Yaşadığımız toplumda ve yüzyılda insanların birbirlerine kolay kolay duyamadığı, veremediği bir duygudur güven.  Mesela; suya yüz üstü kendini hiç kasmadan bırakabilme duygusudur. Dümdüz durursun, hiç kıpırdamayacağım dersin ve ileri doğru bırakırsın kendini, ya dizlerini bükersin ya ellerini korunmak ister gibi öne doğru tutarsın.  “Ne varki sanki canın mı acıyacak , betona  atmıyorsun ki kendini” dersin ama o güven duygusunu kazanman çok zor olur.
         Kazanması zor kaybetmesi çok kolaydır. Güven hassas mizanlar ile çevrili, çok alıngan, havadan, sudan nem kapan, gitti mi zor gelen, bazen gelmeyen, geldi mi de gitme ihtimali olan bir histir…. Güven sadelikleri, samimiyeti sever bunların içinde kendini daha iyi gösterir, aşırılıklar, sınırların zorlanması kaybedilme riskini doğurur. Her insan da var olan ve varlığından ziyade yokluğu aranandır. Sözlerle değil davranışlarla kazanılandır. Karşınızda ki insan  bir garanti vermese bile zarar vermeyeceğine emin olma hissidir. Güvenmek bir nevi teslim olmaktır. Kısaca insan hayatını etkileyen  önemli faktörlerden biridir güven duygusu... Kendimiz,  geleceğimiz, insanlarla olan ilişkilerimiz ve gerekse toplumumuz  ve insanlık adına yapacaklarımızın teminatıdır. İnsanı başarıya götüren yoldur… Güven duygusu özünde cesaret, saygı, sevgi, kendini değerli hissetme  gibi olumlu, güvensizlik ise ; korku, endişe  ve çekinme gibi olumsuz duyguları barındırır .
        Kendi güvenini kazanan, iç dünyası ile barış yapmış insanlar artık bir çok şeyi aşmış demektir. Öncelikle kendine güvenen kimse karşı tarafa da güven telkin eder. Tabiri caizse ayakları yere sağlam basar. Kendinden emin hareket eder, yalandan, riyadan uzaktır. İnsanlarla ilişkilerinde dürüstlük, doğruluk ve saygı ön plandadır. Dostluğa arkadaşlığa önem verir. Kendine güvenen insanların bu kadar güzelliklere sahip olmaları normaldir aslında çünkü böyle insanların saklayabileceği bir  “BEN”i yoktur . O yüzden de bu kişiler herkes tarafından sevilen aranan insanlardır …
      “Güven sevgiden önce gelir” güvenilen insan sevilir, değer görür. Kendisine güvenemediğimiz , davranışlarından emin olamadığımız, ama hasbel kader sevgi beslediğimiz bir arkadaşımız , dostumuz ile olan ilişkimiz kısa bir süre sonra bitecektir.”Çünkü güvensizlik insanın iç dünyasında oluşturduğu şüphe ; ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi,”sevgiyi bitirir….Sevgi, yeryüzünde ki en sağlam bağdır . Fakat ilişkiler  bazen öyle bir duruma gelir ki, o çok güvendiğimiz sevgi bile kurtarmaz sizi. En çok ihtiyaç duyduğumuz güvendir. Güvenirsek severiz, sayarız. Güven en çok ihtiyaç duyduğumuz sevgiden de saygıdan da önce gelir.
O yüzden güven stoklarımızı tüketmeden yaşamalıyız. Dostlarımızın, arkadaşlarımızın güvenini sarsacak onları üzecek davranışlardan kaçınmalı kıymet, değer bilmeli, ilişkilerimizin kalıcı olması için, güven duygusunu yitirmemek için hayat boyu çabalamalıyız. Şu bilinmelidir ki hiçbir insan vazgeçilmez değildir. İnsan en çok, yakınlarına güvenmek ister. Daha sonra ilişki kurduğu herkese ...
   Güvenmediğimiz insanlar hayatımıza girdikleri gibi çıkarlar. Kaybımız olmaz… O yüzden sevdiğimiz insanları kaybetmemek için ilişkilerimizi, dostluklarımızı güven gibi sağlam temeller üstüne kurmalı ve özenle korumalıyız …
    Hep birlikte güvenli yarınlara …