Haber Kaynağı: Manşet Gazetesi 

Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, Esgazete Yayın Direktörü Saban Bağcı’nın sorularını içtenlikle yanıtladı…

İsmail Bey, spor ile yakından ilgili olduğunuzu bildiğimiz için, bu alanda yapmış olduğunuz çalışmalardan başlayalım istiyorum…

Ben uzun yıllar profesyonel futbol oynadım. Şekerspor, Eskişehirspor, PTT, Kırmızı Toprak, Kütahya Seramik gibi takımlarda, 8 yıl futbol oynadım. 20 yıl amatör futbol oynadım sonrasında antrenör oldum. Şu anda lisanslı antrenörüm. Türkiye Futbol Antrenör Derneği’nin yönetiminde ve denetim kurulunda görev aldım. Halı saha futbol turnuvalarında arkadaşlarla, dostlarla futbol oynuyoruz. Bu şekilde spor içerisinde kalmaya çalışıyorum. Sporun bana kazandırdığı çok şey oldu. Şu anda da Odunpazarı Spor Kulübü’nün genel kaptanıyım. Bizim sürekli velilere söylediğimiz, çocuklarını mutlaka spor için teşvik etmeleridir. Çünkü spor yapan bir çocuğu, kötü alışkanlıklarından uzak tutmuş oluyorsunuz. Bunun yanında kişisel gelişimine katkıda bulunuyor. Spor, çocuğun hem arkadaşlık ilişkilerini geliştirir hem de zekâsını olumlu yönde etkiler. Ben bütün ailelere buradan bir mesaj vermek istiyorum çocukları mutlaka ekip içerisinde olan bir spor dalına yönlendirmeliler. Böylece, çocuklarının ileride sosyal hayata tutunması ile ilgili de ciddi bir katkı vermiş olurlar. Odunpazarı Spor Kulübünde bizim 6 adet branşımız var. Yaklaşık bin çocuğumuz var. Voleybolumuz bu yıl ikinci ligde. Futbolda şu an ikinci ligdeyiz. Odunpazarı Spor Kulübü’nde ciddi anlamda faaliz. Odunpazarı Kazım Kurt’un bizim kulübümüze vermiş olduğu büyük anlamda destekleri var. Kendisine bu noktada teşekkür ediyorum…

ESKİŞEHİRSPOR’UN BU LİGDE OLMAMASI GEREKİYOR

Eskişehirspor ile ilgili görüşlerinizi kısaca alabilir miyiz?

Eskişehirspor aslında Eskişehir’in yarasıdır. Eskişehirspor bizim dönemimizde -başbakanlık kupasını aldığımız yıllarda- iyi dönemlerindeydi. Şu an Eskişehirspor’un genç takımı ciddi başarı elde ediyor. Özveri ile top oynuyor. Parasız, çok kötü şartlarda olmalarına rağmen çabalıyorlar. Odunpazarı Belediyesi ve birçok futbol dostu arkadaşlarımız mutfak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Bu şartlara rağmen çok iyi oynuyorlar. Oyuncuların çoğu dışarıdan, diğer illerden gelmiş çocuklardır. Hepsinin emeklerine sağlık. Ben futbola futbol diye bakmıyorum, yaşadığımız şehri tanıtan, turizme katkı veren, ticari hayatına katkı veren bir yapıdır. Eskişehirspor’un bu ligde olmaması gerekiyor. Çünkü Avrupa’nın, Türkiye’nin, dünyanın çok ciddi anlamda son 15 yılı içerisinde turizm odaklı gelişen marka şehirlerinden birisidir. Bu şehir diğer alanların dışında sporda hayatı içerisinde de olmalı. Eskişehir bir sanayi şehri, başta Eti bisküvi olmak üzere bizim kendi markamız Arçelik, Otosan, TÜLOMSAŞ, Sarar gibi özel bir sürü firma var. Bu firmaların Eskişehirspor’a destek vermeleri gerekiyor. Sanayici ve özel sektör bu işe mutlaka el atmalı diye düşünüyorum.

KENT KONSEYİ KENTİN DİNAMİĞİDİR

Odunpazarı Kent Konseyi sadece bölge olarak değil, Türkiye olarak en çok çalışılan konseyi. Yaptığınız işler açısından, bize Kent Konseyi nedir kısaca açıklar mısınız?

