CHP Eskişehir örgütü Pazar toplantılarını sürdürüyor. Bu Pazar toplantısına katılan CHP Parti Meclisi üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer, AK Parti iktidarının icraatlarını eleştirdi.

Hükümetin 12 yıllık iktidarı boyunca sağlıkla ve eğitimle övündüğünü belirten CHP PM üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer, iktidarın hem sağlıkta hem de eğitimde sınıfta kaldığını söyledi.

Usluer, “Özel hastanelerin sayısı bir çığ gibi arttırılırken ve SGK tarafından az bir katkı ödenerek özel hastanelere teşvik edilirken geldiğimiz noktada, hasta başına düşen katkı payları artırıldı. Hafta sonu hastalandığınız takdirde özel hastanelere asla başvurmayın çünkü SGK bunu ödemeyecek. Hafta sonu hastalanmayın mümkünse. Neden hastalanmayın? Yoğun bakımlara acillere olan aşırı yüklenim nedeniyle geçtiğimiz hafta içinde yeni bir karar alındı. Aile hekimlerinin de acil hastalara bakabileceği, aile hekimlerine nöbet getirildi. Aile hekimi dediğimiz arkadaşlarımız pratisyen hekimdir ve aile hekimlerinin çalışma koşullarının altında acil sağlık hizmetinin verilme imkanı bulunmamaktadır” dedi.

“Acil hasta demek ölüm tehlikesi olan hasta demektir” diyen Usluer şunları söyledi:

“Geçiştirilmeye çalışılan gerçek olmayan bir hizmet var. 1 Ekim tarihinden itibaren yeni bir uygulama başlayacak yaklaşık 158 grup ilaç içinde 18i ile başlayacak hükümet temel ilaç ödeme politikası. Kronik hastalık için kullanılan ilaç için devlet diyecek ki 50 lira ödüyorum aslında ilacın fiyatı bunun çok çok üstünde ve bunun tamamını halk ödeyecek, hasta ödeyecek.

EĞİTİM ARAP SAÇINA DÖNDÜ

Eğitim bir arapsaçına döndü. Bu yılın başında binlerce okul müdürünü görevden aldılar, bu müdür arkadaşlarımız görevden alınırken nasıl yapıldığı belli olmayan bir puanlandırma sistemiyle görevden alındılar, düz öğretmen statüsüne çekildiler. Üstelik birçok ilde Eskişehir’de de bu müdür arkadaşlarımıza puan verenler kendileri vekâleten milli eğitim müdürlüğünü yürüten kişilerdi, kendi kendilerine puan vererek kendilerinin milli eğitim müdürü, ya da okul müdürü olmasını sağladılar. İşsiz öğretmenler, boş geçen dersler görevden alınan müdürler ve evinden kilometrelerce öteye yerleştirilen öğrenciler. İmam hatiplerin sayılarını arttırdılar yetmedi mevcut okulların içine imam hatip sınıfları açtılar, böyle bir zorlama yapmaya çalıştılar. Eğitimin geldiği nokta bu.

İsteyen istediği kıyafeti giyebilir ama seçim yapma hakkına sahip olmayan çocuklara kıyafet serbestisi getirmek laik öğretimden teokratik öğretime geçişin bir basamağıdır. Bugün okullarda türbanın serbest bırakılmasıyla öğrenciler okullarda gruplara ayrılacak. Başını örtmeyenler, örtenler. Örtülüleri seveler, sevmeyenler gibi. Böylece Türkiye Cumhuriyetinde ilk defa Tevhid-i Tedrisat   Kanunu da bir kenara atılıp isteyenin istediğini yapabileceği,  toplumun kamplaştırılacağı, 10 yaşından itibaren küçük beyinlerin örtüleceği, karartılacağı bir sürece geçtik. Bundan sonraki süreci hepimiz için çok önemli, bu süreçte elele vermemiz, gücümüzü birleştirip AKP iktidarını iktidardan düşürmeye odaklanmalıyız.”

AHMET ATAÇ: SİYASETTE KÜSLÜK OLMAZ

CHP’nin Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ta yaptığı konuşmada bütün gündemden sıyrılıp 2015 seçimlerinde odaklanılmasını isteyerek, şunları söyledi:

 “Bakın bu Türkiye’nin son şansı. Özellikle Atatürk’ün kurmuş olduğu bu laik devletin son şansı.  Dikkat edin yapılan her şey bu laik devletin, bu Cumhuriyet’in yok edilmesi üzerine. Onun için kış demeyip, yaz demeyip bu seçimle ilgili hazırlıklarımızı yapmamız lazım.  Bir kere bu parti de küslük, dargınlık, birbirine çelme takılmasın Allah aşkına! Herkesi toplayalım buraya, herkes bizim için iş yapsın.  Parti içi disiplinini de koruyalım siyasette kesinlikle küslük olmaz. Tabi üst kurullarımızın, parti yönetimimizin de bu konuda daha şefkatli ve üyelerimize ve vatandaşlarımıza daha sıcak davranması en büyük dileğimdir..  Herkes bildiğini yapamaz. Eğer sen oy kullanmadıysan otomatikman oraya gitti oyun. Onun için önümüzdeki ayları çok iyi değerlendirelim. Bize ne görev düşerse biz varız. Çalışmaktan korkmayalım. Gecemizi gündüzümüzü verelim, çalışalım.

