Söyleşi: Tuğba KOÇAL

Haber Kaynağı: Manşet

Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl ile şehrin önemli sorunları ve bu sorunların çözümlerini konuştuk. Bingöl, Eskişehir’deki önemli sorunun kutuplaşma olduğunu söyleyerek iktidar ve muhalefet partilerinin şehrin zararı için değil, yararı için yarışmaları gerektiğini söyledi.

Siz Saadet Partisi İl Başkanı olarak Eskişehir’in en önemli sorunları olarak neleri görüyorsunuz?

Eskişehir’imizin imardan alt yapıya, ulaşımdan sosyal hayata kadar birçok konuda önemli sorunları var. Ama bunlar içinde şehrimizin en temel 4 sorunu var. Bunlar Aşağı Ilıca’daki baraj, Alpu’ya yapılacak termik santral, riskli alan ilan edilmiş yerler ve her birimizi canından bezdiren trafik sorunu.

 Eskişehir’in şu anki nüfusu 744 bin, dolayısıyla günlük 200 bin metreküp suya ihtiyaç var. Suyun büyük kısmını Porsuk’tan temin ediyoruz. Porsuk Kütahya’dan geliyor ve kirleniyor. İçerisinde nitrik asit var. Bu su temizlenirken ciddi arıtma masrafları ödeniyor. Maliyeti de yüksek. Bu sudan Eskişehir mutlaka vazgeçmeli. Alternatif su kaynaklarımız var. Bunlardan biri Aşağı Ilıca’da bulunan gölet. Yaklaşık 10 milyon metreküp su kapasitesi olan bu gölet önemli bir kaynak. Mecliste AK Partili meclis üyeleri bu proje için 20-25 milyonluk borçlanma konusunu reddetti. Büyükerşen de haklı olarak bunu veto etti. Siyasi mülahazalar düşünülmeden o suyun Eskişehir’in gelmesini sağlamak lazım. Mahkeme kararı var, hakimlerin de elini vicdanına koyarak Eskişehir’in gelecekteki su ihtiyacı ile ilgili objektif bir karar vermelerini bekliyoruz. Çifteler’de Sakaryabaşı’ndan çıkan su var. Bu suyu da şehre getirebiliriz. Her iki yerden su temin ettiğimizde Eskişehir’in 30 yıllık su ihtiyacını karşılayabiliriz. Su önemli bir nimet, siyasi mülahazalara kurban edilmemelidir.

Şehir merkezinde 8 mahalleyi kapsan 585 dönüm alan var. Ayrıca 600 küsur dönüm de Mamuca’da ve Gündoğdu Mahallesinde 285 dönüm alan var. Her 3 alan da afet riskli alan ilan edildi. Gündoğdu ve Mamuca’daki yer ile ilgili henüz bakanlık ilgili yerel belediyelere yetki devri yapmadı. 585 dönüm yer ile ilgili olarak da Büyükşehir’e yetki devri yapıldı. Büyükşehir Belediyesi 4 etap halinde kentsel dönüşüm yapmak istiyor. 1. etap ile ilgili proje gönderildi ama plan hala Ankara’da genel Müdürlükte bekletiliyor. Bu durumda Eskişehir kaybediyor. Siyasi partiler elbette mücadele edebilir ama Eskişehir’in yararına olan noktalarda yarışmalılar. Eskişehir’in zarar ettiği konularda bir yarış çok anlamsız.

ALPU’DAKİ KÖMÜR GEREKEN KALİTEDE DEĞİL

3. önemli konumuz Alpu’ya yapılacak termik santral konusu. Ben 36 yıllık inşaat mühendisiyim. Ülkemizin enerjiye ihtiyacı var, termik santrale de ihtiyacımız var. Biz prensip olarak termik santrale karşı değiliz. Ancak termik santralin yeri doğru değil. Alpu bir tarım ovası. Başka bir yerde yapılması gereklidir. Burada 1 buçuk milyar ton linyit kömüründen söz ediliyor. Ciddi bir rezerv alanı var. Oradaki kömürün 2 bin kalori değeri var. Bu kömürü termik santralde kullandığınızda istediğiniz enerjiyi elde edemezsiniz. En az 5- 6 bin kalori değeri olması lazım. Bu kömür kaliteyi sağlamıyor. Bu kömür kullanılırsa çok fazla kömür artığı oluşacak. Bu artık nerde depolanacak bu konuda da ciddi sıkıntı var.

