Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı İsmail Kılıç ile yaptığımız söyleşide Eskişehir’i ve Eskişehirlileri çok sevdiklerini belirterek, “Kentimizin tek bir Cem Evi var. Tek isteğimiz bunların sayısını arttırmak” diye konuştu.

Söyleşimizde Eskişehir Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın tarihçesine değinen başkan İsmail Kılıç sorularımızı da yanıtladı.

Sizi ve yönetiminizi tanıyabilir miyiz?

Aslen 1961’de Bayburt’tan Eskişehir’e yerleşen ailenin ferdiyim.  Karagözler köyünde ilk önceleri hayvancılıkla ilgilendim, sonra inşaatçılığa başladım. Çiftçiliğim nedeni ile Ziraat Odası yönetiminde de bulundum. Hayvancılıkta para kazanılamadığını gördüğüm için inşaat sektöründe faaliyetteyiz. Bir düğün salonumuz var, bir restoranımız var, bir derneğin lokalini de işletiyoruz. Bir otopark işletmemiz var. Eskişehir’e katkı sunabileceğimiz ne varsa elimizden geldiğince çalışıyoruz. Yönetimde ki diğer arkadaşlarım içinde ise geneli iş adamı, doktor olan var. Avukat olan var. Sağ olsunlar her biri elinden gelen gayreti gösteriyorlar.

Vakfınız nasıl kuruldu ve vakfınızda neler yapıyorsunuz?

Yüzyıllardır katliamlar nedeni ile sindirilmiş ve korkutulmuş Alevi-Bektaşi toplumu 1990’lı yıllarda hızla örgütlenmeye başladı. Bu süreçte Eskişehir’de 1991 yılında Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür ve Sosyal yardımlaşma Derneği adıyla insanlar arasında sevgi, barış, hoşgörü ve dostluk ortamının gelişmesine, toplumsal huzurun korunmasına ulusal birliğin güçlenmesine katkı sağlamak amaçlı bir dernek kurulmuştur.

Bu noktadan hareket ederek 25 Mayıs 1995 yılında çevreye ve topluma daha geniş ve çok yönlü hizmet vermek düşüncesiyle kısa adı HABEV olan Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı kurulmuştur. Vakfın kurucu başkanı İrfan Çetinkaya önderliğinde 22 yıl boyunca başkanlık yapmış ve yönetimleri ile birlikte vakfa hizmet etmiş olan, Sayın İrfan Çetinkaya 23.10.2014 tarihinde hakka yürümüştür. Ardından da o dönemin yönetim kurulundan Hüseyin Ateş başkanlığı devralmıştır.

Biraz da siz ve ekibinizden bahsedebilir misiniz?

Elbette gelişen olayların ardından 8. Olağan Genel Kurulumuz gerçekleşti. Bu seçimlerde ben ve ekibim yönetime talip olduk. 19.04.2015 Genel Kurulunda Başkan olarak ben İsmail Kılıç seçildim. 9. Olağan Kurulda yine seçilerek yönetimdeki arkadaşlarımız Yunusemre Karabulut, Naim Yurtseven, Ergül Sivri, Mustafa Menevşe, Mehmet Yıldız, Yaşar Özel, Niyazi Çetin, Gürcan Karataş, Muharrem Özcan, Fevzi Karausta, Haydar Durmaz ve Sadık Ergölen’den oluşan yönetimimiz göreve gelmiştir. Halen de bu yönetim görevdedir.

Vakfımızda temel anlayışımız geçmişten günümüze çeşitli uygarlıklara beşiklik etmiş, doğu ve batı kültürleri arasında bir köprü görevi görmüş halen zengin bir tarihi mirası bağrında saklayan Anadolu’da; Türk Kültürünün gelişip kökleşmesinde ve yayılmasında büyük emeği geçmiş Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin Yaşamını, kişiliğini ve çalışmalarını. Öğretisini, Dünya görüşünü ve değer yargılarını. Kültürünü, düşünce birikimini, öğelerini ve töresini yararlı sonuçlar verecek şekilde tanıtmak ve yaşatmak amacıyla kurulmuştur.

Vakfımızın Eskişehir’de tek mevcut binası 1997 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından hizmete açılmıştır. Yine dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay, Devlet Bakanı hasan Gemici, O dönemki Valimiz Ali Fuat Güven Demokrat Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Belediye Başkanları Orhan Soydaş, Aydın Arat, Ayhan Boyner ve kalabalık halk topluluğu ile bu açılış gerçekleşmiştir.

