Söyleşi: Tuğba KOÇAL

Türk Büro Sen Eskişehir Şube Başkanı Alp Arslan, kendisi ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide memurların sorunlarına değinerek sendikacılıkla ilgili eleştirilerde bulundu. Arslan, “Artık kamuda ‘benden olan- benden olmayan’ ayrımı, ‘bize biat edenler makbuldür etmeyenler lüzumsuzdur’ anlayışı ortadan kaldırılmalıdır” diye konuştu.

Türk Büro Sen olarak şu anda kaç üyeniz var? Eskişehir’de yetkili sendika kim?

Eskişehir genelinde iş kolumuza bağlı kurumlarda toplamda 803 üyemiz bulunmaktadır. Şehirlerde yetki diye bir kavram yoktur. Kurumlar bazında yetkili sendika tespit edilir. Bağlı birçok kurumda yetkili sendika Türk Büro Sen’dir.

Sendikacılıkta amacınız ve hedefiniz nedir? Sendikacılık faaliyetlerinizi yaparken sizin için en önemli kriter nedir?

Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkarak, çalışanların özlük ve sosyal haklarının iyeleştirilmesi çalışma hayatında ayrımcılığın yok edilmesi, hakkaniyetli ve liyakatli bir yapının kurulması için mücadele etmek. Sendika kriterimiz ise; bizim ilkemiz “önce ülkemiz” diyebilen, çalışan, yıkıcı değil yapıcı olan, demokratik yollarla haklarını arayan, Atatürk ilke ve inkılâplarını benimsemiş, Cumhuriyet sevdalısı bir sendikacılık.

Üyelerinizin çalışma hayatında en temel sorunları nelerdir?

Aslında bu soruya sayfalarca cevap verebilirim çünkü kamu kurumlarında düzinelerce sorun bulunmakta. Türk Büro Sen olarak 2018-2019 yılı Toplu Sözleşme taleplerimizde bunu 86 maddede kamuoyuna sunduk görmek isteyen arkadaşlarımız ww.turkburosen.org.tr/toplusozlesme2018_2019 adresinden tamamına ulaşabilirler. Ayrıca taleplerimizde bulunan bağlı kurumların da düzinelerce çözüm bekleyen lokal sorunlarını da katarsak bu 200 maddeyi bulur. Ama genel bir cevap vermem gerekirse; ücret eşitsizliği, yani mali haklar ve liyakatsiz mülakata dayalı sınav sisteminin oluşturulmaya çalışılması en büyük sorunlardır. Devlet memurları yoksulluk sınırına mahkûm edilmiştir. Bunun sebebi toplu sözleşme masasına oturan yetkili konfederasyonun düşük maaş zamlarına imza atmasıdır.

Üyelerinize yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Bunlardan söz eder misiniz?

Çalışma hayatının bilindiği üzere birçok zorluğu bulunmakta; yoğun iş temposu, stres, maaşların yetersizliği çalışanları çok etkilemekte, çalışanlar sosyal hayata fazla zaman ve para ayıramamaktadır. Bu anlamda üye ve üye yakınlarımıza yönelik tiyatro gösterileri, bahar şenlikleri, yakın yerlere günü birlik geziler düzenlemekteyiz. En son 20 Haziran 2018’de senaryosunu üyemizin yazdığı ve başka bir üyemizin de başrol oynadığı “Çanakkale” konulu tiyatro ve şiir dinletisi etkinliği gerçekleştirdik.

Bunun yanı sıra kurumlarda açılan sınavlara yönelik kurslar açtık. Eğitici getirdik, yardımcı kitaplar ve soru bankaları dağıttık. Genel merkezimizden internet üzerinden de canlı ders programları düzenledik. Tüm üyelerimiz ferdi kaza sigortası kapsamındadır. Ülke genelinde ve şehir içinde birçok firma ile cazip indirim anlaşmaları imzalayarak üyelerimizin aile bütçelerine az da olsa katkıda bulunuyoruz. Şehrimizde bulunan tüm özel hastanelerle de indirim anlaşmalarımız bulunmakta. Üyelerimize kurum içinde karşılaştıkları sorunlara yönelik ücretsiz avukatlık hizmeti sunuyoruz ki bana sorarsanız bu çok önemli, memur maaşı ile bir avukat tutmak hatta avukata danışmak bile çok zor. Ankara’da üye çocuklarımıza yönelik öğrenci yurdumuz, üyelerimize ve yakınlarına misafirhanemiz mevcut olup çok düşük ücretlerle hizmet vermekte.

