Söyleşi: Şenay Yıldırım 

CHP Eskişehir Milletvekili ve PM Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer ile yeniden adaylığını, erken seçime giderken ülkenin yaşadığı sorunları konuştuk. Seçime ve sonrasına ilişkin öngörülerini de paylaşan Usluer, 24 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye’nin kirletilmiş siyasetten kurtulacağını ve artık eski Türkiye olmayacağını söyledi.

27’nci dönem milletvekilliği seçimlerinde yeniden Eskişehir için adaysınız, bu kararı vermenizde ne etkili oldu?

Yeni anayasa göre milletvekilliği süresi 5 yıl, 25 ve 26’ncı dönem milletvekili olan bizler için ise, süre 4 yıldı. Ancak daha 3 yıl bile olmadı, bu süre içinde 2 kere seçime girdik, 1 darbe girişimi oldu, referandum ve anayasa değişikliği oldu. Milletvekilliği sürecinde de bir uyum süreci oluyor ister istemez, dolayısıyla bu süre projelerimi gerçekleştirmek için yeterli bir süre olmadı maalesef. Ülkenin en önemli sorunu olduğunu düşündüğüm eğitim konusunda çok çalışmalar yaptım fakat daha yapacak birçok projem var. Eğitim alanında mücadele veren sendikalar, dernekler, örgütlerle yakın temasımız oldu, iş birliği yaptık. Birlikte güzel işler yaptık ve ben bu çalışmalarımı devam ettirmek istiyorum. Eğitime ilişkin projelerimiz ete kemiğe bürünsün istiyorum.

Bu süreçte hem TBMM’de hem de Eskişehir’de ve ilçelerinde tam zamanlı çalıştım. Bunun dışında eğitim alanındaki çalışmalar için olsun, kadın temalı çalışmalar olsun birçok ilde ve hatta yurt dışında etkinliklere katıldım, konuşmacı oldum. Sanırım üç yıllık süreçte 55 ili bir fiil dolaştım. Eğitimdeki sorunları anlattım, velilerle, öğretmenlerle, öğrencilerle temas ettim, çözüm yollarını tartıştık. Bu çalışmalar bizi ulusal basına da taşıdı. Böylelikle ülke çapında bir tanınırlık oluştu.  Bu emekleri göz önüne alınca Türkiye ve Eskişehir siyasetine önümüzdeki süreçte de yararlı olacağımı düşünüyorum.

Eğitim alanında çok ciddi bir kriz kapıda. Bu krizi ön görüp her platformda uyarılarımızı yaptık fakat hükümet bunu göz ardı etti. Ben bu alandaki deneyimlerime güveniyorum. Ülkenin eğitimde, demokraside, hukukta özgürlükler bağlamında son derece sıkıntılı bir süreçten geçtiğini hep birlikte görüyoruz. Bunların aşılmasında faydalı olacağıma inandığım için aday adayı oldum ve siyasete devam edeceğim. Dört dönemdir Parti Meclisi Üyesiyim. Türkiye’nin dört bir yanındaki partililerimize sorumluluğum var.

Aday belirleme sürecinde Eskişehir milletvekili adayları için aklınızda bir liste var mı?

Aklımdaki listede ben varım tabi ki… (gülüşmeler) En azından bu dönem birlikte milletvekilliği yaptığım arkadaşlarım için konuşabilirim, her birimiz kendi bilgi ve tecrübelerimizi aktardık. Her birimiz iyi çalıştık. Bu nedenle mevcut milletvekillerinin yeniden devam etmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Ama tabi değişimler olabilir, bunlar da siyasetin doğasında var. Bu dönem istiyorum ki Eskişehir milletvekili sıralamasında seçilebilir yerlerde en az 2 kadın aday olsun. Bir listede bir kadın yeter anlayışının değişmesini istiyorum. Kadın kotası konusunda bir yasa teklifimiz de vardı sonra Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu da aynı teklifi verdi. Umuyorum ve diliyorum ki kadınların siyasetteki temsiliyetleri bizim partimiz sayesinde daha da artsın.

