Lösemi hastalığı nedeniyle önce eşini, ardından da oğlu Umut’u kaybeden acılı anne, yasını hastalık ile savaşan başka insanlara umut olmaya çalışarak tutuyor.
Başta kan kanseri olmak üzere birçok kanser türü ve kan ile ilgili diğer hastalıklarda hayat kurtaran kök hücre tedavisi, TÜRKÖK Projesi sayesinde yaygınlaşacak. Hasta ile tam uyumlu verici bulunduğunda kesin sonuçlar veren kök hücre tedavisi için en önemli konunun ise TÜRKÖK listesinde yer alan bağışçı sayısının artması olduğu belirtiliyor.
Projeye en fazla destek verenler ise yüzde 100 uyumlu kök hücre bulunmadığından evlatlarını kaybetmiş anneler oluyor. Kök hücre konusunda bilinçlendirme faaliyetleri ile projenin bağışçı sayısını artırmaya çalışan anneler, kan bağışına yönelik çok sayıda kampanyaya da imza attı.
Lösemi hastalığı nedeni ile önce eşini ardından da oğlu Umut’u kaybeden Filiz Taşdemir de bu annelerden biri oldu. Filiz Taşdemir ve oğlu Umut’un lösemi ile mücadele ve hayata tutunma öyküsü Umut’un hastalığa yenik düşmesi ile birlikte yarım kaldı. Oğlu Umut’un yasını, hastalık ile savaşan başka insanlara umut olmaya çalışarak tutan Filiz Taşdemir, bulunduğu her ortamda kök hücre bağışının önemini anlatıyor. Tam uyumlu kök hücre bulunmadığı için oğlunu kaybeden Taşdemir, pes etmek yerine hastaların uyumlu donör bulunamadığından hayatını kaybetmemesi için mücadelesine devam ediyor.

"BEN AĞLAYARAK ÇAY BAHÇESİNDE NE OLUR OĞLUMA KAN VERİN DEDİĞİMİ BİLİYORUM. HEM KAN BAĞIŞINA HEM GÖNÜLLÜ DONÖRE İHTİYAÇ VAR"
İnsanların hayatlarında lösemiyi çok kanıksadıklarından bir şeyler yapmak için harekete geçmediklerini ifade eden Taşdemir, "Bu hastalıkla mücadele eden kişinin iki ihtiyacı var. Birincisi tam uyumlu bağışçı bulunana kadar onu yaşam mücadelesinde destekleyecek trombosit ve kan bağışçılarının olması, ikincisi ise onu yeniden hayata bağlayacak tam uyumlu kök hücre bağışçısının bulunması. Ben ağlayarak çay bahçesinde ’ne olur oğluma kan verin’ dediğimi biliyorum. Hem kan bağışına hem gönüllü donöre ihtiyaç var. Oğlum Umut’a uygun verici bulunamadı. Yüzde yüz uyumlu biri verici ile nakil olsaydı şu an hayatta olabilirdi" şeklinde konuştu.

"KIZILAY’A GİDEREK 5 DAKİKA İÇİNDE VERECEĞİNİZ KAN İLE BİR İNSANIN HAYATINI KURTARABİLİRSİNİZ"
Türkiye’de tek kök hücre bankası olarak TÜRKÖK Projesine dikkat çeken Filiz Taşdemir, "Kızılay’a giderek 5 dakika içinde vereceğiniz kan ile bir insanın hayatını kurtarabilirsiniz. Birinin canına can katacaksınız, bir insanı bundan daha fazla mutlu edecek ne olabilir ki? Kan veren kişinin gerekli araştırmaları yapılıyor. Eğer kendinde bağışçı olmayı engelleyecek herhangi bir sorun yoksa ve yapılan araştırmalar verici olmaya uygunsa bağışçı olarak kaydediliyor" dedi.
Kök hücre bağışçısı olmanın insanlar için bir kayıp olmayacağını ama uyum sağlandığı taktirde hastanın hayatını kurtaracağını belirten Filiz Taşdemir, yüzde yüz uyumlu bir hastaya nakledildiğinde bağışçının bir kişinin yaşamını değiştireceğini söyledi. Taşdemir, kendisi gibi çocuklarını kök hücre bulunamadığı için kaybeden anneler ile bir araya gelerek sosyal medya ve çeşitli platformlarda farkındalık oluşturmak üzere çalıştıklarını anlattı.
Oğlu Umut için Van’da kütüphane açan ve ikincisi için çalışmalarını sürdüren Taşdemir, her ilde adı Umut olan bir kütüphane açmayı hedefliyor. Bu yolla Umut’un mücadelesini kitlelere anlatabileceğini belirten Taşdemir, bu konuda çalışan, kader ve gönül birliği yaptığı diğer annelerin de kampanyalarında çalışarak kök hücre bağışı konusunda onların hedeflerine ulaşmalarına destek oluyor.

