde yaklaşık 300 bin kişinin elini sıkıp kendimizi tanıtıp projelerimizi anlatmıştık. 25. Dönem Milletvekili Seçimlerinde 2. sıradaki MHP Eskişehir Milletvekili adayı olarak seçilemedik, ancak seçim sonuçları itibarıyla MHP’nin Eskişehir’de almış olduğu tüm zamanların en iyi oy oranıydı. Bu hali ile ikinci bir milletvekilini TBMM MHP sıralarına gönderebilme ihtimali kıl payı bir fark ile gerçekleşmemişti. “Nerede kalmıştık!” deyip kaldığımız yerden devam etmek istiyorum. Başbuğ Alparslan Türkeş’in “Her hakikât bir hayal ile başlar” sözünü dayanak alarak 3H yani hayal, hedef ve hakikatimde; Türkiye’nin, Türk milletinin ve Türk dünyasının iri, diri ve bir olması’ vardır. Bu benim olduğu gibi tüm Ülkücülerin Kızıl Elma’sıdır. Bunun yolu da, dünya ölçeğinde jeopolitik önemi her geçen gün daha da artmakta olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güçlü, yerli ve milli bir iktidar tarafından yönetilmesinden geçmektedir. Buna karınca kararınca  katkıda bulunmak istiyorum.

Aday adayı olmanızdaki etken nedir?

27. Dönem Milletvekili Seçimlerinin Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin ‘ülkemizde oynatılmak istenen senaryoyu bozacak’ şekildeki çağrısı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın buna katılması ile genel seçimler erken bir tarihe çekilmiş oldu. Bundan dolayı da seçimlere çok kısa bir zaman bulunmaktadır. Bu kadar az bir zaman var iken zaten geçmişteki milletvekili adaylığım, doktor kimliğim ve köşe yazarlığımnazarıyla şehrimizde tanınmış olduğum kadar;Ülkücü/Milliyetçi fikriyatım, iş ahlakım ve yaşam tarzım itibarıyla da halkımızdan takdir toplayan birisiyim. Temsilde kabiliyet gerekir, sözünden hareket ederek aday tanıtımı gibi bir zaman sarfiyatına neden olmaksızın; bedenim musalla taşında iken, cemaatin ilkinde ‘helal olsun’ sözüne, ikincisinde ‘Ülkücü ve MHP’li bilirdik’ şahitliğine dua ettiğim, hiç vazgeçmediğim ve taviz vermediğim Milliyetçi Hareket Partisi’ne ve dolayısıyla Cumhur İttifakına azami bir katkı sağlayacağım düşüncesi ile aday adayı oldum. Lokomotif vazifesi görerek dostlarımı, hastalarımı, Ülkücüleri, parti mensuplarımızı; vatan, devlet ve bayrak sevdalılarını dolayısıyla hemşehrilerimizi MHP Eskişehir Milletvekili Adayı olarak Op. Dr. Kayıhan Çağlar ortak paydasında buluşmaya davet etmek istiyorum. Hemşehrilerimiz 20 seneden beridir zaten bir ‘hekim gardaş’ olarak gördükleri şahsıma sesini, nefesini ve canını büyük bir güvenle emanet etmiştir. Hekimlikte olduğu gibi milletvekilliğimde de aynı sadakat, aynı samimiyet ve aynı güvenle milletime, vatanıma, devletime, Eskişehir’imize hizmet etmek, Eskişehirlilerimizi hak ettikleri azami değerde temsil etmek, hemşehrilerimize hâkim değil hâdim olmak; hasılıkelam onlara gücümden güç ve sevgimden sevgi katmak arzusu ile yola çıktım.

Eskişehir’in size göre sorunları nelerdir?

