Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde çocukların acil servislerinde muayene olmamasına isyan eden baba Mehmet Ömür, çocuğunu acile götürdüğü sıkıntıları anlatarak adeta isyan etti.
2009 yılından beri Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastasnesi ile yaşadığımız çocukların acil servislerinde muayene olamaması yüzünden bizlerce çocuk mağdur olduğunu belirten baba Mehmet Ömür, yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı:
“28 Aralık 2016 Çarşamba sabah 07:30 gibi yunus emre devlet hastanesine geldik acile kayıt için yöneldim memur ‘doktora sormamı bazen bakıyorlar bazen bakmıyorlar ona göre kayda gireyim’ dedi. Bende doktorun yanına gittim bu sırada oğlum bekleme yerinde bekliyordu doktor daha çocuğumu bile görmeden Anadolu Üniversitesi içinde bulunan Mavi hastaneye götürmemi burada çocuklara bakılmadığını söyledi bende orada acil var umuduyla elektirikli bisikletimle hemen bindiğimiz gibi dediği yere gittik ama orada acil yoktu numara almamı 09:00 doktor geldiğini muayene olabileceğimizi söylediler başka hastaneye götürsem hava kar yağışlı ve çok soğuk bu sefer çocuk çok daha kötü olacak diye mecburen bekledik. Bu arada çocuğum acılar içinde sedyeye yatırdım bekledik saat 9 oldu doktor geldi nesi var dedi şiddetli karın ağrısı ve kasılmaların olduğunu söyledik bizden kan, idrar ve ultrason istedi ne hikmettir ki; bu istediklerini mavi hastanede yaptıramadık yokmuş bu yüzden bizi kapı dışarı eden acil servisin labaratuvarına götürmemi söylediler kan ve idrarı orada aldılar fakat testleri için Yunus Emre Devlet Hastanesi acil servisindeki labaratuvara teslim ettim, ultrason içinde gittim Yunus Emre Devlet Hastanesinin büyüklerin çekildiği yerde ultrasonu çektirdim, sonuçları için bir saat bekledik.
Sonuçlar çıkınca tekrar oğlumu aldım hasta ve sancıları gittikçe şiddetleniyordu kızdım öfkemi doktorlardan çıkartmak yerine 184 nolu numarayı arayarak şikayet ettim çocuğuma hem bakmıyorlar hemde tahlilleri için bize işkence olsun diye tekrar Yunus Emre Devlet Hastanesine geri gönderiyorlar bu soğukta kar altında iki hastane arasında mekik dokuduğumu söyledim.
Çünkü bu mağduriyeti oradaki pratisyen teknisyen doktorların suçu olmadığını bu kararı baştakilerin aldığını sorumlusuda suçlusuda onların olduklarını açık ve net bir dille söyledim. Bakanlığımızın 184 şikayet hattına beni dinleyen memur bir çok söz etti ama bunlar benim çocuğumun acısını dindirmediğini sorunun çözülmediğini artık acilen bu sorunun çözülmesi için şikayet ediyorum dedim. Bu arada da bir yandan Mavi Hastaneye gitmeye çalışıyorum sonuçlar çıktı ve tek doktor olan mavi hastanede biride izinliymiş birde çocuk cerrahı vardı dahiliye doktoru sonuçlara baktı ve sonuçların normal bir değeri çok yüksek cerraha göstermemi söyledi bende hemen tekrar çocuk cerrahı olan Cengiz beye numara aldım bu arada saat 11:30 oldu 07:30 da geldiğim hastane arasında geçen süreye bakar mısınız? Girdik çocuk cerrahının yanına doktor muayene etti ve çıkan sonuçlara baktı değerlerden yüksek olan APANDİS olduğunu ve acilen ameliyata alacağını söyledi. Bizi yine Mavi Hastaneden Yunus Emre Devlet Hastanesine gönderdi yatışını siz yapın ben arkadan geliyorum dedi. Hemen çıktık süre azdı çünkü hemen ameliyata alacağını söyledi bende tekrar elektirikli bisikletimle kar yağışı altında yatışını yapmaya götürdüm.
Şimdi bize yapılan işkenceyi görüp anlaya bildiniz mi? Biz o işkenceyi yaşadık çektik oğlum bu arada çok ciddi sorunla karşılaşsa ve Allah korusun ölse hesabını kim verecek bunu 184 bakanlık çalışana da sordum çünkü 3 sefer görüşme yaptım.
Saat 12:00 yatışını yaptırdım Yunus Emre Devlet Hastanesine hani acilinde çocuğumuza bakmayan tahlillerini yaptırdığım hastaneye acil yatışını yaptırdım. Deselerdi ya burada amelliyat olamaz çocuk yok diye şimdi ne oluyorda amelliyatına kadar yapıyorlar bizi yolda öldürselerdi çok mu?
Bu hastane bizim hastanemiz çocuklarımıza da bakacaklar önce can sonra canan yatışını yaptıktan sonra hemen amelliyathaneye indirdik saat 13:03 ü gösterirken doktor geldi amieliyata girdi başarılı bir amelliyattan sonra 14 yaşındaki oğlum Ömer Ömürlü 3 gün hastanede yattıktan sonra 31 Aralık 2016 Cumartesi sabahı taburcu oldu.
Peşini bırakmayacağım diye oğlumun sağlığına kavuşması için koştururken diğer yandan da yazılı şikayet dilekçesi verdim Kamu Hastaneleri sekreterliğine orada da yetkililere başımdan geçen Yunus Emre Devlet Hastanesi acil servisinden şikayetçi oldum. Bu böyle olmaz olmamalı tüm çocukların sağlık hizmeti engellenemez ve ölüme terk edilemez.”
Editör: TE Bilişim