Mihalıççıklar Derneği Başkanı Nurettin Kaba ile dernek çalışmalarını ve ‘Mihalıççıklılık nasıl olur’ konusunu konuştuk. Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Kaba, Alpu’ya kadar yapılan yol çalışmalarının Mihalıççık’a kadar uzatılmasını istediklerini söyledi.
Mihalıççıklar Derneği ne zaman kuruldu? Siz ne zaman göreve geldiniz?
Derneğimiz 1990 yılında onursal başkanımız Selami Vardar, kurucu başkanımız Muzaffer Solakoğlu ve ekibi tarafından Mihalıççık kültürünü tanıtmak, gelenek ve göreneklerimizi yeni nesillere aktarmak, şehrimizde bölgemizde birlik ve beraberlikle hemşerilerimiz arasındaki bağları güçlendirmek amacıyla kuruldu. O dönem Odunpazarı meydanında bulunan binamız satın alındı. Alt katında 280 metrekarelik lokali olan 2 katlı bir binamız var. Odunpazarı meydanında turistik bir bölgede tescilli bir yapı olması bizim için çok önemli. 1999 yılı ile 2005 yılı arasında ben ve ekibim dernek yönetimine geldik. 2000 yılında binamızın restorasyon ruhsatını aldık ve binaya aslına uygun esaslı bir restorasyon yaptırdık. 2005- 2015 yılları arasında İsmail Can arkadaşımız başkanlığı sürdürdü. 2015 yılında ben ve arkadaşlarım yoğun istek üzerine yeniden göreve geldik.
Dernek olarak ciddi bir yangın felaketi atlattınız ve kısa sürede derneği yeniden inşa ettiniz. Biraz da bundan söz edelim istiyorum…
2016 yılının Temmuz ayında bitişik komşuda çıkan yangın bizim binamıza da sıçradı. Çok büyük maddi kayba neden oldu. Binamızın ahşap kısımları tamamen yandı. Yaklaşık 250- 300 bin liralık bir hasar oldu. Devletten hiçbir yardım almadan, Mihalıççıklı hemşerilerimiz ve işadamlarımızın desteği ile 40 günde derneğimizi onardık ve lokali kullanıma açtık. Derler ya hırsız eve girdiğinde beğendiğini alır, beğenmediği kalır diye… Yangın öyle değil. Yaklaşık 2 bin kitabımızın olduğu çok büyük bir kütüphanemiz vardı. Bu kütüphanemiz tamamen yandı, hiçbir eser kalmadı. Çok eski tarihli, değerli kitaplardı. Maddi kayıplardan çok bu manevi boyutu yüksek olan konu bizi çok üzdü.
Bu yangında bize yardımcı olan iş adamlarımıza, hemşerimiz Milletvekilimiz Emine Nur Günay’a, Bakanımız Nabi Avcı’ya, Harun Karacan’a çok teşekkür ederiz. Maddi manevi çok desteklerini gördük. Bu yangından sonra Mihalıççık insanının cömertliğini, yardımseverliğini bir daha görmüş olduk. Eksik kalan işlerimiz vardı. Eski Kültür ve Turizm Bakanımız Nabi Avcı bize 60 bin liralık hibe destek kredisi sağladı. Bunun yüzde 20’lik ilk dilimi geldi. Bu para ile kalan inşaat işlerimizi yapıyoruz. Ekim ayının sonunda görkemli bir açılış yapacağız.
Mihalıççıklılar arasında kuvvetli bir bağ var. Eskişehir’de ciddi bir Mihalıççık lobisi var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Mihalıççıklı olmak bizim için çok değerli. Nasıl ki Anneler Günü, Sevgililer günü varsa bizim için Mihalıççıklılar Günü de var. Temmuzun ikinci haftasında bunu kutluyoruz.
Mihalıççıklılar Günü’nde kiraz festivalimizi de gerçekleştiriyoruz. Şehir dışından, ülke dışından hemşerilerimizle bir araya gelme imkanı buluyoruz. Eskişehir bürokratlarını orada ağırlıyoruz. Mihalıççık’ın sorunlarını orada yerinde gösteriyoruz.
Şehrin en uzak ilçelerinden biriyiz. Okuma oranı en fazla olan, en fazla bürokratı olan ilçeyiz. Mihalıççık insanı çalışkan insanlardır. Tarıma dayalı olan fakat buna karşın tarım arazileri az olan bir ilçeyiz. Bu nedenle en büyük alternatifimiz okumak ve kendimizi kurtarmak oldu. Diğer ilçelere nazaran çok erken yıllarda göç vermeye başlamışız ve hep kaliteli göç vermişiz. Mihalıççıklıların Eskişehir yönetimine, siyasetine çok değer kattığına inanıyorum.
