Söyleşi: Şenay Yıldırım

Eskişehir Yaş Sebze Meyve Balıkçılar ve Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Mehmet Çiçek Esgazete'nin sorularını yanıtladı. "Biz az kazanıp çok şükreden bir mesleğin temsilcileriyiz. Biz 50 kuruş kâr ile mal satıp, poşet için de para istemeyiz” diye konuşan Çiçek asgari ücretin 2800 lira olduğu bir ülkede insanların alışverişini marketten yapmasının olanaklı olmadığını söylüyor.

Salgın süresince pazarcı esnafı ne yaptı, neler yaşadı?

Pazarcı esnafı olarak Covid-19 salgınının başladığı ilk günlerde 3-4 gün pazara çıkamadığımız zamanlar oldu, bu zamanlarda elimizdeki mallar çürüdü, çok mağdur olduk, sonrasında ise belli düzenlemeler yapıldı ve şu anda çok az hasarla geçiriyoruz bu süreci. Gerçekçi olmak gerekirse; Covid-19 Salgını gıdayı çok fazla etkilemedi, bir lokantacı, bir kafeterya işletmecisi kadar çok etkilemedi bizi bu salgın, biz Allah’a şükürler olsun, yine asgari düzeyde de olsa paramızı kazandık ve evimize ekmek götürebildik.

İnsanlar pazara gelirken hâlâ tedirgin oluyor mu?

Salgının ilk zamanlarında pazar kapasitesinin yarısı kadar insan aldık, fazla olanları engeller koyarak dışarda beklettik, ateş ölçerlerle insanları aldık, şu anda bu tedbirler sürmüyor, çünkü insanlar artık bilinçlendi ve çok daha fazla dikkat ediyor. İnsanlar hâlâ tedirgin, ölüm sayıları arttığında insanlar bu işi daha fazla ciddiye aldı ve tedbirlerini arttırdılar. Halkımız tedirgin olmakta haklı. Ancak kontrollü olarak normal hayatımızı sürdürmemiz gerekiyor, insanlar da pazar alışverişlerinde maskesini takıyor, mesafeye ve temizlik kurallarına uyuyor.

Pazara gelenler dikkatli mi bu konuda?

İlk zamanlarda hiç dikkat eden yoktu, ama şu anda herkes dikkat ediyor. İnsanlar alıştı, sabah nasıl montunu giyiyorsa, maskesini de takıyor artık.

PAZARDA SEÇMELİ Mİ SEÇMEMELİ Mİ?

Pazarda bu seçme kavgası hep sürer, biz seçmek isteriz pazarcı seçtirmez, doğrusu nedir?

Doğrusu pazarcının vermesidir. Şöyle bir örnek vereyim; evinizdeki bir patlıcanı gün içinde ara ara elinize alın, sıkın gün sonunda o patlıcandan artık yemek dahi olmaz. Ürün ürünlükten çıkıyor yüzlerce kişi ellediğinde artık o sebze veya meyve yenmez hale geliyor, vatandaşımız bakkalda ekmeği dahi seçiyor, bu bizim değiştiremediğimiz bir alışkanlığımız. Bu konuda Bakanlığın belirlediği kurallar var, bir ürünü yüzlerce kişi elliyor çünkü, bu hijyenik de değil!

Eskiden pazarlar daha ucuzdu ne oldu?

Aslında fiyatlar yükselmedi, maliyetler artı, paranın değeri çok azaldı, şimdi çocuğunuza 5 lira verseniz beğenmez oldu, çünkü paranın alım gücü düştü. Önceden bir işçi yevmiyesi 30 liraydı, şimdi 150 lira oldu, bir çuval gübre, mazot fiyatları daha uygundu şimdi çok daha yüksek. Bir de verim az, Türkiye’de tarım politikası yok çünkü. Örneğin bu sene önüne gelen soğan patates ekti, böyle olunca fiyatlar da ucuzladı, hangi bölge hangi ürünü kaç dönüm ekmeli, bu ihtiyaçlara göre belirlenmeli, ona göre ekim yapılmalı.

Portakal niye ucuzlamıyor?

Ağaçlar erken çiçek açtı, verim çok az oldu, yarı yarıya düştü, çok da telef oldu ürünler, bu nedenle portakalın fiyatı düşmedi.

Çilek ve üzüm hala var pazarlarda, bu nasıl oluyor?

Çilek Alanya’dan geliyor, seradan. Üzüm de buzhaneden geliyor, son bağdan gelenler ilaçlanarak buzhaneye konuyor, şimdi tezgahta gördüklerimiz bu buzhaneden çıkanlar

Bu ilaçlar zararlı mı, nasıl temizleyeceğiz?

Yok bunlar bol su ile yıkandığında geçer, insan sağlığına zarar veren ilaçlar değildir.