Biz her şeyden önce kocaman bir Türk Büro Sen ailesiyiz birbirimizin iyi gününde kötü gününde hep beraberiz, beraber zorluklara direnir, beraber eğleniriz.

Bundan sonrası için projeleriniz ve hedefleriniz nelerdir?

Sendika görünümü altında kamu hayatını işgal eden “Gel seni müdür yapalım, gel seni başhekim yapalım, bize gel kızını taşeron firmada işe sokalım, bize üye olmazsan tayinin olmaz, bize üye olmazsan terfi edemezsin, bize üye olmazsan çocuğunu işten çıkarırız” şeklindeki ahlaksız teklif ve tehdit edenlere karşı mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.

Bu ülke kamplaşmadan, ötekileştirmeden, kutuplaşmadan bıktı artık. İşte bir 15 Temmuz tecrübesi yaşadık. Ülkemizi 15 Temmuz felaketine götüren sebeplerden biri de kamu hayatının bir gruba ihale edilmesi, peşkeş çekilmesi değil miydi? Türkiyemiz artık bunu kaldıramaz. Artık kamuda “benden olan- benden olmayan” ayrımı, “bize biat edenler makbuldür etmeyenler lüzumsuzdur” anlayışı ortadan kaldırılmalıdır. 15 Temmuz ihanet kalkışması herkese göstermiştir ki, bu ülkenin selameti ancak milli birlik ve beraberlikle sağlanacaktır. 15 Temmuz gecesinden itibaren, milletimiz devletimizin etrafında tam bir milli birlik ve beraberlik ruhu içerisinde saf tutmuştur.

Memur maaş zamları milletvekilliği pazarlığı olamayacak. Büyüyen Yeni Türkiye den memur da payını alacak. Ek zam ve bayram ikramiyesi Türkiye Kamu- Sen’in talebidir inşallah alacağız. Türkiye Kamu- Sen’e Bağlı Türk Büro Sendikası olarak Türk Devletini ülkesini ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak gören, “bizim ilkemiz önce ülkemiz” diyerek çalışan, üreten, yol gösteren ve hak ettiğini alan sorumlu şeffaf, demokratik katılımcı çalışanların eşit temsil edildiği güçler ayrımı yerine, güç birliği ve dayanışma anlayışının hakim olduğu bir kamu yapısının oluşması için var gücümüzle çalışacağız.

ADİL VE HAKKANİYETLİ BİR KAMU PERSONEL REJİMİ

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtiği 27. dönem milletvekilliği genel seçimleri yapılmış ve milletimizin iradesi, seçim sonuçlarının belirlenmesiyle ortaya çıkmıştır. Seçimlerin huzur ve sükûnet ortamı içinde gerçekleşmesi ve asayişi bozacak önemli bir toplumsal olayın yaşanmamış olması, milletimizin demokrasi kültürünü içine sindirdiğinin işareti olarak bizleri son derece mutlu etmiştir.

Ülkemizin önünde bulunan ekonomik, sosyal ve siyasal sorunların bütüncül bir biçimde ele alınarak, sorunların ötelenmeden derhal çözümüne gidilmesi gerekmektedir. Bu dönemde alınacak kararların toplumsal mutabakatla, milli ve manevi hassasiyetlerimiz göz önünde bulundurularak, milletimizin geneli ile müzakere edilerek hazırlanması gerekmektedir.

Yeni oluşturulacak bakanlık ve bağlı kurum ve kuruluşlarında çalıştırılacak kamu personelinin kazanılmış özlük, mali ve sosyal haklarının korunması, kamuda yeni adaletsizlik ve ayrımcılığa mahal verecek hukuk dışı uygulamalardan kaçınılması konusunda azami özenin gösterilmesi gerekmektedir. Ayrımcılığın önlendiği, kariyer, ehliyet ve liyakat ilkelerinin esas alındığı, iş güvencesine dayanan, adil ve hakkaniyetli bir kamu personel rejimi bütün kamu personelinin en büyük özlemi ve arzusudur. Kamu çalışma ilkelerine uymayan, esnek, düzensiz ve güvencesiz bir çalışma ortamı yaratan sözleşmeli personel çalıştırılması uygulamasına son verilerek, tüm sözleşmeli ve geçici personel, istisnasız olarak kadroya geçirilmeli ve bundan sonra kamuda kadrolu istihdam dışında personel alımı yapılmamalıdır.

Son olarak şunu söylemek isterim; Türkiye Kamu- Sen 26 yıllık dev bir çınar Türk memurunun kutup yıldızıdır. Tüm Memur arkadaşlarımızı bu kutlu mücadeleye davet ediyorum. Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız…

Editör: TE Bilişim