''Ne kadar çok sevgimiz varsa, dünyadaki yolculuğumuzu o kadar kolaylaştırırız'' demiş, Immanuel Kant

Elbette sevgi, insan davranışlarında önemli bir yer tutar. Koşulsuz sevginin temeli ise ailede başlar. Ailesinde bolca sevgiye maruz kalan kişi, sonraki hayatına ruh sağlığı yerinde, mutlu ve başarılı bir birey olarak devam eder. Ancak her insanın sevgiyi algılayış ve gösteriş biçimi farklıdır. İlişkilerinizde partnerinizin sevgiyi algılayış biçimini kavrarsanız mutlu bir beraberliğiniz olur. Onu anlayıp çözemezseniz de birbirinizden uzaklaşıp mutsuz olabilirsiniz.

Amerikalı aile danışmanı Gary Chapman, insanların sevgilerini ifade ederken  kullandığı beş farklı dil olduğunu söyler.

Chapman hemen herkesin bu sevgi dillerini bildiğini ancak her insanın kullandığı sevgi dilinin farklı olduğunu ifade eder. Kişilerin farkında olmadan ağırlıklı olarak  tek bir sevgi dilini kullandığını, diğerlerini ise arka plana attığını söyler. Dolayısıyla partnerinizle sevgi dilinizin  uyumluluğu kadar birbirinize yaklaşır ve bir o kadar da size gösterilen sevgiyi hissedersiniz.

Gary Chapman kişilerin kullandığı sevgi dillerini; nitelikli beraberlik, fiziksel temas, hizmet davranışları, onay sözleri ve hediyeleşme olarak beş farklı başlık altında toplamış, şimdi hep beraber bakalım mı, acaba bu dillerde neler varmış?

Birincisi Nitelikli Beraberlik; Partnerinizle birlikte çeşitli faaliyetlere katılarak yaşanan her türlü paylaşım nitelikli beraberlik demek. Acaba bu faaliyetler neler olabilir? Bunlar; sinemaya, pikniğe ya da arkadaşlarınıza gitmek gibi, onunla vakit geçirmek için bir araya geldiğiniz her türlü aktiviteyi kapsayabilir. Amaç birlikte  nitelikli zaman geçirmek demek. İşte bu sevgidir, sevginin seslerinden biridir.

İkincisi  Fiziksel Temas;  Bu dil, sevgisini dokunarak gösteren ve bu şekilde karşılık bekleyen insanların dilidir. Cinsellikten tutun da partnerinizin saçını okşamanız ya da elinizi onun omuzuna atmanız bile bu dile dahil.

Üçüncüsü  Hizmet Davranışları;  Bu davranışlar,  partnerinizin hoşuna giden her türlü davranışları yerine getirmeniz ya da onun hoşuna gitmeyecek olanları yapmamanız demek. Mesela alışveriş yapmanız,  evi temizlemeniz ya da faturaları ödemeniz gibi partnerinizin  görev bildiklerine yardımcı olup onun yükünü hafifletmeniz, bazen de sürpriz bir hazırlıkla onun gönlünü hoş etmeniz demek. Ancak onun için yaptıklarınızı hiç bir zaman ebeveyn davranışlarıyla karıştırmamanız gerekir. Her dilde olduğu gibi bu dilin de aşırısı itici olabilir. Abartmayın, bırakın partneriniz kendi yemeğini kendisi yesin...!

Dördüncüsü Hediyeleşme; Hediye alıp vermek bazı insanlar için sevgiyi göstermenin görsel yolu. Hediyeler, ona ve ilişkinize verdiğiniz değeri gösterir. Elbette hediyenin büyüğü küçüğü olmaz. Onun zevkine göre alınmış küçük ve anlamlı bir obje bile onu düşündüğünüzü gösterir. Eğer hediyeleşmek partnerinizin sevgi dilleri arasında üst sırada ise, hediye almak  için illa da özel günleri beklemeyin.

Beşincisi ve en son olanı ise Onay Sözleri;  Efendim,  ''kıyafetin çok yakışmış'', ''ne kadar güzelsin/yakışıklısın'',  ''seni seviyorum,'' şeklindeki iltifatlar ya da '' bunu yapabilirsin'', ''sana güveniyorum''  gibi cesaret verici sözler partnerinizin öz değerini yükseltir, yakınlık yaratır ve ilişkinizi güzelleştirir. Ona güzel sözler söyleyin ve aranızda onun ruhunu okşayacak özel bir dil oluşturun. Eğer ki, partnerinizin sevgi dili buysa, sağlıklı ve güzel bir ilişki için bu tür cümleleri sık sık kurmanız gerekli.

Hadi şimdi şöyle bir düşünün bakalım, sizin sevgi diliniz ne olabilir? Acaba size en çok ne iyi gelirdi?

Partnerinizle birlikte bir film izlemeniz mi? Ayaklarınızı yerden kesen sımsıkı bir sarılış mı? Sizin için hazırlanmış bir yemek mi? Zevkinize hitap eden küçücük bir hediye mi? Yoksa duyduğunuz güzel aşk sözcükleri mi?

Ah şu sevgi bir dile gelse...!

Hadi bakalım, her daim sevgiyle kalın efendim...!