Öncelikle şunu söyleyeyim bir kentte kent konseyi doğru işliyorsa o kentin en iyi sivil toplum kuruluşudur. Bunun işlemesi bağımsız yoldan geçer, tarafsız olmasından geçer. Bir kent konseyi kurulduğu yerin kendisidir, sizsinizdir, basındır, sivil toplum kuruluşlarıdır, sokakta yürüyen vatandaştır yani kent konseyi kentin dinamiğidir. Kent konseyi benim isteyerek gönüllü olarak yaptığım bir şeydir. Kişisel olarak değil bir ekip ruhuyla hareket etmekteyiz. İyi lider ekibi iyi oluşturan liderdir. Bizim Odunpazarı Kent Konseyi’nde çok iyi bir ekibimiz var.

Peki, kent konseyi ne iş yapar?

Kent konseyi bir dernek ya da vakıf değildir. Kent konseyi bağımsız ve renkli bir yapıdır. Kentte doğru kişileri yan yana getirerek doğru bir ekip kurduğunuzda kent konseyi size kurum ve kuruluşlara inanılmaz destek olacaktır. Odunpazarı Kent Konseyi’nde de Odunpazarı belediye başkanının vizyonu var. Mesela Hamamyolu planlandı, bizim çalışma grubumuz vardı ve ondan sonra mahalle meclisleri kurduk. 18 tane mahalle meclisi kurduk.

ŞEHRİN YÖNETİMİ MAHALLEDEKİ VATANDAŞTAN GEÇİYOR

Mahalle meclisleri dediniz. Bu konuda da oldukça aktifsiniz. Biraz da bundan söz edelim mi?

Ben aynı zamanda Türkiye Kent Konseyi Platformu Genel Sekreteriyim. Belki Eskişehir’de birçok kişi bilmeyebilir ama Türkiye Kent Konseyi kurucularındanım. 2009’da Kazım Kurt büyükşehir meclis üyesiydi ve o dönem yasa gereği büyükşehir kent konseyi başkanı oldu. Ben de genel sekreteriydim. O dönem biz Eskişehir’de mahalle meclisi hareketi başlattık. Oturduk dedik ki kent konseyi aslında aktif gönüllü bir yapı. Eskişehir çağdaş bir şehir, eğitim seviyesi çok üst düzeyde, sivil toplum kuruluşları bu konuda çok doğru işler yapıyor. Mahalle meclisinde de mahalle dinamiklerini yan yana getiren, mahallenin o sorunlarını sadece yerel yönetime değil, OEDAŞ’a, ESGAZ’a ya da kamu kurum kuruluşlarına, milli eğitime, il halk sağlığı müdürlüğüne gerekli birimlere mahallenin sorunlarını aktararak böyle bir yapı kuruyoruz. Şu ana kadar da Türkiye’nin örnek yapılarından biriyiz. Şunu da gururla söyleyeyim Türkiye’de 18 tane mahalle meclisini aynı anda bu şekilde düzgün götüren bir yapı yok. Nerelerde mahalle meclisleri açtık onu da söyleyeyim; Gültepe, Emek, Yenikent, Orhangazi, Osmangazi, Sümer, Kırmızı Toprak, Büyükdere, Gökmeydan, Ihlamur Kent, Uluçayır, Yörükkırka, Deliklitaş, Erenköy’de var.

Eskişehir’de kurulması planlanan kömürlü termik santral konusunda da büyük mücadele veriyorsunuz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Kömür termik santral yapılmaması için Odunpazarı Kent Konseyi gönüllülerimiz ile birlikte kişisel olarak mücadele veriyoruz. Bizler kömür termik santral karşıtları olarak bir siyasal parti yandaşı veya karşıtı olarak hareket etmiyoruz, derdimiz marka şehir olan Eskişehirimizin gelecek nesillere temiz ve sağlıklı bir şehir bırakmak için mücadele ediyoruz, alınan karar iptal olasıya kadar da kararlı duruşumuzu devam ettireceğiz. Yapılmak istenen kömürlü termik santralin Alpu çiftçisine şehrimize, insanımıza vereceği zararları anlatmak için de birçok sivil toplum kuruluşu ile birlikte Eskişehir çevre ve yaşam platformunun da kuruculuğunu üstlenerek kentimize karşı sorumluluğu da platform birlikteliği ile yerine getiriyoruz.

Son olarak, bu yapı içerisindeki rolünüzü nasıl devam ettireceksiniz ve mesajınız ne olacak.

Kent konseyinde uzun yıllar mücadele veren birisi olarak şehrimizin sivil demokrasiye olan ilgisine görev yaptığım sürece katkı vereceğim. Bu şehirde yaşayan -hangi dünya görüşünde olursa olsun fark etmeksizin- vatandaşlarımızın, yönetilen değil yönetenler olma yolunda çalışmalar yapan Kent konseylerine mutlaka sahip çıkarak, bilgi ve deneyimlerini bizler ile paylaşmaları için davet ediyor ve onları bekliyoruz.

Editör: TE Bilişim