Geniş bir kompleks içinde yer alıyorsunuz, yerleşkenizden bahseder misiniz?

Aslında günümüz koşullarında pek de geniş sayılmaz ancak vakfımız bünyesinde Eskişehir İL Sağlık Müdürlüğüne bağlı Merkez 14 nolu sağlık ocağının ve spor tesislerinin de bünyemizde hizmete girmesi sağlanmıştır. 1998 yılından bu yana vakfımız, yoğun bir Alevi nüfusa sahip Büyükdere, Gültepe, Göztepe ve Yıldıztepe mahallerine hizmet vermektedir. Vakıf binamız bin kişilik düğün salonu, eczanesi, terzisi, köy dernek lokaline ev sahipliği yapıyor. Bunun yanında zemin kattaki morgu, gasilhanesi, mutfaklı olarak düzenlenmiş aşevi, cem evi, kütüphane ve misafirhanesi, toplantı salonu, derslik ile gençlik odasıyla halka hizmet vermektedir. Vakıf olarak Eğitim, Sağlık ve çeşitli kültürel konularda kamu kuruluşlarıyla işbirliği halinde faaliyet gösterilmektedir.

Burada ki sosyal faaliyetler nelerdir?

Örnek verecek olursak, Milli Eğitim Müdürlüğü Halk Eğitim Merkezi ile birlikte okuma – yazma, el sanatları, bilgisayar, biçki-dikiş-nakış ve son olarak saz kursları vakfımız bünyesinde ücretsiz olarak verilmiştir. Vakfımızda bulunan kütüphanemizde üyelikle öğrencilere ve vatandaşlara test, hikâye ve roman kitapları verilmektedir. Eğitime %100 destek projesi kapsamında İlköğretim okullarıyla öğrencilerine öğretim yılı başlangıcında okul kıyafetleri, ayakkabı, çeşitli kırtasiye yardımları yapılmakta ve orta öğretim öğrencilerine okul dönemi süresince ücretsiz olarak tüm derslerde kurs verilmektedir. Başarılı ve ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerine her yıl burs yardımı yapılmaktadır.

Vakfınız üyeleri için neler yapıyorsunuz?

Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin ’72 millete aynı can gözüyle bakmak’ anlayışından hareketle insanlar arasında kardeşliği, dostluğu, insan sevgisini, hoşgörüyü sağlamak için her yıl çeşitli sempozyumlar ve aşure günleri düzenleyerek tüm Eskişehir halkını bir araya getirmekteyiz. Son yıllarda Muharrem Yassı Mateminde 12 gün boyunca oruç açma yemekleri verilip ardından her gün cem (muharrem) sohbetleri yapılmaktadır. Oruç bitiminde de yaşamımızda geleneksel ‘sevgi seli adı altında aşure ve yemek günü’ hazırlanarak özgün paneller düzenlenmekte ve ardından yemek ve aşure ile taçlandırılmaktadır.

Vakıf binamızda ayrıca her ocağın kendine özgü cemleri yapılmakla birlikte her Perşembe akşamı da birlik cemleri yürütülmektedir. Vakfımızda görevli din personelimiz tarafından kış aylarında yetişkinlere, yaz aylarında çocuklara Kur-an kursu ücretsiz verilmektedir. Misafirhanemiz ise 6 yataklı olup şehrimize gelip ihtiyaç sahibi canlara hizmet vermektedir. Bir de vakfımıza gelen kurban, gıda, 2.el giysiler ihtiyaç sahibi canlarımıza verilmektedir.

Vakfımızın çalışmaları yıllardır bünyemizde yer alan Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği ile birlikte sürdürülmekte iken 2015 yılından bu yana da vakıf çatısı altında ilimizde bulunan 34 derneğin ‘Alevi Dernekler Platformu’ olarak bir araya gelmesi ile daha da güçlenerek devam etmektedir.

Vakfınızın neye ihtiyacı var biraz bahseder misiniz?

Daha güzel ve verimli şeyler yapmamız gerekiyor. Aslında çok şeye ihtiyaç var ancak biraz maddi sıkıntılarımız var. Fazlasını yapamadığımız için 50 tane öğrenciye burs verdiriyoruz. 100- 150 çocuğa ders veriliyor. Bunların hepsi biraz yük getiriyor. Vakfın geliri olmadığı için ancak bu kadarına gücümüz yetebiliyor.

