CHP’nin geleneksel Pazar toplantısına katılan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı  Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, burada gerçekleştirdiği konuşmada, adaylığının ilan edilmesinin Eskişehir halkının tezahürü olduğunu söyledi.

Bunun böyle olduğunu bildiğini söyleyen Büyükerşen, herkese teşekkür etti.

Eskişehir’in şehircilik açısından yaşayan insanların vaat edecekleri bir kent haline geldiğini vurgulayan Büyükerşen, “Bu hizmetler kendi çerçevesinde devam etmekte hatta hizmetler kendi kendisini sürdürmektedir. Bazı hizmetler de yenilerini doğurmaktadır. Bundan sonraki asıl hedefimiz kırsal kesimdir. Kırsal kesimde 544 tane köy mahallemiz olmuştur. İçinde 160 km ötede bize bağlı mekanlar var. İnsanlarımızın yaşadığı, köylülerimizin yaşadığı yerler var” dedi.

Köyde gençler toprakla uğraşmıyor

Köylüler değil de aslında kentliler demek gerektiğinin altını çizen Büyükerşen, “Çünkü bu hükümet köylülerin tüzel kişiliğini ellerinden alabilmek için onları kırmadan, onları aldatabilmek için 544 köyü ki onların bütün ihtiyaçlarının karşılanması, bu hükümetin yaptığı vilayete bağlı özel idare adı altındaki bir idare tarafından sürdürülürdü. Bu kaynaklar oralara aktarılıyordu. Fakat 2014 seçimlerine giderken düşündüler ve dediler ki köylüyü ve köyü öldürdük. Yani tarımı, hayvancılığı öldürdük. Köylü perişan.  Köyde büyük bir nüfus erozyonu var. Gençler, yeni yetişen kuşaklar tarlayla, toprakla uğraşmıyorlar. Şehre göç ediyorlar. Köyde ihtiyarlar kaldı. Onlar da seçmendir. Onlar da oy kullanacak. Onlara siz şehirlisiniz, şehrin mahallerinde ne varsa sizde de o olacak dediler. Ve Cumhuriyet’in kurulduğu günden bu güne Türkiye’nin idari yapısında kamunun birinci basamağı olan köy idarelerini kaldıralım dediler” ifadelerini kullandı.

Köyün önemine dikkat çeken Büyükerşen, “Nüfusların büyüdüğü yerler itibari ile gittikçe büyük yerlerdeki demokrasi uygulaması olan seçimlerin nasıl hilelerle bozulduğu hepinizin malumudur. Her türlü yanlış, sahtekarlığın cereyan ettiği yerlerdir. Buna her seçim döneminde hepiniz şahit oluyorsunuz. Ama demokrasinin en saf örneği köylerde olurdu. Köyde sandıklardaki oylar bu ya da şu şekilde çalınmaz.  Şuraya b Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, burada gerçekleştirdiği konuşmada, adaylığının ilan edilmesinin Eskişehir halkının tezahürü olduğunu söyledi.

Bunun böyle olduğunu bildiğini söyleyen Büyükerşen, herkese teşekkür etti.

Eskişehir’in şehircilik açısından yaşayan insanların vaat edecekleri bir kent haline geldiğini vurgulayan Büyükerşen, “Bu hizmetler kendi çerçevesinde devam etmekte hatta hizmetler kendi kendisini sürdürmektedir. Bazı hizmetler de yenilerini doğurmaktadır. Bundan sonraki asıl hedefimiz kırsal kesimdir. Kırsal kesimde 544 tane köy mahallemiz olmuştur. İçinde 160 km ötede bize bağlı mekanlar var. İnsanlarımızın yaşadığı, köylülerimizin yaşadığı yerler var” dedi.