Onun için 2015 çok önemli, onun için hepsine güven yayıp kendi tarafımızda hareket etmesini sağlamalıyız. Eskişehir aydın şehir, böyle bir güç hiçbir ilde yok. Bu çalışmalar örnek çalışmalar. Biz Eskişehir’deki ve Türkiye’deki oranı yükseltmemiz gerekiyor. Çalışarak aşacağız.”

KAZIM KURT: KABAHATİ KENDİMİZDE ARAYALIM

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da yaptığı konuşmada Türkiye’de eğitim sisteminin, sağlık sisteminin, sosyal güvenliğin bozuk olduğunu, dış politikanın iflas ettiği, üretim ve ekonominin battığını öne sürdü.

Kurt, buna rağmen AKP’nin birinci parti, Erdoğan’ın da Cumhurbaşkanı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Somut bir sonuç var, bunu görmemiz ve buna göre çalışmamız lazım. Buradan kurtuluşun tek yolu CHP iktidarıdır. CHP iktidar olamazsa bunlar bozulmaya devam edecek. Çünkü bu bir sömürü düzeninin parçasıdır. Bu sistem insanları sömürmeye, yoksullaştırmaya bir nebze oradan zenginleştirmeye endeksli bir sistem. Ama dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de yoksulların oyu ile gerçekleşiyor. O zaman bunu anlatmamız lazım. Eğer bunu anlatamazsak yine iktidar olamazsak böyle devam eder. Hastanelerin kapısından geri döneriz, okullara giremeyiz ve Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan insana bakmak zorunda kalırız. Bu sistemin değişmesinin temeli CHP’lilerin 2015 yılı Haziran seçimlerine kadar toparlanması lazım. 2 net rakam vereceğim buna rağmen hala bu işi çözemiyorsak kabahati kendimizde arayalım. Bir taşeron işçinin belediyeye aylık maliyeti 2 bin 64 lira, taşeron işçinin asgari ücretten işverene maliyeti bin 258 lira, yani 800 lira işçiye 400 lira vergi sigorta pirimi diğer 800 lira nerede? Bu sistemi değiştirmezsek olmaz ve kanun yapmışlar sen belediyeye doğru işçi alamazsın diyor. Hizmet alımı süreciyle taşeronu araya sokacaksın oda zenginleşecek diyor. Böyle bir sistemi mahkûm edemezsek sosyal demokrat parti olarak başarısız oluruz.

10 yaşındaki çocuğu cinsel bir dürtüye göre başına örttürmek kadar ilkel bir şey yoktur. Din imanla alakası yoktur. Örtünme özgürlüğü değil bu ana babanın örttürme özgürlüğüdür. 10 yaşında çocuk ergenlik maalesef böyle yorumlanmamalı. 2015 yılına girerken 10 yaşındaki çocuğu bu artık ergenleşmiştir başını örtmek zorundayız yanlış bir mantık ve bizi mahkûm eden bir mantık. CHP’liler bu konuda uyanık olmalı.”

ERDAL ÇAKICIER: BU PARTİ KARGALARI KLAVUZ OLARAK GÖRMEDİ.

Partisinin Pazar toplantısını bir konuşmayla açan CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer konuşmasında şu konulara değindi:

“AKP İl Başkanı Dündar Ünlü’ye teşekkürlerimizi sunarak toplantıya başlıyorum. Partimizin AKP yokken gelenek halinde sürdürdüğü ve bir süre ara verdiği Pazar toplantıları AKP sayesinde yeniden yapmaya başladığımız için teşekkür etmemizi istemiş, bizde teşekkürümüzü ettik. Ama bu teşekkürü zarafetimiz gereği ettik. Çünkü bu parti hiçbir zaman kargaları kılavuz olarak görmemiştir. Biz de kendilerinden bir teşekkür bekliyoruz. Özgürce ve hatta fütursuzca fikirlerini heryerde söyleyebiliyorlarsa zor da olsa bir ulus bilincini hissedebiliyorlarsa bunu partimizi ve Mustafa Kemal Atatürk’e borçlu olduklarını bilmelerini ve teşekkür etmelerini bekliyoruz.

 

Türk Dünyası Kültür Başkenti kapsamında neler yapıldığının, harcanan paranın miktarının ve ihalelerin nasıl yapıldığının tüm halkımızla paylaşılmasını istiyoruz. Sayın Vali, TDKB Ajansı yetkilileri, AKP yöneticileri zan altındadır. Eskişehir’i babanızın çiftliği yapmayacağız.

Ülke mutsuz ülke çaresiz, insanlarımız kaygılı, gençlerimiz hızla uyuşturucu bataklığına sürüklenmekte. Ülkenin dindar insanlarının duygularını okşamak için ki bu AKP’nin en iyi yaptığı şeydir. 5. Sınıfa giden kızlara türban taktırmaya kalkan, derslere kara çarşaflı öğretmenlerin girmesine ses çıkartmayan iktidar, ülke insanının mutsuzluğunu iş, aş istemelerini umursamıyor. Rezalet bir dış politika izleyerek önce düşman yaratan ve yarattığı bu düşmana karşı savaşı kapımıza kadar getiren ve böyle bir savaşın sonuçlarının ne olacağını kestiremeyen bir iktidar ile karşı karşıyayız.”

Editör: TE Bilişim