Fizyomer Terapia Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi'nde Nörolojik Rehabilitasyonda Müzik Terapi Semineri ve Deneyimleme Atölyesi gerçekleştirildi.
Seminer öncesinde konuşan Fizyomer Terapia Tıbbi Direktörü Uzm. Dr. Türkan Tünerir şunları söyledi: Düzenlediğimiz ve Eskişehirde ilk olma özelliği taşıyan sağlıkçılara ve bu konuya ilgi duyan bireylere yönelik Nörolojik Rehabilitasyonda (Felç Rehabilitasyonu’nda) Müzik Terapi Semineri ve hastalarımıza yönelik Müzik Terapi Atölye Çalışması herkes için faydalı olur umarım. Çalışmamız Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölüm Başkanı, Nöroloji Uzmanı ve Sağlık Bakanlığı’nca onaylı Sertifikalı Müzik Terapisti olan Prof. Dr. Şükrü Torun; Müzik terapi yüksek lisans eğitimini Finlandiya Jyväskylä Üniversitesi’nde tamamlayan, aynı zamanda Sağlık Bakanlığınca onaylı Sertifika sahibi ve Avrupa Müzik Terapi Konfederasyonu temsilcisi olan Müzik Terapi Uzmanı Özgür Salur ve İzmir’ de bulunan Molimo Sanat-Danışmanlık Merkezi’nin kurucusu ve Fransa’ da sürdürdüğü Müzik Terapi yüksek lisans eğitimini tamamlamak üzere olan Hareket ve Dans Terapisti Psikolog Aslı Özyıldız tarafından gerçekleştirilecek.
MÜZİK TERAPİ’YE ÖNCÜLÜK
Fizyomer Terapia olarak yetkin araştırmacı ve uygulayıcı arkadaşlarla birlikte Nörolojik Rehabilitasyon alanında Müzik Terapi’ye öncülük etmekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Tünerir, katılımcılara katkılarından dolayı teşekkür etti. Daha sonra söz alan Prof. Dr. Şükrü Torun şöyle konuştu: “Günümüz tıbbında “insanı bedensel, ruhsal, bilişsel ve sosyal boyutları ile bir bütün olarak ele alma” anlayışı giderek daha fazla geçerlilik kazanmaktadır. Bu anlayışa uygun olarak fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında da klasik uygulamalarla yetinilmemekte, hastayı her yönüyle destekleyen bütüncül bir yaklaşım benimsenmektedir. Bu bağlamda hekimlerimizin, sağlık çalışanlarımızın ve hastalarımızın evrensel ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilen müzik terapi uygulamaları ile tanışması ve rehabilitasyon süreçlerinin tüm aşamalarında müzik terapiden de yararlanması ayrı bir önem taşımaktadır.
Herkese açık olan “Müzik Terapi İle Tanışalım: Nörolojik Rehabilitasyonda Müzik Terapi” başlıklı seminerimizle ve sadece Fizyomer tarafından belirlenen hastaların katılacağı “Müzik Terapi Deneyimleme Atölyesi: Bir Şarkı Var İçimde” başlıklı çalışmamızla müzik terapi disiplininin kişilere müzik dinletmek, birlikte şarkı söylemek veya konser vermekten öte çok farklı boyutlar içerdiğini göstermek ve katılımcıları Müzik Terapinin evrensel özellikleri ile tanıştırmak istedik.”
UYGULAMANIN AMACI
Hastaların Müzik Terapi deneyimleme atölyesinden sonra, ayrıca kendi izinleriyle hasta yakınlarına ve basın mensuplarına küçük bir sunum gerçekleştirildi. Nörolojik Rehabilitasyon’da müzik terapi uygulamalarının amacını anlatan Torun, şunları kaydetti: “Diğer uygulamalardan bağımsız olarak –‘tek başına hastalıkları tedavi etmek’ ya da ‘modern tıbbi ve cerrahi tedavilerin yerine geçmek’ değildir. Tam tersine müzik terapi, hastaların kendi hekimleri tarafından öngörülen tıbbi tedaviyi ve izleme-kontrol planını aksatmadan sürdürmelerini öngörmektedir. Bu anlayışla müzik terapi; hareket, duyu, biliş ve duygu-durum bozukluklarında işlevselliği arttırmaya yönelik modern nörolojik rehabilitasyon yaklaşımları arasında da giderek daha önemli bir konuma sahip olmaktadır.”
Terapötik Bir Uygulama Olarak “Şarkı Yazma Atölyesi” hakkında Bilgi veren Prof. Dr. Şükrü Torun, “Bir Şarkı Var İçimde” başlıklı müzik terapi deneyimleme atölyesinin amacı, katılımcılarla birlikte bu süreçte yaşanacak etkileşimleri deneyimlemektir” diye konuştu.
MÜZİK TERAPİ’NİN ETKİLERİ
Torun Müzik Terapi’nin etkilerinden bazılarını şöyle sıraladı: "Çok yönlü etkileşimleri kolaylaştırarak terapist ile katılımcı ve katılımcıların kendileri arasında güvene dayalı bir ilişki kurulmasının yolunu açar. Duygularını müzik, söz ve hareket aracılığı ile dışa vurma, düşünce süreçlerini düzenleme, kendi içinde yaşadığı güçlüklerle yüzleşme, kişiler arası ilişki ve işbirliğini geliştirme gibi temel katkılar sağlar. Kaba ve ince hareket fonksiyonlarını geliştirir. Duygu-durumsal, iletişimsel ve algı-dikkat-bellek gibi bilişsel becerileri destekler. Sosyal etkileşimi düzenler ve zenginleştirir. Kendi duygularını keşfetmeyi ve bunları başkaları ile paylaşmayı kolaylaştırır. Başkaları ile ortak bir amaç etrafında işbirliği ve yakınlaşma deneyimi sunar. Geçmişten bugüne yansımaları olan olumsuz anılarla barışma duygusunu güçlendirir. Gelecekle ilgili hayalleri, umutları, korkuları, başarıları ve plânları ifade edebilmeye zemin oluşturur. Ağrı, kaygı, çökkünlük, kızgınlık, uykusuzluk ve yorgunluk yakınmalarını azaltır. Müzik terapi, katılımcı ve terapistin birlikte yol aldığı bir etkileşim sürecidir. Bu sürecin katılımcı üzerindeki etkileri, katılımcının terapi sürecini ne ölçüde benimsediğine de yakından bağlantılıdır.”
