ESOGÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Yalaman’ın da aralarında bulunduğu bir grup araştırmacı, iklim değişikliği riski, kültür ve Covid-19 ilişkisini araştırdı.

Araştırma sonucuna göre iklim değişikliği riskinin daha fazla olduğu ülkelerde ve iklim değişikliğine göreli olarak hazır olmayan, bireyci toplum yapısına sahip ülkelerde Covid-19 bağlantılı ölüm oranları daha fazla. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Prof. Dr. Yalaman, World Development dergisinde yayınlanan “Climate risk, culture and the Covid-19 mortality: A cross-country analysis” başlıklı makalenin detaylarına ilişkin bilgilendirmede bulundu.

Araştırma modelinde, verisine erişilebilir 110 ülke üzerinden örneklem oluşturduklarını belirten Prof. Dr. Yalaman, bulguların önemli bilgiler verdiğini kaydederek, “İlk olarak, iklim değişikliği riskinin, Covid-19 ölümlerinin önemli bir belirleyicisi olduğunu tespit ettik. Yani, daha büyük bir iklim değişikliği riskiyle karşı karşıya olan ülkelerin daha yüksek bir Covid-19 ölüm oranına maruz kaldığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca kültürün Covid-19 ölüm oranıyla ilgili olabileceğine dair kanıtlar belirledik. Çalışmanın ampirik bulgularına göre kolektivist kültür özelliğine sahip toplumların Covid-19 pandemisinde daha düşük ölüm oranlarına sahip olduğunu görüyoruz. Araştırmamızın bulgularına göre büyüme ve kişi başına GSYİH ile Covid-19 ölümleri arasında negatif bir ilişki vardır. Bir başka ifade ile büyüyen ekonomilerde ve daha fazla kişi başına düşen GSYİH düzeyine sahip ülkelerde daha az Covid-19 ölümleri görülmektedir” dedi.

Prof. Dr. Yalaman, bazı ülkelerin Covid-19 salgınıyla mücadelede diğerlerinden daha iyi performans göstermesinin nedenini araştırmanın sınırlılıkları içerisinde cevaplayarak, “Öncelikle iklim değişikliği riskine hazır olan ve kültürel olarak kolektivist toplumların Covid-19 salgınıyla mücadelede diğerlerinden daha iyi performans gösterdikleri söylenebilmektedir. Ayrıca toplam nüfusun içinde 65 yaş ve üstü nüfusun yüzdesi az olan ülkelerde daha iyi performans göstermişlerdir. Yaşlı popülasyonda yaygın olarak gözlemlenen daha yüksek pandemik ölüm ihtimali göz önüne alındığında, bu bulgu şaşırtıcı değildir. Yine nüfus yoğunluğu az olan ülkelerin daha iyi performans gösterdiğine ait kanıtlar mevcuttur. Ayrıca ülkelerin sağlık altyapısı Covid-19 pandemisiyle mücadele önemli bir rol üstlenmektedir. Örneğin daha yüksek hastane yatak kapasitesine sahip olan ya da daha fazla sağlık harcaması yapan ülkelerin Covid-19 salgınıyla mücadelede diğerlerinden daha iyi performans göstermektedirler. Bu da bize sağlık kapasitesinin enfekte olmuş kişilere hastalıktan kurtulmaları için destek sağlamada önemli rol üstlendiğine dair kanıtlar sunmaktadır” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin toplum yapısı ile Covid-19 tablosuna ilişkin değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Yalaman, “Çalışmamız tek tek ülkeler özelinde analizler içermemektedir. Ancak çalışmanın temel bulgusu kolektivist toplumların bireyci toplumlara göre daha düşük Covid-19 ölümleriyle karşılaştıklarını ortaya koymaktaydı. Bu kapsamda Türkiye’nin kültürel indeks değeri Hofstede Insights-IDV indeksine göre 37’dir ve kollektivist toplum özelliğine yakındır. Bu kapsamda Türkiye’nin toplum yapısının salgınla mücadeleye avantaj sağlayacak bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

İklim değişikliği hazırlıklarının önemine vurgu yapan, Prof. Dr. Yalaman, “Eğer ülkeler iklim değişikliğine daha iyi hazırlansalardı, Covid-19 salgınına karşı mücadelelerinde daha iyi bir başarı elde edebileceklerdi” ifadelerini kullandı.

Bir grup araştırmacı ile yazılan makalenin etkileşimleri araştıran ilk makale olduğunu belirten Prof. Dr. Yalaman, bulguların hem iklim değişikliğine karşı yapılan hazırlıkların hem de halk sağlığı altyapısına yönelik yatırımlar yapılmasının gelecekteki benzer pandemilere daha iyi hazırlanmada önemli olabileceğini işaret ettiğini de sözlerine ekledi.

Editör: TE Bilişim