Adaylığınız konusunda, genel başkana muhalefet ettiğiniz ve PM listesini delerek girdiğiniz için aday gösterilmeyeceğiniz de konuşuldu bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Sosyal Demokrat partiler konuşan, tartışan, farklı görüşleri dinleyen anlayıştadır. Biz meselelerimizi parti içinde rahatlıkla ifade eder, tartışabiliriz. Ama partimizin dışında hiçbir ortamda partimizi tartıştırmayız. İlkesel duruşumuz budur. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile hiçbir sorunum olmamıştır. Siyasete girişim Sayın Genel Başkanım ile olmuştur. Aksine ilişkilerimiz çok iyidir. Her zaman partimizin daha demokratik yapılanması, Türkiye siyasetinde hak ettiği yere ulaşması için var gücümüzle çalıştık, çalışmaya da devam edeceğiz. Sayın Genel Başkanımızın 2 kurultayda da başkanlık yarışında olan Sayın Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanı adayımız olarak göstermesi, sosyal demokrat kimliğimizi vurgulaması açısından çok önemli. Bunun dışında her türlü tartışmayı anlamsız buluyorum.

CHP için seçimin sonucunu nasıl görüyorsunuz, bu seçimlerde CHP halkı doğru okuyabilecek mi?

CHP Halkı okuyor, okumaz olur mu? 16 Nisan bunun örneğiydi. Aynı şey 24 Haziran’da yaşanacak. Çünkü bu normal bir seçim değil, bu da bir referandum! İktidar Partisi ve onun Genel Başkanı 16 Nisan’da çıkan Hayır’ı görmezden geldi ve adeta oylarımızı gasp etti. Şimdi onun rövanşı olacak! Biz vatandaşı dinliyoruz. Ben size vatandaşın ne okuduğunu da söyleyeyim;  Dolar önlenemez bir yükselişte (bugün itibariyle 4.5 tl), memleket OHAL’de, parlamento bypass edilmiş, KHK’larla yönetiliyor. Bugün Türkiye artık demokrasisi tartışılır bir ülke konumunda. Türkiye özgürlüklerin olmadığı, sosyal medya paylaşımları nedeniyle insanların sorgusuz, sualsiz cezaevine atıldığı, aylarca iddianamelerin hazırlanmadığı bir ülke haline geldi. Vatandaş bunu okuyor!

MHP KENDİ KENDİNİ AKP İÇİNDE ERİTTİ

Zaten erken seçime apar topar gidişin nedeni AKP’nin artık ülkenin içinde bulunduğu süreci yönetememesi. Sürdürülebilir bir süreç değil. AKP’nin 16 Nisan 2017’deki anayasa değişikliği sonrasında seçim kanununda yapılan değişiklikler, ittifak yasası vs. AKP’nin süreci kendi lehine yürütmek adına hazırladıkları Ancak Millet İttifakının kurulması ile ittifakta 0 barajı önümüzdeki dönemde mecliste en az 6 ya da 7 partinin yer alacağını bize gösteriyor.  Bu da Türkiye demokrasisi adına çok önemli bir değişimin başlangıcı olacak, bunu çok önemsiyorum. AKP mecliste istediğini yapabilmek için gerekli 367 oya ulaşamayacak. Biz koalisyon istemiyoruz, Türkiye koalisyonlardan çok çekti diyen AKP, kazanabilmek için kiminle koalisyon yapacağını şaşırdı. 

Seçimin ikinci önemli hususu her siyasi partinin kendi Cumhurbaşkanı adayı ile yola çıkması. Çok ilginci MHP Türkiye’nin en eski siyasi partilerinden birisi olmasına karşın kendi Cumhurbaşkanı adayı yok. MHP seçmeni hem kırgın, hem öfkeli.  MHP bu seçimlerde kendi kendini AKP içinde eritti ve yok etti. Adeta AKP’ye koltuk değneği durumunda.

Peki milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri birbirine paralel gidecek mi? Sonuçlar birbirine yakın olacak mı?

Cumhurbaşkanı seçimi 2.tura kalacak gibi görünüyor. Bizim adayımız Sayın Muharrem İnce 2. Turda da olacak. Ancak bu defa Erdoğan’ın destekçisi yine sadece MHP olurken, Muharrem İnce için kalan diğer tüm partiler destek olacak.  Bunun için seçimin sonuçları Türkiye için güzel şeyler getirecek diye düşünüyorum. MHP baraj sorunu kalktığı için muhakkak milletvekili çıkaracak ancak, MHP seçmeni Cumhurbaşkanı adayı olarak Erdoğan’ı desteklemeyecek. Tüm bu değerlendirmeler içinde Eskişehir’deki dengelerin de değişeceğinden eminim.

Eskişehir’de sonuç ne olur CHP için?

Aday dağılımı ve adayların belirlenmesi bu değerlendirme de önem taşıyacak. CHP birinci parti olacak. İyi Parti Eskişehir’de milletvekili çıkaracak diye düşünüyorum.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı için ne düşünüyorsunuz, biliyorsunuz bir süre Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen adı çok gündemdeydi, ancak Muharrem İnce aday oldu, İnce doğru seçim miydi?

