Söyleşi: Tuğba KOÇAL

Saadet Partisi Eskişehir Milletvekili Aday Adayı Fesih Bingöl ile seçim sürecini konuştuk. Bingöl, partilerinin baraj sorunu olmadığı için bu seçimde iddialı olduklarını söyledi. 

24 Haziran 2018’de erken seçime gidiyoruz. Siz bu seçimle ilgili neler söylemek istersiniz?

Öncelikle 24 Haziran seçimlerinin bir erken seçim değil, baskın seçim olduğunu söylemem gerekiyor. Ülkeyi yönetemeyen kadroların bir algı operasyonu ve algı operasyonu ile tekrar 5 yıllık süreyi tekrar kazanmalarına yönelik bir seçim. Muhalefeti hazırlıksız yakalamak amacı vardı. Bu baskın seçim en çok da Saadet Partisi’nin yükselişini engellemek için yapılmıştır. Çünkü son dönemde sayın genel başkanımızı Türkiye’de ilkeler üzerinde, birleştirici bir siyaset anlayışı ile hareket etmekte. Daha önce Saadet Partisine kulaklarını tıkayan insanlar, Saadet Partisini dinlemeye başladılar. Saadet Partisinin bu ülke için, bu coğrafya için çok önemli şeyler söylediğini duydular. Bu partinin güçlenmesini, parlamentoda güçlü şekilde temsilini halk istedi. Hükümet de bunu görerek önlem aldı. Saadet Partisinin örgütlenmesini, daha da güçlenmesini engellemek için böyle bir erken seçim kararı aldılar.

Peki, siz aday olmaya nasıl karar verdiniz?

Milli görüşün Eskişehir’de temsil kabiliyeti bulabilmesi için görüş ve düşüncelerimize aktarmak adına aday oldum. Adaylığımın temelinde bu var. Seçilip parlamentoya gitmemiz Eskişehir için bir kazanç olur. Bu da Eskişehirli hemşerilerimizin tercihine bağlı. Milletvekili adayı olmak ya da milletvekili olmak tabi ki bambaşka bir şey ama ben Eskişehir’in yerel sorunlarını çok iyi bilen biri olarak bu sorunları çözmek istiyorum. Bir milletvekili, bir il başkanı ya da parti üyesi olarak, hiç fark etmez şehrimize hizmet etmek bizim için en büyük şereftir. Eskişehir’de farklı bir milletvekili profilini ortaya koymak istiyorum. İnsanlara tepeden bakmayan, herkesi eşi gören, insanlara hizmeti ibadet olarak gören bir milletvekili olacağım.

Geçmiş döneminde algılar üzerinden seçim çalışması yapıldı. Bugüne kadar hep, “Saadet Partisi çok iyi, hoş. Erbakan Hoca çok güzel işler yaptı. Sizi seviyoruz, gönlümüz sizinle birlikte. Ama baraja aşamazsınız, oylarımız boşa gider. Bu yüzden yakın gördüğümüz partiye veririz” diyerek bize oy vermeyenler oldu. Bugün onları samimiyete davet ediyoruz. Geçmişte bu gerekçe ile bize oy vermeyen kardeşlerimizin gerekçeleri ittifak ile ortadan kalktı. Tam da bu düşüncedeki kardeşlerimizin oylarına talibiz.

“İNSANA YAPILAN HİZMETİ İBADET OLARAK GÖRÜYORUZ”

Eskişehir siyasetinde uzlaştırıcı tavrınız ile ön plana çıkıyorsunuz. Bunu milletvekilliğinde de sürdürecek misiniz?

Siyaset ile politikayı ayırmak lazım. Bizim siyasi anlayışımızda insan vardır. İnsana yapılan hizmeti ibadet olarak görüyoruz. AK Parti bu seçimi bir savaş olarak görüyor. Biz bu seçimi sadece bir seçim olarak görüyoruz. Diğer partiler de bizim düşmanımız değil, rakibimiz. Siyasetteki bu uzlaşmacı tavrımız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecek. Allah nasip eder de seçilirsek uzlaşmacı, insanları bir araya getirme kültürünü şehrimizde ortaya koyacağız.