Meyve ve sebzeleri su ile yıkamak yeterli midir temizlemek için?

Elbette pek çok sebze meyve için bol su ile yıkamak yeterlidir, yeşillikler sirkeli suda bekletilebilir, sadece bazı ilaçlı elmalar vardır, starking golden elmanın kabuğu soyularak yenirse daha iyi olur.

Domates de çok var hala pazarlarda…

Neden çok var? Çünkü önceden domates dış ülkelere ihraç ediliyordu, bu sene salgından dolayı ülkede kaldı, pazarda 3,5 liradan başlıyor fiyatı.

Bir ailenin pazar alışverişi ortalama ne kadar tutar?

100 liraya istediğiniz her şeyi alırsınız.

ASGARİ ÜCRETİN 2800 LİRA OLDUĞU BİR

YERDE İNSANLAR MARKETE NASIL GİTSİN!

Marketlerle pazar arasında ne kadar fiyat farkı oluyor?

En az yüzde 50 fark eder, yüzde 100’e kadar çıkar… Pazarda 5 lira olan ürün markette 10 liradır, bir de bize gelen mal günü birlik gelir ve tazedir, marulumuz yeşilliğimiz karnabaharımız hepsi tazedir. Bir de artık pazarda da kişi ne kadar isterse o miktarda ürün alabiliyor, biz öğrenci şehriyiz 2 tane domates istiyorsa pazarcımız 2 tane verecek, artık pazarcımız bilinçlendi. Çok zor şartlarda para kazanılıyor, geçim çok zor. çünkü. Pazar kültürü hiçbir zaman bitmez, asgari ücretin 2800 lira olduğu yerde vatandaş zaten nasıl markete gitsin? Biz az kazanıp çok şükreden bir mesleğin temsilcileriyiz.

Siz salgın süresince nasıl önlemler alıyorsunuz?

Biz pazarların kalabalık oluşundan tedirginiz, bakanlığa aşı için yazımızı gönderdik, aşı için bize öncelik verilmesini istiyoruz, çünkü her gün yüzlerce vatandaşla iç içeyiz, aşılanmamız hem vatandaşın hem bizim sağlığımız için gerekli.

Soğuklar artmaya başladı, pazarcılar soğukla nasıl mücadele ediyor?

Pazara çıkan esnafımız, geceden yola çıkıp, sabahın erken saatlerinde malını alıyor, bu işin hamallığını da yapıyor, önce çadırlarımızı açıp naylonlarımızı ürünlerimizin üstüne örtüyoruz bozulmasınlar diye, bu zor şartlarda kendimizden çok ürünümüzü düşünürüz biz. Kar temizliğimizi de kendimiz yaparız, ateşimizi yakıp ısınmaya çalışırız.

BUNLAR YALAN HABERLER

Şöyle haberler okuyoruz, üreticide 2 lira pazarda 8 lira bu aradaki farkı kim alıyor diye, nedir işin aslı?

Bunlar yalan haberler, bunun böyle olduğunu hükümet de biliyor… Aslında olan ne biliyor musunuz? Bugün yerinde portakal 4,5 lira, buraya geliş maliyeti 5,5 lira, peki biz kaça satacağız en az 7 liraya, şimdi biz 4,5 liradan aldığımız portakalı faturalandırırken 50 kuruştan aldık gösteriyoruz, KDV az çıksın diye… Devlet de bunu biliyor bu devletin hatasıdır, çünkü 4,5 lira yazarsa bunun KDV’si çok yüksek çıkıyor, biz bunu karşılayamayız ve tüketiciye yansıyan fiyatlar da çok yüksek olur. KDV’nin yüzde 1 olması lazım, ama biz yüzde 1 ile alıp yüzde 8 KDV ödüyoruz. Yüzde 1 KDV olursa bu tüketicinin cebine de yansır, fiyatlar da otomatik olarak düşer. Tanzim pazarları kurdular, 4 liraya aldıkları ürünü 2 liraya sattılar devlet olarak, biz bunu nasıl yapalım? Terzide KDV yüzde 18, büyük markaların mağazalarında yüzde 1 böyle adaletsizlik olur mu?

YÜZDE 1 İLE ALDIKLARI MAL İÇİN YÜZDE 8 KDV ÖDÜYORLAR

Sizce bu dönemde pazarcı esnafına yapılabilecek en iyi katkı ne olurdu?

