Diyetisyen Mustafa Tilekli, kilo verme süreci tek başına alınan ve harcanan kalorilerden ibaret olmadığını, kan değerlerinin metabolik hastalıkların ve yapılan egzersizlerin yanında duygusal durumlarında kilo verme sürecini doğrudan doğruya etkilediğini söyledi.
İnsanların içinde bulunduğu her duygusal durumun vücudun fizyolojik olarak bir karşılığının mutlaka olduğunu belirten FBM Özel Tıp Merkezi Diyetisyeni Mustafa Tilekli, “Takıntılarımız, üzüntülerimiz, sevinçlerimiz, özgüven eksikliğimiz gibi birçok durum kilo alıp vermeyi doğrudan etkileyen sebepler arasındadır. Bu duygu durumları beynimizde iki önemli madde olan mutluluk hormonu olarak bilinen dopamin ve serotonin seviyelerinin de değişmesine neden olmaktadır. Kilo verirken bu etkenler göz ardı edildiği sürece kişi kendini bir süre sonra kısır döngüye girmiş olarak bulacaktır. Sürekli kilo alıp vermek bir zaman sonra alınan kiloların eskisi gibi kolay verilememesine sebep olup, bu kısır döngü beraberinde halihazırda var olan duygusal problemlerin daha da artmasına ve yine kilo alma ile devam edecektir” dedi.
Duygusal durum bozukluğunda nasıl beslenileceği hakkında bilgi veren Tilekli, “Öncelikle yemek yeme alışkanlıklarınızı gözden geçirmelisiniz. Bunu yaparken asla yemekten vazgeçemediğiniz gıdaları tespit ederken davranış şekliyle de ilgilenin. Yani sizi o gıdayı yemeye iten çevresel etkiler, yerken hissettikleriniz, yediğiniz ortam, yedikten sonra hissettikleriniz gibi birçok sebep aslında tek başına iradenizle veya o gıdanın lezzetiyle ilgili olmayabilir. O vazgeçemediğinizi düşündüğünüz besin veya yeme davranışı aslında duygusal olarak bir boşluğu dolduruyor olabilir. Yukarıda bahsettiğim o iki mutluluk hormonunuzdan biri veya ikisi düşük seviyede seyrediyorsa beyniniz o ihtiyacını karşılamak için sizi ya şekerli ya da yağlı baharatlı gıdalara yöneltecektir. İşte bu ihtiyacı sadece yemekten sağladığınız sürece kilo vermek zorlaşmaya ve gittikçe daha da çok kilo almaya başlarsınız. Burada yapılması gereken öncelikle var olan olumsuz duygu durumlarınızı ortadan kaldırmak yerine onların yanına olumlu davranışlar, düşünceler eklemek olmalı. Bu hormonlar düzenli beslenme egzersiz ve sağlıklı karbonhidrat ve yağlarla yükseltilebilir. Bu beslenmeniz için de geçerli, sağlıksız bir yeme davranışınız veya sağlıksız bir gıda bağımlılığınız varsa bunu bir anda ortadan kaldırmak yerine öncelikle bunların yanına sağlıklı olanları ekleyerek adım atın. Bu süreçte diyetisyenlerden ve psikologlardan yardım almaktan asla çekinmeyin. Sonuçları gördükçe hevesiniz artacak hevesiniz arttıkça kilo vermeniz çok daha kolay olacaktır” diye konuştu.
(İHA)
Editör: TE Bilişim