Söyleşi: Tuğba Koçal

Eğitim İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Abdulkadir Önder ile eğitim sistemini ve sorunlarını konuştuk. “Keşke eğitimde tek sendika olabilse” diyen Sönmez, bunun pek mümkün olmayacağını ancak belli konularda birlik olunması gerektiğini ifade etti.

Öncelikle sizi tanıyalım. Öğretmenliğe ne zaman ve nerede başladınız?

1964’te Gaziantep’te doğdum. Üniversiten mezun olduktan sonra atanamadım ve 3 yıl Ankara Vergi Dairesi’nde çalıştım. Sonra öğretmenlikle ilgili özel bir madde konuldu,”Doğuya gitmek kaydıyla” diye. Ben de “Van çıkarsa giderim” demiştim. Van çıktı ve gittim, 1992 yılında öğretmenliğe başladım. Bolu’da ve İzmir’de öğretmenlik yaptıktan sonra Eskişehir’e geldim. 2 sene Ticaret Borsası İlköğretim Okulu’nda öğretmenlik yaptıktan sonra müdürlük sınavına girdim. 14 sene müdürlük yaptım. 14 senenin sonunda bir şekilde müdürlükten alındım. Bunda sendika üyeliğim etkili oldu. İstifa etsem müdürlüğe devam edecektim ama ben bunu kabul edemezdim. Şu anda öğretmenlik mesleğini sürdürüyorum.

Peki, sendikacılıkta aktif olarak görev almaya ne zaman başladınız?

Sendika geçmişim; öncesinde sadece üyelik olarak vardı. Bir de Eğitim Sen’de ve Eğitim İş’te disiplin kurulu başkanlığı yapmıştım. Bu dönem sağ olsun arkadaşlarımız bizi başkan olarak seçti.

Sendikacılık eğitim alanında neden önemli?

Sendikacılık aslında her alan için gerekli. Bir bakıma bizim iç denetimimizi sağlıyor. Devlet sektöründe sadece atamalar var. İdarenin baskısını, haksızlığını denetleyecek bir mekanizma yok. Devlet memurlarının hakkını arama şansı yok. Çünkü çok ağır disiplin yönetmeliklerle karşı karşıyayız. Hemen cezalandırılabiliriz. Hakkını nasıl arayacaksın, sendikacılık ile arayacaksın.

“BAZI KONULARDA BİRLİK OLMALIYIZ”

Aslında keşke eğitimde tek sendika olabilse… Tek sendika olsa daha büyük bir güç olur. İstediğini daha kolay elde edebilme, sesini daha iyi duyurabilme imkânı olurdu. Tabi bu çok mümkün değil. İnsanlar ister istemez siyasi düşüncelerine, bakış açılarına göre değişik sendikalara yönelebiliyorlar. Mutlaka karşı fikirler oluyor ve bu da ayrışmaya sebep oluyor. Ama yine de bazı konularda birlik olabilmemiz gerekiyor. Düşüncelerimiz farklı olabilir ama hak alma mücadelesinde, eğitim çalışanlarının haklarını koruma konusunda birlikte hareket edebilmemiz gerekiyor. Bu gerçekleşirse daha güçlü olur ve istediğimizi alırız.

Ama bahsettiğim gibi tek sendika olsa, bu yapı daha hantal olur. Çünkü biz şu anda birbirimizi denetlemiş, bileylemiş oluyoruz. Tek sendika olsa, sendika içi demokrasinin çok iyi çalışması gerekir. Ancak o zaman başarılı olunabilir.

Eğitim İş’in diğer sendikalardan farkı nedir?

Eğitim İş olarak bizi diğer sendikalardan ayıran temel yönlerimiz var. Biz çağdaş demokrasiden, laiklikten yanayız. Atatürk’ü kendimize önder olarak kabul eden Atatürkçü bir sendikayız. Bu yönlerimizle ön plana çıkıyoruz. Bizde gericilik, bağnazlık, ırkçılık yoktur.

HER GEÇEN GÜN BİRAZ DAHA GERİYE GİDİYORUZ

Biraz da Eğitim İş Sendikası olarak çalışmalarınızdan söz edelim.