Komşu illerle kıyasladığımızda ilimiz demografik dağılımında ciddi bir orantısızlık mevcut. Nüfus, merkezde olabildiğince yoğunlaşır iken ilçeler hak ettiği nüfusu kaybetmektedir. Kütahya’nın Tavşanlı’sını, Afyon’un Emirdağ’ını, Bilecik’in Bozüyük’ünü ilimizde görmek ne mümkün. En büyük ilçemiz Sivrihisar’da başhekimlik yaptığımda 2,5 yıl boyunca orada ikamet etmiştim. Hiç unutmam 2002 senesine girdiğimiz gece Bahçecik köyünden bir yaralıya Allah’ın izniyle hayat vermiştim. Ambulansla sevk edilse yaşaması mümkün değildi. Ama şimdi görüyorum ki ilçelerimizde vazife yapan kamu çalışanları bile günübirlik merkezden gidip gelmektedir. Bu durum ister istemez bir kısır döngüye neden oluyor, giderek sıkıntı büyüyor. İlimizde yoğunlaşmakta olan yatırımların (sanayi, fakülte vb.) ilçelere yönlendirilmesi, teşvik yoluyla istihdam yaratılması ve buraların halkımız için cazip hale getirilmesi; Alpu Ovası’ndaki Termik Santral gibi bir yanlışa düşmeyerek mevcudu da muhafaza etmek gerekmektedir.

İlimizin ve ilçelerimizin turizm açısından gerek tarihi, gerek termal, gerekse kültürel yönleri ile hak ettiği değeri bulabildiğini sanmıyorum. Var olanın da esnafa yansıması yeterince değil. Eskişehir Teknik Üniversitesi’nin açılması kararlaştırılan bu günlerde fakültelerin dağılım planlamasının hem ilçelerimizi destekleyecek hem de ilimiz öğrenci şehri olması vasfından hareketle ilimiz esnafına katkı sağlayacak şekilde yapılması gerekmektedir.

İlimiz yerelinde Belediye Başkanlıklarının CHP tarafından kazanılmış olması ilimizin seçmen profilinin ‘sol seçmen’ olduğu gibi bir kanaat oluştursa da terazinin kefelerine sağ ve sol partilerin aldığı oy toplamlarını koyup tarttığımızda ‘sağ seçmen’ ağır basmaktadır. Dolayısı ile genel seçimlere yansıması yereldeki gibi olmamaktadır. Bu rekabetin sonucunda  yerel ve genel seçilmişler arasındaki istişare, iş birliği ve netice alma ortaklığı kalmamaktadır. Sonuçta olan Eskişehirlilerimize olmakta, iktidardan gelecek yatırımlar, destekler, teşvikler noktasında layığını bulamamaktadır. Yerelde de genelde de hizmet ortaklığının derhal sağlanması gerekir. Seçildiğimizde ilimiz vekilleri ile uyum içerisinde çalışarakhizmeti kimin getirdiğinin değil, neyin sağlandığının önemini vurgulamak istiyoruz.

Şehir merkezimiz şehircilik anlamında hak ettiği payı almakta ancak civar mahallelerimiz göz ardı edilmektedir. Şehir merkezi kavramının kaldırılarak alınacak tedbirlerle her mahallenin kendine münhasır nüfus hareketliliğinin artırılması gerekir. Böylece merkezde yoğunlaşan kalabalığın ve trafiğin rahatlatılması lüzumludur. Bu hali ile açılması planlanmakta olan ‘Şehir Hastanesi’ merkezden uzakta bina edilmesi doğru gibi gözükse de sağlık denildiğinde “zaman ilaçtır” sözü kabilinden bazen saniyeler bile hayat kurtarmaktadır. Şehir Hastanesi özellikle acil şartlarda oldukça uzak kalmıştır. Telafi açısından Odunpazarı’mızda hizmet vermekte olan Eskişehir Devlet Hastanesi’nin yerinde bırakılması uygun olacaktır.

Köklü bir spor kulübü olan Eskişehirspor’umuz mutlaka desteklenmeli, yönetim yapımız kalıcı ve sağlıklı bir yapıya kavuşturulmalıdır. Türkiye’nin en fedakar, cefakeş ve ateşli taraftarı olan Eskişehirspor taraftarının artık yüreği burkulmamalı, boynu bükülmemelidir.