Bir diğer önemli sorunumuz ise trafik sorunu. Eskişehir nüfusu artıyor, eskiden yapılan cadde ve sokaklar bu trafiği kaldırmıyor. İlgili belediyeler bu konuda üzerlerine düşeni yapmıyorlar. Mutlaka toplu taşıma araçlarının kalitesi arttırılmalı. Bunun yanında insanların özel araçları ile şehir merkezine gelmelerini engelleyecek şehri dışında toplama merkezleri yapılmalı. Avrupa’da ve Amerika’da böyle büyük otoparklar var. İnsanlar aracını ücretsiz oraya bırakıyor. O otoparklardan şehrin her noktasına ulaşan toplu taşıma araçları var. Aracını orada bırakan kişi konforlu bir şekilde toplu taşıma aracı ile istediği noktaya gidiyor. Böyle bir çözüm üretilmeli. Ayrıca tramvayın 4-5 noktada havadan gitmesi gerekiyor. Bazı kavşaklara döner kavşak ve U dönüşlü köprüler yapılmalı. Bunlar yapılmadan bu trafik sorunu çözülemez.

EN TEMEL SORUN KUTUPLAŞMA

Şehrin sorunlarının çözümü noktasında siyasi çekişmelerin olumsuz etkisi her zaman konuşuluyor. Sizin bu konuda düşünceniz nedir?

Hem şehrimizde hem de ülkemizdeki en önemli sorun bu kutuplaşmadır. Birbirimizi dinlememe, anlamama ve ötekileştirme sorunumuz var. Hangi partiden olursanız olun şehir için önem arz eden konularda görüş ve çözüm önerilerinizi ortaya koyabilir, bir araya gelerek sorunlar çözülebilir. Kısır çekişmelerle neticeye ulaşamayız. Yoksa kaybeden Eskişehir oluyor. Ne AK Parti’nin ne de CHP’nin buna hakkı yok. Uzlaşma kültürünü ön plana almak şart.

“BU ÜLKENİN KURTULUŞU SAADET PARTİSİ’DİR”

Parti çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Önümüzde 2019 yılında 3 seçim var. Saadet Partisi olarak teşkilat olarak Türkiye’nin en güçlü partisiyiz. Hazine yardımı almıyoruz ama ciddi şekilde gayret göstererek çalışmalarımızı yürütüyoruz. Teşkilat olarak en çok çalışan partiyiz. Tek sıkıntımız maalesef ulusal medya organları partimizin çalışmalarını görmezden geliyor. Mevcut hükümetin bu konuda ciddi baskısı var. Saadet Partisi’nin varlığı onları rahatsız ediyor. Ülke insanının yarınlarına nasıl umutla bakabileceğinin çözümleri Saadet Partisi programlarında var. Zaman kaybetmeyelim, 15 yıldır tek başına iktidar olan bir parti var. Ülkenin geldiği noktayı görüyoruz. Dış politika tamamen çöktü, bütün ülkelere düşman hala geldik. Ekonomi çöktü, insanlar umutsuz ve işsiz. Sanayici ev esnaf kan ağlıyor, tarım ve hayvancılık yok edildi. Eğitimdeki sıkıntılar ortada, adil bir hukuk sistemi yok. Terör sorunu zaten başlı başına bir sorun. Bu konular bir tarafa bırakılmış ve çok farklı konuları tartışarak hem kendi enerjilerini boşa harcıyorlar hem de ülke imkanları heba ediliyor. Ülkenin kaynakları faiz, yolsuzluk ve yanlış yatırımlarla heba ediliyor. İnsanlar işsiz, mutsuz, yarınlara umutla bakamıyorlar. Saadet Partisi projeleri ve kanyakları ile tüm bu sorunları çözecek birikime sahip. Çünkü merhum Erbakan Hocamızın 11 aylık iktidar döneminde bu ülkede ne kadar başarılı hizmetler yaptığımızı ülke insanı hayırla yad ediyor. Bu ülkenin sivil, demokratik, insan haklarını önceleyen, herkesin kendini içinde bulabildiği bir özgürlükçü Anayasa’ya ihtiyacı var. Üreten bir ekonomi mutlaka olmalı. İlkeli, kaliteli ve yaygın bir eğitim modeli hayata geçmeli. Ve adil bir hukuk sistemi olması lazım.

Bu ülkenin insanları hak etmediği bir yönetimle karşı karşıya. Mevcut iktidarın güçlenmesinin ve bu programsız yönetimi sürdürmesinin temelinde muhalefetin de başarısızlığı var. İktidar partisinin bu ülke için yaptığı doğru işler vardır, bunlara teşekkür etmek lazım. Ama ülkenin zararına olan konularda da çözüm önerilerimizi ve biz iktidara gelirsek ne yapacağımızı iyi anlatmamız lazım.

Bu ülkeyi ayağa kaldırabilecek, yarınlara umutla bakmayı sağlayacak program ve çözüm önerileri Saadet Partisinde. Eğer insanlarımıza bunu anlatamazsak biz sorumlu oluruz, ama anlattığımız halde insanlar anlamamakta direnirse bu tablo ile yaşamaya devam ederler. Biz ülke insanına değer veriyoruz, bu ülke bizimdir. Kaynakları insanlarımız için kullanarak, faiz ve yolsuzluk ile heba edilmeden insanlara faydalandırılabilir. Herkes mutlu olur, yarınlarına umutla bakabilir. Bu ülkenin kurtuluşu Saadet Partisi’dir.

Editör: TE Bilişim