Memorial Dicle Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümünden Doç. Dr. Ediz Yorgancılar, biyonik kulakla işitme engelinin tamamen ortadan kalkabileceğini söyledi.
Doğuştan ya da sonradan ortaya çıkan işitme kayıplarının ortaya çıkış nedeninin tam olarak belirlenemediğini belirten Doç. Dr. Yorgancılar, ancak şüphelerin; akraba evlilikleri, genetik, ateşli hastalıklar ve annenin geçirdiği enfeksiyonlar üzerinde yoğunlaştığını dile getirdi.Yorgancılar, “İşitme kaybı ile doğan ve sorunu erken dönemde belirlenemeyen bebeklerde tedavi zorlaşmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu durum daha net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de ise bebeğe doğduğu andan itibaren yapılan tarama işitme testleri sayesinde, herhangi bir duyma kaybının bulunup bulunmadığı erken dönemde tespit edilmektedir.İşitme kaybı olan çocuklardaki en önemli belirtiler; televizyon izlediğinde, çağrıldığında, ani bir patlama ve gürültü olduğunda tepkisiz kalmasıdır. Erken dönemde tanının, tedavinin başarısı bakımından önemi unutulmamalıdır” dedi.

BİYONİK KULAKLA TEDAVİSİ MÜMKÜN
Toplumda, işitme kaybı olanların dilsiz olduğu ve bu durumun tedavisinin olmadığı yönünde yanlış bir inanışın oluştuğunu aktaran Yorgancılar, “Erken dönemde yakalanan işitme kayıpları araştırıldıktan sonra uygun çözüm seçeneği planlanarak, çocuğun duyma ve konuşma yeteneği kazanması sağlanabilir. İşitme kayıplarında, günümüzde kullanılan ve sonuçları diğer tedavilere kıyasla çok başarılı olan biyonik kulak yani koklear implant sayesinde, hastalar günlük yaşamdan kendilerini soyutlamadan sağlıklı bir birey olarak yaşamını sürdürmektedir. İşitme kaybı ile dünyaya gelen çocuklar, biyonik kulak sayesinde müzisyen olma şansına bile sahiptir. Hastanın kulağına ameliyatla biyonik kulak yerleştirildikten sonra rehabilitasyon çalışmaları başlatılır. Başlanan rehabilitasyonun süresi implant takılan kişinin göstereceği ilgiye ve ebeveynlerin yaklaşımına göre değişmektedir. Rehabilitasyondaki temel amaç hastanın kaybedilen veya hiç olmayan işitsel özelliklerini geri kazandırmaktır. Tabii ki hastanın bu süreçteki en önemli destekçisi ailesi ve çevresidir” diye konuştu.
(İHA)
Editör: TE Bilişim