Nasıl bir milletvekili olacaksınız?

Eskişehir’i stadyumun yeşil alanı olarak, TBMM’yi de tribündeki loca olarak düşündüğümüzde; locadaki bir protokol konuğu ile saha kenarındaki teknik direktörün oyun sırasındaki gözlemleri, tespitleri ve çözüm önerileri aynı olamaz. Hem ehliyetli, liyakatlı ve hakkaniyetli hali ile hem de pozisyonu, duruşu ve bakış açısı ile teknik direktör gibi olacağız. Nasıl ki bir teknik direktör, futbol takımındaki oyuncularının görünüşü, inancı, rengi, uyruğu ya da kökeni ile ilgilenmeyip yararlılık derecesine göre ilk 11’e alır veya almazsa milletvekilliği de böyledir. Partili kimliğimizi elbette ki koruyacağız, ama hemşehrilerimize partizanca yaklaşmayacağız. Bu şekilde eğer ki başarı sağlarda halkımızdan şahsımıza bir lütuf gelecek olursa bunu elbette ki partimize tevil etmenin yollarını arayacağız. Partimizin çok ulvi olan duygu ve düşüncelerini, ilke ve prensiplerini halkımızın arasında samimi bir şekilde yaşayarak ve yaşatarak anlatacağız. Şayet bunu gerçekleştirebilirsek şehrimizden daha fazla milletvekili çıkarabilmemiz mümkün olacaktır.

Nasıl ki bir hekim olarak kartvizitimizde 28 seneden beridir değiştirmediğimiz 0532 4226653 nolu telefon numaram yazıyor ise milletvekili olduğumuzda da hemşehrilerimiz kartvizitimizde bu numarayı göreceklerdir. Bu yeterli mi, asla! Halkımız, açılmayan veya dönülmeyen çağrıyı ne yapsın; kati surette açılacak ya da kendisine dönülecektir. Bir hastanın doktoruna ihtiyacı olduğunda ulaşabilmesi ne kadar önemli ise asilin de tayin ettiği vekile erişebilmesi o derecede mühimdir. Öncelikle güven duygusunu diri tutar, kaliteli hizmet hissini uyandırır arkasından da inanç bilincini geliştirir. Tabii bu durumdan en çok hastalarım rahatsız, bir hekim olarak bizi kaybetmek istemiyorlar; onlara söz veriyorum, bir şekilde haftada bir gün süresiz buluşma tertipleyeceğim. Ama iadeiziyaret de isteyecek, mecliste misafir etmek isteyeceğim. Partililerimize olacağı kadar tüm halkımıza da kapımız ardına kadar açık olacak, hem o kapının mülkü onlara aittir hem de şeffalık açısından ehemi vardır. Hayatımın hiçbir döneminde özellikle de siyasette kapalı kapılar arkasında iş yapmadım, yapmayacağım da… Bunları temin edebilirsek, zaten arkasından başarı da gelecektir. Niyetler, Allah’ın izniyle akıbetin müjdecisi ve habercisidir; niyetimiz halistir inşallah…  

Eskişehirlilerin Cumhur İttifak’ına bakışı nasıl?