“KÖYDE NÜFUS EREZYONU VAR”

Köylüler değil de aslında kentliler demek gerektiğinin altını çizen Büyükerşen, “Çünkü bu hükümet köylülerin tüzel kişiliğini ellerinden alabilmek için onları kırmadan, onları aldatabilmek için 544 köyü ki onların bütün ihtiyaçlarının karşılanması, bu hükümetin yaptığı vilayete bağlı özel idare adı altındaki bir idare tarafından sürdürülürdü. Bu kaynaklar oralara aktarılıyordu. Fakat 2014 seçimlerine giderken düşündüler ve dediler ki köylüyü ve köyü öldürdük. Yani tarımı, hayvancılığı öldürdük. Köylü perişan.  Köyde büyük bir nüfus erozyonu var. Gençler, yeni yetişen kuşaklar tarlayla, toprakla uğraşmıyorlar. Şehre göç ediyorlar. Köyde ihtiyarlar kaldı. Onlar da seçmendir. Onlar da oy kullanacak. Onlara siz şehirlisiniz, şehrin mahallerinde ne varsa sizde de o olacak dediler. Ve Cumhuriyet’in kurulduğu günden bu güne Türkiye’nin idari yapısında kamunun birinci basamağı olan köy idarelerini kaldıralım dediler” ifadelerini kullandı.

Köyün önemine dikkat çeken Büyükerşen, “Nüfusların büyüdüğü yerler itibari ile gittikçe büyük yerlerdeki demokrasi uygulaması olan seçimlerin nasıl hilelerle bozulduğu hepinizin malumudur. Her türlü yanlış, sahtekarlığın cereyan ettiği yerlerdir. Buna her seçim döneminde hepiniz şahit oluyorsunuz. Ama demokrasinin en saf örneği köylerde olurdu. Köyde sandıklardaki oylar bu ya da şu şekilde çalınmaz.  Şuraya buraya atılmaz. Sandıklar açıldıktan sonra da tutanaklar üzerinde oynanmaz. Tertemiz, pırıl pırıl bir demokrasi örneği verilir. Herkes köy de kime muhtar olarak, ihtiyar heyeti olarak oy verdiğini gayet iyi bilirdi. Bunlar kurnazlar ya, hileyi bunlar uygular ya köylüden tüzel kişiliği kaldıralım, bütün köylere mahalle diyelim. Mahalle olunca da Büyükşehir’e bağlanır. Böylelikle de onlardan kurtuluruz dediler ama Atatürk’ün de dediği gibi köylü milletin efendisidir” dedi.

“15 SENE SONRA ESKİŞEHİR’İN KÖYLERİ BOMBOŞ KALACAK”

Köy olan mahalleler de nüfusun boşaldığını söyleyen Büyükerşen, “Köyde yaşlılar kaldı demiştim. Hakikaten Eskişehir’in köylerinde dolaştığınız zaman göreceksiniz ki 15 sene sonra Eskişehir köyleri bomboş olacak. Porsuk ve Sakarya Nehri kenarlarındaki sulanabilir ve gelir durumu, tarım durumu hala sürdürülebilir yerler dışında diğerlerinde, hepsinde yaş ortalaması 65. Allah hepsine uzun ömür versin ama 15 sene sonra korkarım ki biz oralarda sadece boş bir cami, boş bir okul göreceğiz. Okulların zaten büyük bir kısmı boş” diye konuştu.uraya atılmaz. Sandıklar açıldıktan sonra da tutanaklar üzerinde oynanmaz. Tertemiz, pırıl pırıl bir demokrasi örneği verilir. Herkes köy de kime muhtar olarak, ihtiyar heyeti olarak oy verdiğini gayet iyi bilirdi. Bunlar kurnazlar ya, hileyi bunlar uygular ya köylüden tüzel kişiliği kaldıralım, bütün köylere mahalle diyelim. Mahalle olunca da Büyükşehir’e bağlanır. Böylelikle de onlardan kurtuluruz dediler ama Atatürk’ün de dediği gibi köylü milletin efendisidir” dedi.

Eskişehir’in köyleri bomboş kalacak

Köy olan mahalleler de nüfusun boşaldığını söyleyen Büyükerşen, “Köyde yaşlılar kaldı demiştim. Hakikaten Eskişehir’in köylerinde dolaştığınız zaman göreceksiniz ki 15 sene sonra Eskişehir köyleri bomboş olacak. Porsuk ve Sakarya Nehri kenarlarındaki sulanabilir ve gelir durumu, tarım durumu hala sürdürülebilir yerler dışında diğerlerinde, hepsinde yaş ortalaması 65. Allah hepsine uzun ömür versin ama 15 sene sonra korkarım ki biz oralarda sadece boş bir cami, boş bir okul göreceğiz. Okulların zaten büyük bir kısmı boş” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim