Uzman Psikolog Mahir Efe Falay, Ramazan’da öfke kontrolünün önemli olduğunu söyledi.
Ramazan ayının psikolojik etkilerini anlatan Psikolog Falay, ’’Günümüz dünyasında, özellikle büyük şehirlerde yaşayanların kan şekerinin düştüğü, tiryakilerin sigarasız kaldığı ve bu nedenle daha sinirli olunan Ramazan zamanındaki ’öfke kontrolü’ üstünde düşünmemiz gereken en önemli faktör olarak önümüzde" dedi.

ÖFKE İLE BAŞ ETMENİN YOLLARI
Öfke ile baş etme konusunda önemli bilgiler veren Uzman Psikolog Falay, konuşmanın, öfkeyle başa çıkmanın ve öfkeyi kontrol etmenin en yararlı yolu olduğunu belirtti. Bu sayede oluşabilecek öfke patlamalarına daha oluşmadan ve zarar vermeden müdahale edebileceğini dile getiren Psikolog Falay, şu ifadeleri kaydetti:
"Öfkemizin yükseldiğini fark ettiğimiz durumlarda soluk alışverişlerimize son derece dikkat edelim. Nefes alırken 5’e kadar sayalım, o nefesi verirken de 10’a kadar sayalım. Dikkati içe ve içeride olan bitene döndürmek dışarıdaki bizim öfkelenmemize neden olan şeyi görmememizi sağlar. Yine aynı öfkemizin yükseldiği durumlarda, içimizden sadece sayalım. Biz 50’ye kadar saymaya odaklanmışken hem dikkatimiz içimize dönüp öfkeye neden olan şeyden uzaklaşır, hem de saydığımız her sayıyla içimize bir huzur bulutu yayılır. O huzur bizi bir sonra yapabileceğimiz ve sonradan pişmanlık duyabileceğimiz tepkiden uzak tutar. Günlük hayatımızda normal şartlar altında öfkelenmemize yol açabilecek şeyleri mutlaka iyi biliyoruzdur. İşte artık en azından bu bir ay için onlardan uzak durma zamanı geldi. Belki hepsinden aynı anda uzak durmak mümkün olmayabilir. Ama ne kadarından uzak dursak o kadar iyidir."
Ramazanda öfkenin açlığa, susuzluğa, sıcağa ve sigarasızlığa bağlı olarak normalden 1-2 seviye fazla olabileceğine değinen Psikolog Falay, "Ancak bu durum bir geçiş sürecinin sonucudur ve geçişli her şeyde olduğu gibi, alışınca öfke kontrol edilebilir bir düzeye geriler. Öfke gerileyince kontrol edilebilince kendimiz ve etrafımız üzülmez. Son olarak da; eğer ne yaparsak yapalım dizginleyemediğimiz bir öfkemiz varsa ve bunun yüzünden camlar çerçeveler iniyor veya daha kötüsü kalpler kırılıyorsa bence duralım düşünelim. Sonuç itibariyle Ramazan ayı açlığın ve susuzluğun arkasında derin bir felsefe olan bir aydır. Ve eğer buna uyum sağlayamıyorsak lütfen kendimizi zorlamayalım" dedi.
(İHA)
Editör: TE Bilişim