Geçen hafta TBMM’de “atanamayan öğretmelerle” ilgili basın toplantısı düzenleyen CHP PM üyesi ve Eskişehir milletvekili Prof.Dr.Gaye Usluer bu konuyla ilgili bir de soru önergesi verdi.

 Basın toplantısında okulların açılmasına bir aydan az zaman kalmasına rağmen MEB’in en kaotik, en düzensiz ve en kural, yasa tanımayan bakanlık görünümünde devam ettiğini vurgulayan Usluer, “atanamayan öğretmen adayları, sınav sistemleri, istediği okula kayıt yaptıramayan öğrenciler, dershaneden bozma temel liseler, kapatılması Anayasa mahkemesi tarafından iptal edilen dershaneler ve son olarak da eğitimde paralel güç olarak ortaya çıkan TÜRGEV” ile birlikte eğitim sisteminin tamamının sorun yumağına çevrilmiş durumda olduğunu ifade etti.

"Atanamayan öğretmenler" konusunun MEB'in çözmesi gereken en acil ve öncelikli sorunlardan birisi olduğunun altını çizen Usluer, yaptığı basın açıklamasının ardından Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yanıtlaması istemiyle aşağıdaki soru önergesini TBMM Başkanlığına verdi:

“Eğitim sektöründe kaotik sınav sistemi, dershane tartışmaları, yurt sorunu, atanamayan öğretmenler ve benzeri sorunlar katlanarak artmaktadır. Bunlar arasında atanamayan öğretmenler çözülmesi gereken en öncelikli sorunlardan biridir.

 

Bu yıl dağıtılan 180.000 formasyonla ataması yapılmayan öğretmen sayısı 420.000’e yükselmiştir. Resmi açıklamalara göre 120.000 öğretmen açığı bulunmaktadır ve bu dönem sadece 37.000 öğretmen ataması yapılacak. Yani atama bekleyen öğretmenlerin sadece yüzde 9’u atanacak ve öğretmen açığının ancak % 30’u karşılanmış olacaktır. Geriye kalan kadrolar ya boş bırakılacak ya da her zamanki gibi taşeron benzeri bir sistemle çok düşük ücretlerle çalışacak sözleşmeli öğretmenlerle doldurulacaktır.

 

Ücretli öğretmenlerin ücretleri asgari ücret seviyesine dahi çıkamamakta, sigorta primlerinin büyük kısmını kendileri ödemekte, yol ve yemek paralarını kendileri karşılamaktadırlar. Yine ücretli öğretmenler eş yardımı almamakta, kendilerine tatillerde ücret ödenmemekte, işsizlik maaşı bağlanmamakta ve tazminat ödenmemektedir.

 

Bu bilgiler ışığında,

 

1.         Atanamayan öğretmenlerin hem maddi hem de sosyal mağduriyetlerini gidermek için neler yapılmıştır?

2.         Atanamayan öğretmenlerin kadro sorunlarının çözümü için ne gibi projeler bulunmaktadır?

3.         Ücretli öğretmenlerin ücretlerinin ve sosyal haklarının artırılması için herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?

4.         Bu yıl verilen 180.000 formasyon hangi ihtiyacı karşılamak için verilmiştir?

5.         120.000 öğretmen açığının büyük çoğunluğunun kadrosuz ve sosyal hakları bulunmayan ücretli öğretmenlerle karşılanacak olması eğitimin kalitesini daha da düşürmeyecek midir?

6.         AKP iktidarları döneminde ne kadar öğretmen mezun olmuş, kaç kişiye formasyon verilmiş ve kaç öğretmenin atamaları yapılmıştır?

7.         Atama yapılan branşlar hangi kriterlere göre belirlenmektedir?

8.         AKP iktidarları döneminde eğitim fakülteleri kontenjanlarında ne tür değişimler olmuştur ve bu kontenjanlar hangi hesaplamalara göre belirlenmektedir?

9.         Atanamayan öğretmen sayısının bu denli fazla olmasının nedenleri nelerdir?

10.       Formasyon almayı bekleyen ne kadar aday vardır ve formasyon verilirken herhangi bir kontenjan uygulanmakta mıdır, uygulanmıyorsa neden uygulanmamaktadır?"

Editör: TE Bilişim