Eğitim İş’in temel ilkelerinden biri Atatürkçülük ve çağdaşlıktır. Maalesef günümüzde eğitimde geriye gidiyoruz. Sürekli Atatürk’ün çizgisinden kayıyoruz, onunla elde ettiğimiz kazanımlardan geriye gidiş var. Bizim temel amacımız öncelikle bunun önüne geçmek. Bizim çizgimizin bilim, sanat, çağdaşlık olması gerekirken, fenden, bilimden daha çok dine yönelmeye başladık. Eğitimde bunun olmaması lazım. Tabi ki dini inançlarımız var. Ama bu durum bağnazlık çizgisine gitmemeli. Eğitim çağdaşlıktan çıkıp yurtlara, tarikatlara teslim edilirse ne sonuçlar doğurduğunu 15 Temmuz’da gördük.

Bizim üyelerimiz için en temel görevlerimiz onların haklarını korumak, onları geliştirmek. Öğretmenler maddi olarak iyi durumda değil. Yıllardır doğru düzgün zam alamıyoruz. Öğretmenlerin iş güvencesi elinden alınmaya çalışılıyor. İş güvencesi olmayan insan üretemez, başarılı olamaz. Eğitimci üretecek, çocukların içindeki enerjiyi ortaya çıkaracak. Sözleşmeli öğretmenlik konuşuluyor, bu doğru değil. Öğretmenlik bir kişinin iki dudağı arasında olmamalı. Öğretmen Strateji Belgesi diye bir şey çıkardılar. Öğretmen, öğrenci ve veli tarafından değerlendirilecek. İşini iyi yapıyor mu, yapamıyor mu diye… Bir mühendis ya da doktoru sorguluyor muyuz? Öğrencinin, velinin öğretmene not vermesi de olmaz. Bu öğretmenin performansını etkiler.

Eğitimcilerin sorunlarından aslında söz ettiniz. Ama bunlara ek olarak öğretmenler başka ne gibi sorunlarla mücadele ediyor?

Artık çalışma koşulları iyileştirilmeli. Eskişehir’de öyle olmasa da başka şehirlerde çok kalabalık sınıflar var. Doğuya, güneydoğuya genç öğretmenlerimizi gönderiyoruz. Öğretmenlerimiz terör örgütü tarafından katlediliyor. Can güvenlikleri yok. Maalesef önlem alınamıyor. Öğretmenler oralara gidip öğretmenlik yapmak istemiyor. Eğitim sistemi iyi planlanmadığı için hem birçok öğretmen açıkta hem de doğuda öğretmen açığı var. Aslında en temel sorun şu ki öğretmenlik mesleği değersizleştiriliyor.

Eskişehir özelinde baktığımızda, Eskişehir eğitimini nasıl görüyorsunuz?

Eskişehir bir eğitim kenti. Üniversiteleriyle, liseleriyle, güzel sanatlardan, sağlık meslek liselerine kadar her türlü okul türünün olduğu bir şehir. Bu anlamda çok çok iyiyiz. Eskişehir’de okulların alt yapıları da iyi durumda. Örneğin Eskişehir’de ikili eğitim yapan okul sayısı çok az. Sınıf mevcutları az. Eskişehir’in sorunlarından biri kenar semtlerden daha çok merkeze yığılmanın olması. Herkes merkezdeki A okuluna çocuğunu göndermeye çalışırsa, orası da başarısız olur. Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kenar mahallelerdeki okulları güçlendirilmesi, iyi donanımlara sahip olması gerekiyor. Oralara yatırımlar yapılarak insanların oraları tercih etmesi sağlanmalı.

“YÖNETİCİ ATAMALARINI ESKİŞEHİR’DE BİR SENDİKA YAPIYOR”

Eskişehir’de bir yönetici atama sorunu var. Birkaç yıl öncesine kadar atamalarda sınav başarısına ve liyakate bakılıyordu. Hak eden kazanıyordu. Ama adına sendika bile demediğim bir sendika atamaların çoğunu bu şehirde yapıyor. Atamalara müdahil oluyor. Eskişehir gibi bir şehirde hiç Eğitim İş ve Eğitim Sen’li müdür yok. Türk Eğitim Sen’li de birkaç müdür var. Bu çok önemli bir sorun. Tüm bunlara rağmen Eskişehir bir eğitim şehridir. Birçok ile göre oldukça iyi durumdadır.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Özellikle doğu ve güneydoğudaki öğretmen arkadaşlarımızın can güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Terörün her türlüsünü lanetliyorum. Ama öğretmene karşı terör, insanın geleceğine kurşun sıkılmasıdır.

Editör: TE Bilişim