GÜLÇİN ÖZDEN 
ESKİŞEHİR (İHA) – Son günlerde adı Cumhurbaşkanlığı adayı olarak sıkça gündeme gelen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, “Akademi başkanlığım ve üniversite rektörlüğümden bu yana belli üst görevlere eleman arandığında pek çok isim ortaya atılır, o arada benim de adım atılır. Ne bileyim TRT Genel Müdürlüğü’nden tutun Sayış Başkanlığı’na vesaire ve her seferinde ilk önde ismi orta yere atılanlardan olurum” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin TBMM grubu ile yaptığı "Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı" toplantısında vekillerin aday olarak görmek istedikleri kişinin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen olduğu ortaya atılmıştı. Konuyla ilgili bugün gazetecilere açıklamalarda bulunan Büyükerşen, adaylıkla alakalı kendisinin bir görüşü bulunmadığını, çünkü bu konuların kendisi dışında cereyan eden şeyler olduğunu söyledi. “İl başkanları arasında yapılan seçimin sonucu olarak benim ismim zikredildiğinde hemen ertesi günü olayı yazan gazetelerden Hürriyet Gazetesi beni aradı” diyen Büyükerşen, “Ben kendilerine aynen şunu söyledim. Dedim ki, ‘Böyle onurlu bir görev için benim ismimi aklına getirenlere çok teşekkür ederim ama galiba yine yanlış bir noktadan başladık’ dedim. Ve devam ettim cümleye, ‘Önemli olan kimin Cumhurbaşkanı olacağı değil, Türkiye’nin oturup nasıl bir Cumhurbaşkanı seçmesi lazım geldiğini tartışmalıyız, onu tarif etmeliyiz. Kucaklayıcı olmalı, partizanlığıyla öne çıkmamış, particilik yapmamış, herkesi kucaklayacak, bugüne kadar adaletli davranmış, adaletsizliklerden hak yeme gibi tutumlardan uzaktaki insanların diğer vasıfları da dahil olmak üzere bunu tartışalım, tartışsın Türkiye’ dedim ve orada bitirdim demecimi. Çünkü benim de hakikaten haberim yoktu, böyle bir talebim de olmadı ve ondan sonra da sayın Kemal Kılıçdaroğlu benim ifademin aynısını altına bazı ilavelerde yaparak tekrarladı. ‘Yanlış oluyor, isim belirlemek yanlış olur. Nasıl bir Cumhurbaşkanı istiyoruz, bugünkü Türkiye koşulları karşısında nasıl bir Cumhurbaşkanı olmalı, onun vasıflarını tartışmalı halk ve onun hakkında bir mutabakata varmalıyız’ dedi. Dolayısıyla benim dışımda cereyan ediyor bahsettiğiniz basına ve medyaya intikal eden değerlendirmeler, tercihler vesaire” dedi.

“TÜRKİYE CUMHURBAŞKANSIZ KALMAZ”
Büyükerşen, adaylıkla alakalı kendisinin hiçbir talebinin olmadığının da altını çizerek, şöyle konuştu:
“Benim hiçbir talebim yok, olmadı da. 2006 yılında böyle bir talep orta yere atılmıştı Ahmet Necdet Sezer beyin Cumhurbaşkanlık süresinde. O zaman da Ecevit’e, hatta Sevgililer Günü’ydü bir televizyon programı yapılıyordu. Spiker programcı Gülgün Feyman, Ecevit’le konuşuyordu, Rahşan hanımla olan üniversitedeki tanışıklıklarından o güne kadarki birliktelikleri, birlikte siyasete atılmaları, birlikte parti kurmaları, bu nasıl bir sevgi bağıdır diye sohbet ediliyordu. Sevgililer Günü’nde de başka bir şey olmaz ama Gülgün Feyman usta bir programcı olduğu için hemen ‘Sayın Ecevit, biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor, dolayısıyla kim olacak, ne düşünüyorsunuz?’ diye her gazetecinin, her medya mensubunun soracağı bir fırsat ve imkanı kullanıyordu. O da dedi ki, ‘Ben sayın Ahmet Necdet Sezer’in tekrar Cumhurbaşkanı olmasını isterim ama anayasa el vermiyor. 7 yıl yaptı, yeni bir 7 yıl daha yapma şansı yok. Ama Türkiye bir Cumhurbaşkanı bulur her halükarda’ dedi. Onun üzerine Gülgün Feyman ‘Kim sizin aklınızdaki?’ deyince rahmetli Ecevit, ‘Bizim Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı aklımda, bu işi yapabilir diye inanıyorum’ diye cevap vermişti. O günden sonra sık sık böyle konular geçince anılır, benim ismim orta yere atılır. Ama ben bir şey daha söyleyeyim. Benim yıllardan beri akademi başkanlığım ve üniversite rektörlüğümden bu yana belli üst görevlere eleman arandığında pek çok isim ortaya atılır, o arada benim de adım atılır. Ne bileyim TRT Genel Müdürlüğü’nden tutun Sayıştay Başkanlığı’na vesaire ve her seferinde ilk önde ismi ortaya yere atılanlardan olurum da, bütün o günden bugüne kadar süreçte yaşadığım tecrübeler bana gösterdi ki bu işe karar verecek etkin güçler, güç, kuvvet, karar vericiler, bu mekanizmayı kullanabilecekler hep kafalarında bir isim vardır. Çok arzu ettikleri ama ‘kimler olabilir’ ihtimaline dayanarak muhtelif isimleri öncelikle atarlar ki onlar yavaş yavaş tartışıla tartışıla aktüalitesini, heyecanını kaybeder, 12’ye 5 kala kendi istediklerini getirirler. Onun için bende arkadaşlara bana ‘Hadi gözünaydın’ diyenlere bunu söylüyorum. Yani yaşadığım tecrübe böyledir diye yarı şaka yarı ciddi bunun da altını çizerek belirtiyorum. Seçecek olan Türk milletidir. Türk milleti de eğer kendisine Türkiye’de bugün aydınlar, medya, Cumhurbaşkanı seçilecek kimsenin nasıl olması lazım geldiği konusunda değer yargılarını oturtabilecek, yani halkı düşündürüp de doğru karar vermesine yol açabilecek uyarılarda bulunurlarsa eminim ki Türk halkı Cumhurbaşkanı seçecektir. Türkiye Cumhurbaşkansız kalmaz. 75 milyon Türkiye’de o makama layık çok insan bulunabilir. Yeter ki o vasıfları iyi tespit edelim.”
Editör: TE Bilişim