Erkeklerde ilerleyen yaşlarda görülme sıklığı artan prostat kanserinde erken teşhisin önemine değinen Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Barbaros Başeskioğlu, "’Akıllı Biyopsi’ olarak da bilinen MR (Manyetik Rezonans) füzyon biyopsisi, kanser olabilecek doku odaklarından örnek alımını sağlıyor. Böylece prostat kanserinin tanısında başarı oranını artırıyor” dedi.

Dünya genelinde 50 yaşından sonra her 3 erkekten birinde görülen ve en öldürücü kanserlerden biri olan prostat kanserinde erken tanı büyük önem taşıyor. Yeni yöntemlerden biri olan Akıllı Biyopsi, erken teşhis ve buna bağlı olarak doğru tedavide başarı oranını artırıyor. MR füzyon biyopsisi olarak da bilinen yöntem sayesinde prostata ait çok kesitli görüntüler incelenip şüpheli kısımlar işaretlenebiliyor. Böylelikle kanser olabilecek doku odaklarından örnek alımı sağlanıyor.

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Barbaros Başeskioğlu, erken tanı için erkeklerin 45 yaşından itibaren yıllık üroloji muayenelerini aksatmamaları gerektiğini söyledi. Prostat bezinin, sadece erkeklerde bulunan ve testislerde üretilen spermin canlılığını koruması amacıyla oluşturulan semenin bir kısmının üretildiği bez dokusu olarak tanımlandığını hatırlatan Başeskioğlu, “Klinik çalışmalar 50 yaşında bir erkeğin prostat kanserine yakalanma riskinin yüzde 40 olduğunu gösteriyor. Prostat kanseri, erkeklerde akciğer kanserinden sonra kanserden ölüme yol açan ikinci hastalık olarak öne çıkıyor ancak erken tanı sayesinde başarılı bir şekilde tedavi edilebiliyor. Erken tanı için ailesinde prostat kanseri öyküsü olanların 45, olmayanların ise 50 yaşından sonra yılda bir kez prostat muayenesi için üroloji uzmanına başvurması önemli” şeklinde konuştu.

“İlk evrede belirti vermiyor”

Hastalığın erken dönemlerinde belirti vermeyen prostat kanserinin ilerleyen dönemlerde çeşitli şikâyetlere yol açtığını belirten Başeskioğlu, “Geceleri sık idrar yapmak, idrar sırasında yanma ve ağrı, idrara başlarken gecikme, bitiminde ise damla damla idrar akımının devam etmesi ya da kesik kesik idrar yapma gibi belirtiler görülüyor. Ayrıca idrarda kan da akla prostat kanserini getirmeli. Hastalığın ilerleyen evrelerinde ise kanserin başka organlara yayılmasına bağlı yakınlara ek olarak aşırı kilo kaybı ve genel halsizlik de görülebilir” ifadelerini kullandı.

“Akıllı biyopsi tanı yüzdesini artırıyor”

Prostat kanserinin tanısında daha etkin bir yöntem olan MR füzyon biyopsisinin özelliklerinden bahseden Eskişehir Acıbadem Hastanesi Üroloji uzmanı Prof. Dr. Barbaros Başeskioğlu, “MRFüzyon biyopsi yöntemi prostatta kanser şüphesi taşıyan odakların saptandığı ve bu hedeflere yönelik nokta atış yapılmasını sağlayan, hassasiyeti yüksek ‘akıllı biyopsi’ yöntemidir. İşlemde öncelikle prostata ait çok kesitli MR görüntüleri inceleniyor ve şüpheli odaklar işaretleniyor. Ardından MR görüntüleri özel bir yazılım yardımıyla işlenerek ultrason görüntüleri ile birleştiriliyor ve görüntüler üç boyutlu hale getiriliyor. Biyopsi iğnesi, sedasyon (rahatlatıcı) anestezi altında işaretlenmiş şüpheli noktalara yönlendirilerek hedefe yönelik işlem yapılıyor. Bu yöntemle belirsiz alanlardan örnekler almak yerine prostat içerisinde MR incelemede şüphelenilen bölgelere biyopsi yapılıyor. Erken ve doğru tanı sayesinde hastaya en uygun tedavi süreci planlanıyor. Bu da hastanın tam tedavi olabilmesini sağlıyor, yaşam kalitesini artırıyor” dedi.

Editör: TE Bilişim