“Ankara'da alevi dernekleri ve cemevine gerçekleştirilen provakatif saldırı hepimizi derinden üzdü. Aynı saldırgan tarafından mütemadiyen gerçekleştirilen saldırıların mübarek Muharrem Ayı'nın ilk günlerine tekabül etmesi elbette tesadüf değil. Konunun nefret suçu boyutunun yanı sıra azmettiricilerin varlığı da derinlemesine araştırılması gereken hususların başında geliyor. Çok kıymetli alevi yurttaşlarımızın da konuya soğukkanlı ve sağduyulu yaklaşımı hedeflenen düşmanlık yaratma ve kutuplaşma çabasını boşa çıkarıyor. Yargı ve kolluk güçlerine düşen de faillerin ivedilikle en ağır yaptırımla cezalandırılması için özveriyle çalışması ve toplum vicdanını rahatlatmak olacaktır. Bu vesileyle hükümetin vakit kaybetmeksizin nefret suçlarına uygulanacak yaptırımları ağırlaştırmak, toplumsal eşitlik konularında meclis komisyonları aracılığıyla birfiil çalışmak, STK'ları desteklemek ve eğitim, öğretim kurumlarınca kamuoyunu bilinçlendirmek yönünde programlar hazırlamak konularında harekete geçmesi gerekiyor. Umuyorum çok uzak olmayan bir gelecekte yüzlerce yıldır birlikte yaşadığımız, kültür mozağimizin nadide taşları olan yurttaşlarımızla din, dil, ırk ayırt etmeksizin kucaklaştığımız günleri göreceğiz az kaldı.”