Sivil Toplum Kuruluşları için yapılacak yeni yasa teklifine Sivil Toplum Kuruluşları tepki gösterdi.

Sivil Toplum Kuruluşları adına açıklamayı okuyan Gülsüm Eraslan, “Bilindiği gibi “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkinKanun Teklifi”, Yardım Toplama Kanunu ve Dernekler Kanunundaki temel hakları ortadan kaldıracak önemli hükümler getirmektedir.

TBMM’de görüşülecek olan yeni yasa teklifi ile Derneklere kayyum atanması, Derneklerin mal varlıklarının dondurulması ve faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin düzenlemeler getirilmek istenmektedir. Getirilen yeni kısıtlamalara gerekçe olarakda terörizmin ve kitleimha silahlarının engellenmesi gibi konuyla hiç ilgisi olmayan nedenler öne sürülmektedir.

Oysa ki mevcut hukuksal düzenlemeler zaten Dernekler için çok sayıda kısıtlayıcı ve sınırlayıcı kurallar içermektedir. Bilinmelidirki, kitle imha silahları başlığıyla sunulan bu kanun teklifinin içine yerleştirilen maddeler, doğrudan örgütlenme özgürlüğünü yok etmeye yöneliktir. İktidarın sivil toplum örgütlerine dayattığıbir “Olağanüstü Hal”uygulamasıdır.

Düzenleme ile Dernekler faaliyetleriyle teröre finansman desteği sağlayan örgütler olarak suçlanarak, sivil toplum kuruluşlarının mal varlığını dondurma mekanizması yaygın ve kalıcı hale getirilebilecektir.

Dernekler Kanununda 7, Yardım Toplama Kanununda 4 maddeyi değiştirmeyi amaçlayan bukanun teklifi ile denetimlerin arttırılması, idari yaptırımların ağırlıklı bir şekilde gündeme gelmesi nedeniyle Dernekler üzerindeki baskı artacaktır.

Bu yasa teklifinin asıl amacının “Derneklerin mal varlığını dondurma” ile sınırlı olmadığı Dernek yönetimlerini görevden alarakya da idare eliyle faaliyetlerine son vererek çalışamaz hale getirmek olduğu çok açık birşekilde ortadadır.

Sivil toplum Kuruluşları temsilcileri olarak birkez daha ifade ediyoruzki, İçişleri Bakanlığınca Derneklere kayyım atanmasını düzenleyen bu teklif sivil toplum ususturmaya yönelik bir girişimdir.

Hukukun evrensel ilkeleri gereği cezaların orantılı, etkili ve caydırıcı olması gerekirken yasanın gerekçesinde bu ilkelerden tamamen uzaklaşılmaktadır. STK’ları, terror örgütleri ile adeta özdeş görülerek cezalandırma tehdidi ile karşı karşıya bırakılmaktadır.

STK’lara yeni yaptırımlar gündeme getirilmekte ne yazıkki “yenikorkuduvarları”inşa edilmektedir.

Anayasamızın Dernek kurma, mülkiyet hakkı, kişidokunulmazlığı, temel hakların özüne dokunulamayacağı, hakaram ahürriyeti gibi temel hak ve özgürlüklerine aykırı  olan ve Avrupa İnsan Hakları  Sözleşmesindeki güvenceleri açık çay oksayan bukanun teklifi geriçekilmelidir.

Katılımcı demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan sivil toplum kuruluşlarına yönelik yasakçı düzenlemeler kabuledilemez.

Bu düzenleme ile devlet ve toplumyapısı, kazanılmış anayasal hak ve özgürlükler geriye gidecektir.

Çoğulcu demokrasinin, demokratik, sosyal ve insane haklarına saygılı hukuk devleti ilkesinin, örgütlenme hakkının ve ifade hürriyetinin alanı genişletilmeli, yeni engeller getirilmemelidir.

Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri olarak, TBMM’deki milletvekillerini göreve davet ediyoruz. Sivil toplumun örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan, yasakçı düzenlemeler getiren bu yasateklifinin geri çekilmesini talepediyoruz.”