ESKİŞEHİR’DE 190 BİN MİHALIÇÇIKLI YAŞIYOR
Eskişehir’de kaç Mihalıççıklı yaşıyor ve derneğinizin kaç üyesi var?
Eskişehir’de 190 bin civarında Mihalıççıklı yaşıyor. Üye sayımız 3 bin civarında. Ulaşabildiğimiz insan sayısı ise 10 binleri geçmiş durumda. Üye kaydından çok ulaşabileceğimiz insan sayısına önem veriyoruz. Ne kadar çok hemşerimize ulaşırsak bizim için o kadar önemli.
Dernek olarak ne gibi faaliyetler yapıyorsunuz?
Biz, hemşerilerimizle bir araya gelmek, onları tanıştırmak, her türlü sosyal kültürel yönden destek sağlamak, sorunları konusunda yardımcı olmak amacıyla görevdeyiz. Derneğimize Mihalıççıklı olmayanları üye yapmıyoruz. Burada hemşeriler olarak toplanıyoruz ama diğer insanları da her zaman misafir olarak başımızın üstünde misafir ediyoruz. Derneğimizden içeri giren herkes Yunus’un torunlarıdır. Makamı, mevkisi, parası, serveti dışarıda kalır. Derneğimize girdiğinde herkes eşittir. Milletvekili ile işsiz kardeşimiz de fakir de zengin de aynı masada oturur sohbet eder. Biz ülkeye zarar vermeyen siyasetin sağında ve solunda her zaman varız. Derneğimizde siyaset yapmıyoruz ama siyasetin içinde de en yetkili yerlerde olan hemşerilerimizi de destekleyerek yalnız bırakmıyoruz. Bakanlardan tutun, genel başkan yardımcılarına, milletvekillerine kadar pek çok siyasetçiyi derneğimizde ağırlıyoruz.
ALPU’YA KADAR OLAN YOL YAPIMI MİHALIÇÇIK’A KADAR UZATILSIN
Peki, Mihalıççıklılar ne istiyor?
Alpu’ya kadar yol çift şeritli olarak yapılıyor. Biz bunun Mihalıççık’a kadar uzatılmasını istiyoruz. Bu, 45 kilometrelik bir yolun daha yapılması demek. Yol medeniyettir. Yollar ne kadar modern olursa, ulaşım ne kadar rahat olursa bizim de memleketimizle bağımız o kadar güçlü olur. Mihalıççıklılar memleketinden kopan insanlar değildir, hep bir gönül bağımız var. Memleketimize, memleketlimize karşı çok hissi davranırız. Bir yerde Mihalıççık lafı geçtiğinde her türlü faydayı sağlıyoruz. Başkasına muhtaç olacağımıza, birbirimize muhtaç olalım, derdimizi birbirimizin yardımı ile çözelim amacındayız.
Kırsal Kalkınmayı Destekleme Başkanlığı var. İlçelere, köylere yüzde 60-70’lere kadar hibe yardımlar yapılıyor. Bunların uygulanmasını istiyoruz. Çevre illerdeki ilçe nüfusları bizde yok. Bizim ilçe nüfuslarımız 20 bini geçemiyor. İlçelere geriye dönüşün olması için hayvancılık, tarım konularında ilçelere hibe yardımları ile teşvik yapılmasını istiyoruz. Her ilçenin kendi markasını yaratmasını istiyoruz.
MİHALIÇÇIK KİRAZI BİR MARKA
Mihalıççık denince kirazdan ve Yunus Emre’den söz etmeden olmaz tabi… Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Mihalıççık kirazı bir marka. Mihalıççık kirazı çok özel bir kiraz. Bizim kirazımızın son turfanda olması önemli bir özellik. Ayrıca yüksek rakımda yetişmesi nedeniyle parlaklığı ve aroması çok güzel. Diğer kirazlardan ayrı bir özelliği var. Tabi caizce kütür kütür sert bir özelliği de var. Bizim kirazımızın tamamına yakını yurtdışına gidiyor. Bu konuda ilçe halkı her türlü desteği sağlıyor ama devletimizin de üretim ve pazarlama konusunda maddi ve manevi desteklerini bekliyoruz.
Öte yandan dünyaya mal olmuş bir isim ‘Yunus Emre’miz var bizim. Bu konuda yeterince tanıtım yapamıyoruz, turizmde bunu kullanamıyoruz. Önceki yıllarda, Yunus Emre Beldesi, Mihalıççıklılar Derneği ve Mihalıççık Kaymakamlığı olarak Yunus Emre etkinliklerini yapıyorduk. Ama artık bunu valilikler aldı. Biz halk ile iç içe yapıyorduk. Bizim etkinliklerimizde halk sahipleniyordu. Artık resmi törenden öteye geçemez oldu. Bu işin içine halkı sokmak çok daha iyi olacak kanaatindeyim.