Eskişehir’de 1150 tane üyemiz var. Biz sahipsiziz Eskişehir’de 7 tane milletvekilimiz var, ama 1’i bile bizim sorunlarımızı çözmüyor. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer bizi ziyaret etmişti sadece. 7 milletvekili bir araya gelip, rozetlerini çıkarıp, küçük esnafa nasıl katkı sunarız diye çözüm bulsunlar, siyaset değil, hizmet yapsınlar. İktidar partisi milletvekillerinden de ses seda yok! Hükümet bize destek verdi ama gönülden söylüyorum ki bize 1 lira destek verilmeseydi, kahveci lokantacı servisçi kantinci esnafına 5 lira verilseydi. Biz Allah’a şükürler olsun ekmeğimizi kazandık çünkü ama onlardan çok sayıda hiç kazanamayan oldu. Biz sadece kredilerin 1 yıl faizsiz ertelenmesini ve SGK ve Bağ Kur ödemelerinin 1 yıl devlet tarafından ödenmesini istiyoruz. Ama bizim en büyük sorunumuz KDV, çünkü biz yüzde 1 ile halden malımızı alıp, yüzde 8 ile çıkışımızı yapıyoruz. Yani; üreticiden aldığımız her ürünün yüzde 8’ini devlete vergi olarak ödüyoruz.

Yerel yönetimlerle iç içesiniz, Eskişehir özelinde yerel yönetimlerle ilgili sorunlarınız var mı?

Bizim 3 belediye ile de ciddi bir sorunumuz yok, ufak tefek sorunlar oluyor zaman zaman mesela 71 evlerdeki Pazar yeri ile ilgili şimdi Odunpazarı Belediyesi ile anlaşamıyoruz. Bizim her mahalleye sokak pazarı kurma şansımız yok, Başkan Kurt ve muhtar, geçici pazar yeri adı altında Atılgan Düğün Salonu’nun yanına pazar kurulmasını istiyorlar, burası zaten Emek Mahalle Pazarı’na yakın bir yer, biz istiyoruz ki artık sokak pazarları olmasın, kapalı pazar yapılsın. Geçici kurulan pazar, o şekilde kalır 71 Evlerin mağdur olmaması için, baştan kapalı pazar yapılsın. Bütçemiz yok diyor Sayın Kazım Kurt, başka sokak pazarı açılacağına önce açık olan mevcut pazarlar kapatılsın, biz halkın yanındayız biz de halkız.

Eskişehir’deki tüm pazarların kapalı pazar yapılması olanaklı mı?

Mevcut sokak pazarlarımız korunarak, kapalı pazara dönüştürülmeli, yeni açılacak tüm pazarlar da kapalı pazar olarak tasarlanmalı. Ama maalesef yöneticilerimiz mahallelerin Pazar yeri ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmuyor. Pazarlar kapalı olunca bu soğuklarda ısınma sorunu da yaşamayız, bugün Emek Kapalı Pazarı kapalı olmasına karşın içine kar yağıyor, 7 yıldır buraya bir çivi çakılmadı! Açık pazarların tuvaleti yok, suyu yok, biz Covid döneminde en büyük sıkıntıyı tuvalet konusunda yaşadık, camiler kapatılınca gidecek tuvalet bulamadık, elimizi nasıl yıkayacağımızı bilemedik. Bu Eskişehir’in ayıbıdır! Biz nereye gidelim söyleyin, pazarlarda hala seyyar tuvalet yok, bu olabilir mi? Kapalı pazarlarda tuvalet var, suyumuz var, biz artık kapalı, temiz pazarlar istiyoruz.

Yenikent Mahallesi’ne yapılması planlanan kapalı pazarda durum nedir? ÇarPa’nın taşınmasında son durum nedir?

Bu esnafımız haftada 1 gün evine ekmek götürebiliyor, halkımız ÇarPa’ya alışmış, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile görüştüğümüzde “Yenikent’e kapalı pazar yeri yapalım” dedi, biz buna karşı değiliz, ama önüne market yapılacaksa olmaz, projede bu var! Biz dedik ki ÇarPa’yı kapatmayalım bir ÇarPa daha yaratalım. Biz Kazım Kurt’un ÇarPa’yı kaldırmasına, önümüze market yapılmasına karşıyız. “ÇarPa için aynı bölgede yer bulun, biz de destek olalım” dedik, “Altına sebze meyveci üstüne de tuhafiyecileri koyun iki katı büyüsün burası” dedik. Bunu neresi yanlış? ÇarPa’nın kapatılmasına izin vermeyiz, bizi zorla mı çıkaracaklar? Böyle yerleri çoğaltmamız gerekirken buranın taşınması kabul edilemez. Benim Kazım Kurt ile hiçbir sorunum yok, şu anda bu sorunlar nedeniyle Odunpazarı Belediyesi pazarcı esnafının yer devirlerini yapmıyor! Yaklaşık, 6 aydır hiçbir neden göstermeden bizi bu şekilde cezalandırıyorlar. “Benim dediği mi yapmak zorundalar” diyerek, esnafı neden mağdur ediyorlar?

Editör: TE Bilişim