Biz Eskişehir milletvekilleriyiz ve bizim Büyükşehir Belediye başkanımız da en güçlü adaylardan birisiydi. Yapılan kamuoyu yoklamaları ve anketler sonucunda İnce ismi öne çıktı. Öte yandan Sayın Büyükerşen’in Cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Büyükşehir’i bırakacak olması Eskişehir için kayıp olacaktı. Hoca sadece Eskişehir, ya da CHP içinde değil tüm Türkiye’de tanınan ve çok sevilen bir kişi. Vallahi Eskişehir’in gönlü de pek razı değildi hocanın bırakıp gitmesine.

Ancak Sayın Muharrem İnce’de Türkiye’nin tanıdığı, sevdiği siyasetçilerden. Dolayısıyla adaylığı hem bizim seçmen kitlemizde, hem de artık TAMAM diyen herkeste bir heyecan ve coşku yarattı. Türkiye kirletilmiş siyaset dilinden, bağırıp çığırandan bıktı. Artık TAMAM değişsin diyor herkes. Sonucun hem Eskişehir için hem de tüm Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum.

Halktan karşılık bulabilecek mi Muharrem İnce?

Elbette. Diyorum ya artık Türkiye’deki vatandaşlar bağıran ve kötü sözler söyleyen lider profilinden bıktı, sıkıldı ülke artık rahatlamak istiyor bu nedenle de artık TAMAM diyor. İnce ilk günden itibaren büyük bir coşku yarattı. Dur durak bilmeden Türkiye’nin dört bir yanında.  

Demirtaş demişken, Cumhurbaşkanı adayının hapiste olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

AKP her şeyden korkuyor artık. 24 Haziran’ı beklerken 23 Haziran’dan korkuyor, 25 Haziran’ı düşünmek bile istemiyor. Engellemek adına her şey var. Medya tek elden yönetiliyor. Bu kadar korku yanlış adımları getirir. Onlar korkuyu örgütlüyor. Biz hep birlikte umudu örgütlüyoruz. Demirtaş’ın hapiste olmasını da bu korkuya bağlıyorum, iktidarları elden gideceği için ne yapacaklarını şaşırıyorlar…

Özet soru CHP oyunu arttıracak mı?

TBMM en az 6 siyasi partinin olduğu bir meclis olacak. Milletvekili sayımız en az 80 artacak. Bakın Amerikan doları 5 liraya doğru gidiyor. AKP 16 yıldır iktidarda. Hâlâ manifestodan söz ediyorlar, gelecekten söz ediyorlar. 16 yıldır iktidarda olan bir partinin söylemi “ceğiz, cağız” olamaz. Demokrasi gelecek diyor, ancak ülke şu anda açık ceza evi gibi. Geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversiteli tutuklu öğrencilerle görüştüm şunu söylediler: “Şu anda ülkenin Cumhurbaşkanının muhatabı biziz”. Düşünün bir ülkenin Cumhurbaşkanı bir üniversitenin öğrencilerini hedef alıyor ve onlarla uğraşıyor. Bu çocukların okumaması için de her şey yapılıyor. 1 ayı aşkın zamandır hapisteler. Ancak bir iddianame dahi hazırlanmamış ve avukatları çocukların neyle suçlandıklarını bilmiyor ve iddianame hazırlanmadığı için çocuklar mahkemeye çıkamıyorlar. Şu anda Silivri Cezaevindeki tutuklu sayısı 23 bin civarında. Silivri’nin kapasitesi 4 bin 500. İnsanların alt alta üst üste yattığı bir koğuşta, 32-40 kişi kişinin kaldığı bir cezaevi. 30-40 kişiye bir banyo ve iki tuvalet mevcut! Gelin görün ki AKP diyor ki ülkeye demokrasi ve özgürlükler getireceğiz, buna kim inanır?

CHP hala bir manifesto ya da bildirge yayınlanmadı ne zaman açıklayacak?

21 Mayıs’ta aday listeleri belli olduktan sonra,  24 Mayıs’ta Ankara’da aday tanıtım toplantısında bildirgemizi açıklayacağız.

Nisanda yapılan referandum bize bu seçimlere ilişkin bir referans verecek mi?

