“Aktık! Bu iktidarın, vatandaşlarını; açlığa ve yoksulluğa mahkûm etme istediğini ve adeta kasti olarak, ülkemizde; yoksulluk algısını, normalleştirme ve benimsetmeye çalıştığını, yaşayarak görmekteyiz. Nüfusumuzun, en iyi ihtimalle; neredeyse yüzde 70’i açlık ve yoksulluk sınırı arasında yaşamakta ve bu tabloya bakıldığında ise refah diye bir olguya ulaşmamızın imkânsızlığı da net bir şekilde anlaşılmaktadır. Bizzat CB tarafından duyurulan 2023 yılı asgari ücret; en son TÜRK-İş’in açıklamış olduğu açlık sınırının, az da olsa üzerinde belirlenmiştir. Ancak! Ekonomik çöküşteki gidişat göz önünde bulundurulursa birkaç güne kalmaz, yine, açlık sınırının altına düşeceğini ön görmek hiçte zor değildir. Doğrudan, 7 milyondan fazla çalışanı, dolaylı olarak da hepimizi ilgilendiren asgari ücret 8.500 TL olarak belirlenmiş ve açıklanan bu rakamla, vatandaşa; daha fazla yokluk, daha fazla sefalet reva görülmüştür.
Ülkemizi, her manada yaşanmaz hale getiren bu iktidar! Kendi cenahını; haksız kazanç, yasadışı faaliyetlerden gelir elde etme, kadrolarda ve ihalelerde kayırmacılık gibi tamamen makam ve yetki istismarı yoluyla, alabildiğine zengin ederken; ülkenin bütün borç yükünü, dolaylı vergiler ile dar gelirli vatandaşa ödetmektedir. Bizim gibi ekonomisi ve demokrasisi gelişmemiş ülkelerde, maalesef; iktidar yandaşı olan, belli ve dar bir zümre zenginleşirken, dolaylı vergiler artırılarak, dar gelirli insanlar giderek yoksullaştırılır.
Ekonomik tablo ve gelir adaletsizliği, bir ülkenin gelişmişlik endeksindeki en belirgin önermeyi, somut olarak ortaya çıkarır. Bu koşullarda, asgari ücrete yapılmış olan ve zaten yetersiz olan bu artışlar dahi 3 ay bile geçmeden eriyip gidecek ve dar gelirli insanlarımız, olduğunda daha fazla yoksullaşacak. Bir ülkede, üretim artırılmaz ve gelir dağılımında adalet sağlanamaz ise yapılan hiçbir nakdi artışın yararı olmayacaktır; zira üretim yeterli olmadığından, paramız da her geçen gün değer kaybetmekte, döviz ile arasında uçurumlar oluşmaktadır.
Bugüne kadar uygulanan yanlış politikalar nedeniyle; görece orta ölçekli işlemelerin, istihdam gücü giderek zayıflatmakta, bir taraftan, yeni işsizler ordusunun ortaya çıkmasına da zemin hazırlanmaktadır. Çünkü bugünkü hesapla bakılır ise bir çalışanın, işletme sahibine maliyeti, neredeyse 10 bin TL’nin üzerindedir. Var olan ekonomik sorunlar artarak devam etmekteyken; iktidar, sadece seçime dönük, geçici çözümler ile kendi mevcudiyetini sağlamlaştırmaya çalışmaktadır. Bütün inancımız; 2023 yılında, yeniden millet adına, yeni bir yönetim ve müreffeh bir ülke inşa etmektir.”