Bundan sonrası için Odunpazarı Belediyemiz Ali Çetinkaya Caddesinde bize bir arsa veridiler. Burada ki cem evimiz yeterli gelmiyor bazen. Kısmet olursa yeni aldığımız arsaya Cem Evi yapacağız, dolayısı ile Eskişehirli dostlarımızdan yardım isteyeceğiz. Tabi devlet katkısı olmayınca, Cem Evleri ibadethane olarak tanınmayınca devletten bir katkı alamıyoruz. İnşallah o da olacak, Avrupa insan hakları mahkemesinde Cem Evleri ibadethanedir dendi. Öyle sanıyorum ki devletimizde bu insan hakları kararlarına uyacaktır. Tepebaşı Belediyesinden bir arsa istedik. Çamlıca Mahallesinde bizim tespitlerimize göre 800 hane Alevihane var. Dolayısı ile bizim insanlarımıza vakfımızın binası uzak kalıyor. Cenazesini getirmek içinde uzak, Cem İbadetini yapmak içinde uzak, hayır yemekleri vermeleri için de uzak kalıyor. Bir tane Çamlıca mahallesine bir tane de Takkalı Mahallesine ya da Gündoğdu Mahallesine Cem Evine ihtiyaç var. Eskişehir de bir tane var. Bunu devlete de yap demiyoruz, fakat belediyeler arsa verseler biz kendi imkânlarımızla yardımlarla yapacağız.

Aleviliğe bakış açısı değişiyor mu?

Diğer yandan bizi sevindiren şeylerde yaşıyoruz. Mesela Sayın Valimiz Özdemir Çakacak, Müftümüz, İl Emniyet Müdürümüz, Jandarma Komutanımız, Kaymakamlarımız geliyorlar bizleri ziyaret ediyorlar. Bizlere soruyorlar ihtiyacımızın olup olmadığını. Bizler ise maddi olarak bir beklentimizin olmadığını dile getiriyoruz. Bizlere sahip çıkmalarını istiyoruz. Biliyorsunuz Alevi toplumu asırlardır devletine bağlı bir toplum. Şimdiye kadar devletine karşı herhangi bir yanlışta bulunmamış. Her türlü vatandaşlık görevini yerine getirmiştir. En azından hain bir millet değiliz. Son yıllarda da devlet bunu gördüğünü düşünüyorum. Alevi Halkının devletine bağlılığına inandı. Değer vermeye başladırlar. Olması gereken de buydu. Bizim tek isteğimiz Cem Evlerini ibadethane olarak tanıması, devletten tek isteğimiz bu.

Sizden ne gibi şeyler talep ediliyor?

Yönetimimize gelerek bizden iş istiyorlar. Yardım istiyorlar, para istiyorlar, iaşe istiyorlar. Mümkün olduğu kadar vermeye çalışıyoruz ama bizim gelirimiz kısıtlı olduğu için bazı kurumlar yapabiliyor biz istendiği gibi yapamıyoruz.

İmkânlarımız olsa Eskişehir’in ihtiyacı olan en başta bir yurt yapılması gerekir. İki büyük üniversitemiz var. Diğer şehirlerden gelen çocuklarımız yurt arıyorlar. Eğitim çok önemli bir şey Yurt olunca yanında büyük derslikler yapabiliriz. Yerimiz olsa 100 çocuk yerine 500 çocuğa destek olabiliriz. Şuan mevcut binamızda 4-5-6-7’inci sınıf öğrencilerine küçük dersliklerde dersler veriliyor.

Vakfınız Eskişehir için neler yapıyor?

Eskişehir’i biz çok seviyoruz. Eskişehir bana göre Türkiye’nin en güzel ve en sakin şehri. Eskişehir’in halkını çok seviyorum, çok düzgün ve dürüst halkı var. Ben 15 yaşında Eskişehir’e geldim şu anki yaşıma kadar hiçbir Eskişehirliden en ufak bir yanlış görmedim. Eskişehir’e bizim verebileceğimiz şeyler; Birliği beraberliği daha da pekiştirmek, Alevi toplumunu Eskişehir’de ki dostlarımıza tanıtmak onlarla daha iyi bağdaşmak istiyoruz.

Editör: TE Bilişim