“SEÇMENİMİZ KENDİ PARTİSİNE OY VERECEK”

CHP ile ittifakınız konusunda nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?

Bize “Neden AK Parti ile değil de CHP ile ittifak yaptınız” diye soruyorlar. İttifak yasası MHP’nin barajı geçmesi için çıkarılmıştır. Diğer yandan ittifak yasasından diğer muhalefet partilerinin de yarar sağlayacağı noktalar göz ardı edildi. CHP ile bizim siyaset anlayışımız, hayat görüşümüz farklı. Fakat kanunla sağlanan imkandan nasıl MHP yararlanıyorsa biz de istifade ediyoruz. Bu ittifakta vatandaş direkt olarak kendi partisine Saadet Partisi logosunun altına oyunu verecek. Tayyip Bey ile genel başkanımız görüştü. Ama o bize “Biz Saadet Partisi ile bütünleşmek istiyoruz” dedi. Yani “partinizi kapatın bize gelin” dedi. Oysa ki bizim öteden beri bir mücadelemiz var. Biz Has Parti gibi partimizi kapatıp AK Parti’nin içine gittiğimizde Türkiye’de milli görüşten bahsetmek mümkün olmaz. Şu an CHP ile yaptığımız ittifak gibi bir teklif sunsalar, buna hayır demezdik. Bugün şartlar bunu gerektirdi ve böyle bir ittifak yapıldı. Bizim seçmenimiz oy verirken yine kendi partisine, kendi partisinin ambleminin altına oyunu verecek.

“ESKİŞEHİR’DE HEDEFLENEN İMZAYI GEÇTİK”

Genel Başkanınız Temel Bey’in cumhurbaşkanı adaylığı için imza kampanyası nasıl geçti? Eskişehir’de ne kadar imza toplandı?

Saadet Partisi için gereken 100 bin imza için Eskişehir’e bin165 imza hedef konulmuştu. Biz bu hedefi aşarak 2 bin 100 imza topladık. Şehir merkezine yakın noktalarda stantlar kuruldu. Çok güzel bir ortamda bu çalışmamızı yaptık. Eskişehir kültürü yüksek bir seçim. CHP’li, İYİ Partili arkadaşlar gelip destek vermek istediler.

MİLLETVEKİLLİĞİ İÇİN 60 BİN OY GEREKİYOR

Seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor, neler yapıyorsunuz?

Biz hazine yardımı alamayan bir partiyiz. Kendi çabalarımızla sahada, teşkilatlarımız ile yoğun şekilde çalışıyoruz. İnsanlar sabah işine gidip akşam oldu mu partiye geliyor. Burası tıklım tıklım oluyor. Asgari ücretle çalışan insanlar, ceplerindeki harçlıktan verip partiye katkı sunuyor. Canla başla çalışıyorlar. Bu samimi tablo karşısında biz de taleplerini en iyi şekilde gündeme getirmek, onları en iyi şekilde temsil etmek için çaba gösteriyoruz.

Şu anda Eskişehir’de milletvekili seçilmek için kaç oy gerekiyor?

Şehrimizde milletvekili sayısı 7’ye çıktı. Bu sebeple şu anda milletvekili olmak için 60 bin oy almak yeterli.

Seçime yönelik hedefiniz nedir hedefiniz nedir?

Çok ütopik konuşmak istemiyorum. İnşallah Saadet Partisi bir milletvekili çıkaracak kadar oy alacaktır. Biz kendimizi ifade etmeye, anlatmaya devam edeceğiz. Geçmişte “sizin baraj sorununuz var, oyumuz boşa gider” diyen hemşerilerimize bugün sesleniyorum, “baraj sorunumuz bu seçimde yok.” Arkadaşlarımızın desteklerini bekliyoruz.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Ülke olarak köprüden önceki son virajdayız. Eğer bu hakkımızı kullanamazsak ülke artık önü alınamaz, kontrol edilemez kaotik bir ortama doğru gidecek. Eğer böyle gidersek, ülke iflas bayrağını çekebilir. Genel başkanımız geçen seçimde “düşünün” demişti, bu seçimde, “değiştir” diyor. Gerçekten artık  değişmesi lazım.

Editör: TE Bilişim