Türk milleti tarihte içeriden ve dışarıdan pek çok ihanet girişimine şahit olmuşve atlatmıştır. 5N 1K’si dikkate alındığında eşine ve benzerine çok nadir rastlanabilecek olanı ise 15 Temmuz ihanetidir. Tük Devleti’ne ve Türk milletine düşman ne kadar iç ve dış unsur var ise tamamı ittifakla güç birliği yapmıştır. Her ne kadar bertaraf edilmiş gibi gözükse de her biri halihazırda potansiyel tehlikedir. Tehdit ve risk; Türk Devleti’nin gücü ve Türk milletinin sarsılmaz iradesi ile yakılmış ve yıkılmıştır; ancak küllerinin bir daha ateşlenmeyecek şekilde soğutulması, molozunun da bir daha imara kalkışılmayacak şekilde yok edilmesi gerekmektedir. Sözün özüTürk milletinin her bir ferdi; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığı ve birliği, Türk milletinin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğü, Türklük’ün bekası, Türk bayrağının inmezliği, İstiklal Marşı’mızın değişmezliği ve ezanımızın susmazlığı kutsallarında teminattır. Kimi benim gibi milletvekili aday adayı olup sorumluluk alır kimi de bu değerlerimize sahip çıkmak üzere yola çıkanları destekler. Dolayısıyla Eskişehirliler geçmişte Kurtuluş Savaşı sırasında bir varlık mücadelesi vermiş ve başarmıştır. Bu kutsiyetlerimizin değerini hakkıyla bilmektedir. Bundan dolayıdır ki Eskişehir halkı, bu kutsal emanetlerine sahip çıkmak üzere “Mevzu vatansa gerisi teferruattır” ilkesi ile Yenikapı’da yola çıkmış olan ‘Cumhur İttifakı’nın mensubu olarak partimize iltifat etmektedir ve 24 Haziran’da da bunu dosta düşmana gösterecektir.

Kayıhan Çağlar kimdir?

1970 doğumlu olup İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden tıp doktoru unvanı ile 1994 yılında mezun oldum. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu İstanbul - Çapa Erkek Öğrenci Yurdunda barınmakta iken 1992 senesinde İstanbul Ülkü Ocakları İl Başkanlığımın talimatı gereği aday olduğum ‘Öğrenci Temsilciliği’ seçimini kazanarak Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in methiyelerine mazhar oldum. İstanbul – Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde başladığım genel cerrahi ihtisasımı Aralık 1999’ da tamamladım.

2000 yılı Ocak ayında Eskişehir – Sivrihisar Devlet Hastanesinde başladığım genel cerrahi uzmanlığı görevim ile beraber, Baştabiplik vazifemi Nisan 2002’ye kadar devam ettirdim. Sonrasında Eskişehir Devlet Hastanesinde on iki sene süre ile görev yaptım. Nisan 2013’te üyesi olduğum TÜRKAV Eskişehir Şubesi yönetim kurulu üyeliğinde bulundum. Kasım 2013 tarihinden itibaren Türk Sağlık-Sen Eskişehir-Bilecik Şube Başkan Yardımcılığı ve Şube İdari Sekreterliği vazifesini yürüttüm. Temmuz 2014’te özel sektörden gelen davet üzere memuriyetimden çekildim. 2013 – 2014 senelerinde Eskişehir Ülkü Evleri Mütevelli Heyeti üyeliğinde bulundum.

Ocak 2015’te MHP Odunpazarı İlçe Teşkilatına üyelik kaydımı yaptırdım. 07 Haziran 2015 25. Dönem Milletvekilliği Genel Seçiminde Genel Başkanım Sayın Devlet Bahçeli’nin takdir, taltif ve tensipleri ile Eskişehir seçim çevresinden MHP listesinde ikinci sıradan aday gösterildim.

Eskişehir Yeni Gün gazetesinde “Sağlıklı Düşünce” adlı köşemde, İkinci Bölge Haber (http://www.ikincibolge.net) ve Emirdağ Kent Portalı (http://www.emirdag.net.tr/) web sitelerinde yazarlık yapmaktayım.

Halihazırda Özel Eskişehir Anadolu Hastanesinde, bir senesi Mesul Müdürlük ve Başhekimlik görevi ile birlikte geçen genel cerrahi uzmanlığı mesleğimi icra etmekteyim.

Eskişehir Devlet Hastanesi Zübeyde Hanım Yerleşkesinde Laboratuvar Teknisyeni olan Sema Hanım ile on sekiz yıllık evli olup Alperen (16), Alptekin (14) ve Aybike (11) isimlerinde üç çocuk babasıyım.

Editör: TE Bilişim