"SAĞLIK DURUMU UYGUN 18-55 YAŞ ARALIĞINDAKİ HERKESİ TÜRKÖK PROJESİNDE BAĞIŞÇI OLMAYA DAVET EDİYORUM"
Kök hücre bağışı konusunda çalışan tüm hasta yakınları ile bir arada olup, her çalışmalarında katkı ve destek sağlayan Türk Aferez Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ali İrfan Emre Tekgündüz, TÜRKÖK projesi ile ilgili konuştu.
Hali hazırda TÜRKÖK’ten sağlanan donörlerle 55 hastaya kök hücre nakli yapıldığını söyleyen Tekgündüz, "18-55 yaşındaki herkesi TÜRKÖK projesinde bağışçı olmaya davet ediyorum. Bu iş gönüllük esasına dayanıyor ve her şey sadece 3 tüp kan vermekle başlıyor. Bir kişi kök hücre nakli olamayacak koşulda ise zaten bunun kriterleri bellidir ve Kızılay bu durumu ilgili kişiye bildiriyor. Donörün uygun olması halinde işlem başlıyor. Artık kök hücre naklinde donör olmak bugünkü teknolojilerde çok kolay ve kişinin kendisine hiçbir zararı yok. Bu solit organ dediğimiz örneğin bir böbrek nakli gibi bir durum değil. Kişiden hiçbir şey eksiltmiyor. Sizin kök hücreleriniz yenileniyor. Tıpkı kan vermek gibi, kan verdiğinizde nasıl belli bir süre sonra hücreleriniz yenileniyorsa bu da yerine konuyor. Dolayısıyla çekinecek hiçbir şey yok. Ama bunun karşılığında hayatlar kurtuluyor bunu unutmamak gerek" dedi.

"TÜRKÖK PROJESİ SAYESİNDE KÖK HÜCRE NAKLİNDE HASTA BAŞI MALİYETLER 35 BİN EURO’DAN 5 BİN EURO’YA KADAR İNDİ"
Türk Aferez Derneği olarak, Kızılay ve Sağlık Bakanlığı işbirliği ile sürdürülen TÜRKÖK Projesini desteklediklerini ifade eden Doç. Dr.Tekgündüz, "Türk bilim insanları, TÜRKÖK Projesi ile kök hücre naklinde maliyeti 7 kat, süreci ise yarı yarıya düşürmeyi başardı. Uluslararası doku bankalarından yararlanmanın toplam maliyeti ortalama 35 bin Euro iken, ulusal doku bankamız TÜRKÖK ile bu maliyet 5 bin Euro’ya kadar iniyor. Hastalıkların tedavisinde hayati önem taşıyan süreç ise yine TÜRKÖK ile yarı yarıya kısalıyor. Gururla söyleyebiliriz ki TÜRKÖK’te bağışçı sayısı 120 binin üzerine çıktı. Dünyadan çok farklı olarak yüksek düzeyde çözünürlükle doku sonuçları kayıtlı bulunuyor. Bu da uygun verici bulduğunuz zaman 2 ay gibi kısa bir sürede ilerlemenin mümkün olduğu anlamına geliyor. Bu süre yakın bir gelecekte 1 aya kadar inecek. İlk planda hedef, verici havuzunda 500 binlere yakın vericiye ulaşabilmek. Devamında bu rakam 1 milyona çıkabilir. Ve yakın gelecekte, herhalde 1 yıl içinde tüm prosedürler tamamlandığında artık dünyadan kök hücre nakline TÜRKÖK vasıtası ile hücre bulunabilecek ve hastaların umutları kat be kat artacak" diyerek sözlerini noktaladı.
(İHA)
Editör: TE Bilişim