Gezi Yazısı: Nilüfer Kurumehmetoğlu

Sanki bir kartpostalın içindeyim, rengarenk özene bezene boyanmış kayıklar… Seyretmeye doyamıyorum, gökyüzüyle deniz birleşiyor. Burası Malta adasının en büyük koyu Marsaxlokk.

Çok şirin bir balıkçı kasabası. Limanda Luzzu adı verilen geleneksel balıkçı tekneleri, ağlarını onaran balıkçıların bulunduğu turistik bir bölge. Kıyı şeridinde balık restoranları ve kafeler yerlerini almış. Bu bölgede her gün kurulan yöresel pazar bulunuyor. Bu pazardan Malta’ya özgü masa örtüler, danteller, şövalye bibloları, kilden yapılmış Malta Venüsleri, Luzzu denilen lacivert, sarı, kırmızı, yeşil boyalı her iki yanında osiris gözü bulunan geleneksel balıkçı tekne minyatürleri, Malta haçı, cam objeler, Malta’ya özgü şarap ve kaktüs meyvesinden yapılmış Bajtra likörü ile katkı maddesiz meşhur Gozo ketçapı alabilirsiniz. Şehirde konaklamak için Creek Modern Apertmen ve Seagull Penthouse Marsaxlokk otellerini tercih edebilirsiniz.

Malta’nın 2. büyük adası Gozo adasına gitmek için Valletta’dan 41, 42 numaralı otobüslere biniyoruz. Yaklaşık 1 saatlik yolculuktan sonra otobüsleri bizi Cirkewwa’da indiriyor. Valletta’dan 1,5 saat sürüyor. Her 45 dakikada bir feribot hareket ediyor. 25 dakikalık bir feribot yolculuğu sonrası Gozo adasına varıyorsunuz. Gozo adasında balıkçıların bulunduğu küçük bir liman karşıladı bizi. Burada ilk hedefimiz Gozo adasının merkezine ulaşmak. 301 ve 303 numaralı otobüsler sizi Gozo’nun merkezine ulaştırıyor. 10 -15 dakika sonra Gozo’nn Victoria adındaki merkezine ulaşılıyoruz. Sonra nereye gitmek isterseniz buradan hareket ediyorsunuz. Biz ilk olarak Victoria’nın merkezinde yer alan ve Citadel olarak bilinen, ufaklığına rağmen çok iyi korunmuş bir şehre yöneliyoruz. 1998 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınan Citadel şehrinde gezilecek birkaç yer bulunuyor. Ancak geziye başlamadan unutulmamalıdır ki, her fırsatta Citadel duvarlarına çıkarak çevredeki güzel manzarayı mutlaka seyredin. İlk işimiz Gozo Katedrali’ne gitmek. Buraya giriş ücretli. Fotoğraf çekmek yasak olduğundan çekim için sonraki istikamet hemen yakında bulunan Folklor Müzesi. 18. yüzyıldan kalma küçük bir köy evine kurulan müzenin 28 odası bulunuyor. Ardından yine çok yakında olan doğa müzesine gidiyoruz. Ekolojik Yaşam Müzesi’nde, Malta ve Gozo adalarındaki milyonlarca yıl boyunca süregelen ekolojik yaşamı görebiliyorsunuz. Aynı zamanda bu bölgenin en eski yapılarından biri rotamızda, Old Prison adında eski bir hapishane yer alıyor. Malta’nın lideri burada 1538 yılında tutuklu kalmıştır. Duvarlarında gemiler, el çizimleri, isimler, tarihler ve çeşitli oyunların kazıldığı hapishaneye mutlaka uğrayın. Sonraki durağımız Gozo’nun tarih öncesinden itibaren yaşam kültürünü öğrenebileceğimiz Gozo Arkeoloji Müzesi. 17. yüzyıl evinde açılan müze, prehistoryadan yeniçağa kadar uzanan zaman diliminde, Gozo’da neler olduğu hakkında fikir sahibi olmanızı sağlıyor. Gozo merkezde gezilecek yerleri gezdik. Şimdi 307 numaralı otobüslere binip Ta’ Kola Yel Değirmeni’ne gidiyoruz. 18. yüzyılda inşa edilen yel değirmeni, daha birkaç yıl öncesine kadar çalışmaya devam ediyordu. Ancak, sahibi öldükten sonra müze olarak kullanılmaya başlandı. İçeride, sahibinin yaptığı aletleri, yattığı yatağı, yemek yediği mutfağı görebilirsiniz. Yel değirmeninin başından geçenleri de, orada bulunan görevli büyük bir istekle gelen ziyaretçilere anlatıyor. Yel değirmeni ziyaretimizden sonra Malta adalarındaki en eski Megalitik tapınağa yönleniyoruz. Gantija Tapınakları, en eski taş tapınaklardan biri ve buraya ulaşmadan önce tapınaklardan çıkarılan buluntuların sergilendiği güzel bir arkeoloji müzesinde geziyorsunuz. Burada yerli halkın tonlarca ağırlıktaki büyük taşları nasıl taşıdığı hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Otobüsler saatte bir geldiği için zamanlamanızı ona göre ayarlamanız gerekir. Eğer otobüsü kaçırdıysanız yel değirmeni tarafında bulunan Xaghra Parish Kilisesi’nin önündeki küçük meydanda vakit geçirebilirsiniz. Eğer vaktiniz varsa ve otobüs saatlerinizi ayarlayabiliyorsanız Gozo’nun en ünlü yerlerinden biri olan Azur Kapısı’nı ziyarete gidebilirsiniz. Yalnız oraya otobüsler, yel değirmeni otobüslerinden bile daha seyrek. Belki Gozo’da kartınıza dahil olan Hop On Hop Off otobüsleri kullanmak isteyebilirsiniz. Ardından dönüş yoluna geçerek feribotumuzu bekliyoruz. Feribot vakti gelene kadar feribot iskelesinin yanındaki balıkçı teknelerinin bulunduğu limanda vakit geçiriyoruz. Hava da çok güzelse, harika kareler yakalayabilirsiniz. Gozo’daki gezimizi sonlandırıyoruz ve Valletta’ya dönüyoruz. Burada Malta gezimiz sona eriyor dostlar, yeni yerlerde buluşmak üzere….

https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/images/cleardot.gif

Editör: TE Bilişim