Çağımızın en önemli sağlık sorunları arasında yer alan obezite gün geçtikçe yaşam kalitemizi düşürmekte ve bir çok kronik hastalığa zemin hazırlamakta.
Dünya sağlık örgütü tarafından en riskli 10 hastalık arasında kabul edilen Obezite’nin, Türkiye’de görülme sıklığı ise yüzde 30. Yani her 10 kişiden 3’ü obez. Bu oran gün geçtikçe artıyor. Rakamlar hastalığın tehlikesine işaret ettiğini ifade eden Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Diyetisyeni Özge Çitak, Obezite’nin (aşırı şişmanlık) önlenebilir bir sağlık problemi olduğunu ifade etti. Obezite tedavisinde dahiliye uzmanı, diyetisyen, fizik tedavi uzmanı ve spor eğitmenlerinin bir arada yürüteceği etkin bir tedavinin en iyi yöntem olduğunu belirten Diyetisyen Çitak, Fizyomer’de bu alanda hayata geçirilen Sağlıklı Yaşam Uygulaması’nı anlattı.
SAĞLIKLI YAŞAM UYGULAMASI
Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Diyetisyeni Özge Çıtak, Sağlıklı Yaşam Uygulaması ile merkezde verilen hizmetleri şöyle açıkladı: “Zayıflamak için merkezimize gelenlerin önce, dahiliye uzmanımız tarafından  klinik muayeneleri ve kan tahlilleri yapılarak sonuçları yorumlanıyor. Ardından bu kişiler, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanımız tarafından muayene ediliyor. Fazla kilo eklem yüzeylerine yük bindireceği ve eklem rahatsızlıklarına yol açabileceği için doktorumuz tarafından kişilerin gerekli muayenesi yapılarak fiziksel aktivite yapabilme durumu belirleniyor. Spor eğitmenlerimiz fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanımızla ortak bir egzersiz planı oluşturuyor. Son aşamada da kişiler  diyetisyene yönlendiriliyor. Diyetisyen eşliğinde kan tahlil sonuçlarına, kişinin özelliklerine (yaş, cinsiyet,boy, yağ oranı, beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite durumuna) ve vücut yağ analizine göre kişiye özel tıbbı beslenme listesi hazırlanıyor. Diyetisyenle ilk görüşmede beslenme ve hastalık hikayesi detaylı şekilde konuşulup yaşam tarzına uygun haftalık diyetisyen kontrollerinde kilo ve vücut yağ analiz sonucuna göre diyetlerinde gerekli değişiklikler yapılıyor.”
HERKESİN KİLO VERME SÜRECİ FARKLI
Zayıflama programının kişiye özel olduğunu belirten Çıtak, verilen programın kişilerin yaşam tarzı haline getirip uygulayabileceği yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarını edinebileceği özellikte olmalısı gerektiğini söyledi. Sağlıklı Yaşam Uygulaması ile kilo vererek, sağlıklı bir yaşama kavuşan hastası hakkında bilgi veren Diyetisyen Özge Çıtak, şöyle konuştu: “Danışanım  Mustafa Mustafaoğlu, sağlıklı beslenerek aç kalmadan 4 ayda tam 28 kilo verdi. Bu başarısında diyetine tam uyumu ve fiziksel aktivitesini arttırmış olması büyük etken. Herkesin kilo verme süreci farklılık gösterir. Sahip olduğu hastalıklar, kişilerin metabolizması ve fiziksel aktivite durumu bu süreci etkiler. Mustafa Mustafaoğlu’nun insulin direncinin olmasına rağmen böyle güzel kilo vermesi onun azminin de göstergesi. Mustafaoğlu’nun diyet listesinde her besinden dengeli miktarlarda vardı. Diyet yapmak aç kalmak anlamına gelmemelidir. Diyet yapmak; yeterli ve dengeli beslenmek demektir. Bu  süreçte sağlığınızdan olmamak için mutlaka diyetisyen yardımı alınmalı ve kilo verişleriniz kontrollü olmalıdır.”
“KİLO VERİNCE SAĞLIĞIMA DA KAVUŞTUM”
Fizyomer Terapi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’ne gelerek 4 ay gibi kısa bir sürede 117 kilogramdan 89 kilograma düşen ve sağlıklı bir şekilde kilo veren 56 yaşındaki Mustafa Mustafaoğlu da diyet sürecini anlattı. Kızlarının isteği ile kilo vermeye karar verdiğini söyleyen Mustafaoğlu, “Kilo vermeye karar verdikten sonra Fizyomer Terapi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’ne Diyetisyen Özge Çıtak’a geldim. En çok da sağlık için kilo vermek istedim, çünkü; tansiyon hastasıydım ve ilaç kullanıyordum. Kilo verdikten sonra, kullandığım bütün ilaçları bıraktım. Diyete başladığımda 117 kiloydum. 4 ayda 89 kiloya düştüm. Kısa bir sürede hiç aç kalmadan 28 kilo verdim” diye konuştu.
DİYET YAPMAK ÇOK RAHATTI
Diyet sürecinde zorlanmadığını söyleyen Mustafaoğlu, “Bu süreç benim için çok rahat geçti. Eskiden sağlıklı beslenmiyordum. Sadece tek öğün akşamları yiyordum. Tek öğünle beslenirken diyete girdiğimde 3 ana, 3 de ara öğün yemeğe başladım. Hiç aç kalmadım. Yani eskiye göre daha çok yemek yedim ama düzenli yedim. Sadece şeker, un ve tuzu yani üç beyazı kestim. Onun dışında her şeyi rahatlıkla yiyorum” dedi. 
“15 YAŞ GENÇLEŞTİM”
Mustafaoğlu, “Kendimi şu an en az 15 yaş gençleşmiş hissediyorum. Hem kızlarım hem de eşim beni bu konuda çok destekledi. Eşim şimdi beni görüp özenmeye başladı. O da diyete başlamaya karar verdi. Uzun süre sonra beni gören arkadaşlarım tanıyamıyor. Bunu çok kez yaşıyorum. Çevremde beni gören çok kişi de zayıflamaya karar verdi. Beni örnek alıp Fizyomer’e gelen çevremde çok kişi oldu” diye konuştu.
DOLABINI TAMAMEN YENİLEDİ
Diyetin yanında spor da yaptığını söyleyen Mustafaoğlu, “Zaten çok hareketli bir iş hayatım vardı. 1 buçuk ay önce de spora başladım. Haftada 4 gün spora gidiyorum. Diyetin yanında spor çok fayda  sağlıyor. Şu anda eski kıyafetlerimin hiçbiri olmuyor. Dolabımı tamamen yeniledim” dedi.
 
 
Editör: TE Bilişim