14 Mayıs Eczacılık Haftası nedeniyle açıklama yapan Eskişehir-Bilecik Eczacılar Odası Başkanı Yücel Yenilmez, bu yılın 14 Mayıs’ın ana temasının ‘Sağlık okuryazarlığı’ olduğunu belirterek sağlık hizmetlerinden yararlananların bilgi ve danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanmasında ise eczanelerin en güvenilir sağlık birimleri olduğunu hatırlatarak kamuoyunda farkındalık yaratmak, sağlık otoritesinin ve sağlık çalışanlarının dikkatini bir kez daha bu yöne çekmek istediklerini söyledi.

Eczacılık Haftası’nın 12-18 Mayıs 2014 tarihleri arasında gerçekleştireceklerini dile getiren Oda Başkanı Yenilmez, “Bireyin salt okuma-yazma biliyor oluşu o kişinin sağlık okuryazarı olduğu anlamına gelmemektedir. Sağlık Okuryazarlığı, kişilerin doğru sağlık kararları vermek için gerekli sağlık bilgi ve hizmetlerini anlama, edinme ve işleme kapasitesinin derecesi tanımlanmaktadır. Sağlık okuryazarlığı kavramı, sağlıkla ilgili kararlar alabilmek için temel becerilerin ötesinde bilgiye dayalı bir altyapıya işaret etmektedir. Sağlık bakımı için yerine getirilmesi gereken kuralları uygulayabilme, ilaç etiketlerini, reçeteleri ve sağlığa ilişkin diğer önemli materyalleri okuma ve anlayabilme becerilerini içerir” dedi.

Toplumun büyük bir bölümünü etkileyen düşük sağlık okuryazarlığı sosyo-ekonomik kayıplara neden olduğunu vurgulayan Eskişehir-Bilecik Eczacılar Odası Başkanı Yücel Yenilmez şunları söyledi:

“Kronik hastalıkların görülme sıklığında artış, yetersiz hastalık göstergeleri ve koruyucu sağlık hizmetlerinin daha az kullanılması gibi ciddi advers sağlık çıktıları yaratabilmektedir. Söz konusu durum sağlık harcamalarında artışı beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla sağlık okuryazarlığı kaynakların doğru kullanılarak kaynak israfının önlenmesinde başattır.

Sağlık okuryazarlığının daha yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde dahi hastaların çok büyük bir çoğunluğu ilaçlarını akılcı biçimde kullanmamaktadır. Türkiye’de ise, temel okuryazarlık ötesinde daha geniş becerileri ifade eden işlevsel okuryazarlık ve sağlık okuryazarlığı oranları oldukça düşüktür. Bu durum ilaç kullanım alışkanlıklarını doğrudan etkilemekte; akılcı ilaç kullanımının önünde engel teşkil etmektedir.

Diğer yandan yetersiz sağlık okuryazarlığının bir neticesi olarak ortaya çıkan ilaç hataları, tıbbî hatalar içerisinde en yaygın görülen hatalardan birisidir. Birçok ilaç tedavisi hatası hastanın ilaçları nasıl alacağını, ne sıklıkla ve ne kadar alması gerektiğini anlamamasından kaynaklanmaktadır.

Bu noktada eczacılar, sağlık okuryazarlığındaki yetersizliklerin yol açabileceği olumsuz sonuçlara ve tehlikelere karşı ilaçların akılcı kullanımı, tedaviye uyum ve tedavi yönetimi, kamu kaynaklarının israfının önlenmesi ve insan sağlığının korunması adına vazgeçilmez bir niteliğe sahiptir. Çağdaş eczacılığın en önemli ögesi; etkin ve etkili ilaç kullanımının sağlanmasıdır.  Çağdaş eczacılık felsefesinin pratiğe geçirilmiş hali olan İyi Eczacılık Uygulamaları; eczacı ve hasta arasında bilginin karşılıklı olarak transfer edildiği, güvenli bir şekilde saklandığı ve hasta bakımında doğru ilaç tedavisi ile en elverişli sonuçların elde edildiği biçimlerinin ortaya çıkarılması olarak tarif edilmektedir. Eczacının mesleki sorumluluğu çerçevesinde tedavi yönetimine aktif katılımını gerektiren bu sürecin temel hedefi; kullanılan ilaçların klinik etkinliğinin yanında hasta yararlılığının en üst seviyede sağlanmasıdır.

Halk sağlığının korunması, sağlık hakkına erişimin söylemden çıkarak gerçeğe dönüşmesi, daha nitelikli sağlık hizmetleri sunumu ve sağlığa ilişkin kararlarda katılımcılık için sağlık okuryazarlığı birincil önemdeki hususlar arasında yer almaktadır. Bu bağlamda işlevsel okuryazarlığın bir hayli aşağılarda olduğu ülkemizde halkın en yakın sağlık danışmanı olan Eczacılar ile halka en yakın sağlık birimleri olan eczaneler güvenin ve sağlımız adına güvencenin simgesidirler.”

 

(MY

Editör: TE Bilişim