16 Nisan referandumu tarihe “mühürsüz seçim ”diye geçti. 16 Nisan’da oluşan Hayır Platformu Demokrasi mücadelesine devam ediyor.  Cumhur İttifakına karşı Millet İttifakı. AKP hep “bizi millet seçti, milletimiz ne derse o olur ” dedi. İşte şimdi Millet İttifak yaptı. Bu ittifak ikinci turda daha da büyüyecek. Koşulsuz Erdoğan’ın karşısında kim varsa onu destekleyecek. Üstelik biraz evvel de söyledim bu seçim 16 Nisan referandumundan farklı olmayacak hatta onun rövanşı olacak! Şaibe ile alınan sonucun faturasını be defa MİLLET kesecek!

Bakan Soylu dedi ki, seçim güvenliği konusunda sorun yaşanmayacak bunun için 16 Nisan seçimlerini referans alabilirsiniz” Siz bu sözlere katılıyor musunuz?

Muharrem İnce adaylığı açıklandıktan sonra “Seçimde bir usulsüzlük yapın bakalım YSK’yı başınıza yıkarım” dedi. Bunlar şaka değil, bu ülkede yaşayan hiç kimse artık bir hileye daha katlanmayacak ve seçimin güvenli bir şekilde yapılması için seferber olacak. Şu anda tüm örgütlerimiz, ittifaktaki tüm partiler ve STK’larla birlikte sandık güvenliğine kilitlenmiş durumdayız. Bizim her zamankinden daha fazla hukukçularla ve gönüllülerle birlikte çalışacağız. Bu konuda seferberlik var diyebilirim.

DİKTATÖRLER GİDERKEN…

Diktatörler giderken onları ilk yalnız bırakanlar en yakınındakiler olur. Türkiye normalleşecek, ancak normalleşme süreci biraz sancılı olacak. 16 yılın yıkımı onarılacak, anayasada, bürokraside bir yenilenme, restorasyon süreci olacak, yeniden parlamenter sisteme dönülecek, yeniden güçler ayrılığı oluşturulacak, demokrasinin 4’üncü ayağı medya özgürlüğüne kavuşacak…

AKP SEÇMENİ ÇOK RAHATSIZ

MHP’nin oyları İYİ Parti’ye Millet İttifakı’na kayacak diyorsunuz, peki AK Parti’nin oylarında kayma olacak mı?

AKP’nin içinde;  eski Doğruyolcular, ANAP’lılar, MHP’liler,  eski Refah Partisi geleneğinden gelenler var. AKP seçmeni partinin bugün geldiği noktadan çok rahatsız. Çünkü 2002’de yola çıkarken demokrasi ve özgürlük dediler, 3 Y’yi –Yasaklar, Yoksulluk, Yolsuzluk- bitireceğiz dediler. Ama bugün Türkiye yasaklar ülkesi oldu. Yoksulluk ve yolsuzluk hat safhada, hatta yolsuzluklar hükümetin içinde. Vatandaşlar tüm bunları görüyor. AKP seçmeninde de bu nedenle büyük kırılmalar yaşanacak ve onlar da başka başka partilere oy verecekler…

Peki FETÖ sürecinde yaşananlar AK Parti’nin oylarını etkileyecek mi?

Etkileyecek tabi, AKP içindeki cemaat ve tarikatlar arasında Fethullah Gülen Tarikatı en güçlü olanıydı. Birlikte yürüdüler. 15 Temmuz darbe girişimi nasıl gerçekse, 21 Temmuz’da OHAL’in ilan edilmesi ve 2 yıldır KHK’larla yönetildiğimiz de bir gerçek. Bunun için Sivil Darbe diyoruz zaten. AKP OHAL’i ve KHK’ları kendisini ayakta tutmak adına kullanıyor. Bu süreçte ülkede yüz binin üzerinde insanın kamudan ihraç edildiğini ve işlerine dönemediğini, 50 bin insanın cezaevinde olduğunu ve suçsuz olduğu kanıtlananların da işlerine dönemediğini hepimiz biliyoruz. Bu durumdan etkilenen milyonlar var. Böyle bir süreçte 16 yıldır iktidarda olan bir kişi “Aldandım, aldatıldım” diyerek kendini savunamaz ve aklayamaz. Bakın Üniversiteleri dahi oyuncakları haline getirdiler, ESOGÜ’de yaşanan katliam da 16 Temmuz sürecinin etkilerinin bir özeti aslında, 4 bilim insanı katledildi, sorumlular apaçık ortada zaten.

25 Haziran’da nasıl güne uyanacağız?

Seçim sonrasında Türkiye bugünkü Türkiye olmayacak. Çok partili, AKP’nin “dediğim dedik” diyemeyeceği bir parlamentodan söz edeceğiz. Cumhurbaşkanı değişecek. Türkiye kirli siyasetten kurtulacak... Demokrasiyi yeniden birlikte kuracağız.

Editör: TE Bilişim